18 mart'ta okul yemekhanelerinde çorba ve hoşaf verilmesi

18 mart şehitler gününe özel normal yemek çıkmaması ve çorba, hoşaf dağıtılması durumudur.

lakin tbmm lokantasında kebap servisine devam edildiği not düşülmüş bir haber hesabında. evet.

bu kara cehalete katlanamıyorum artık! çanakkale savaşı'nda ordumuz gayet iyi donatılmış ve gayet iyi beslenmekteydi. öğünlerde etli pilavlar, helvalar gırla gidiyordu. siz günde bir tas çorba ve hoşaf ile o koca koca ingilizlerle, anzaklarla savaştıramazsınız kimseyi. bu masalı kim anlattı da hala çoğunluk buna inanıyor deliricem! açın arşivleri tarayın kardeşim!

bir tas çorba çorba ve hoşaf olayı doğru mudur bilmem ama* savaşları kazandıran bir tas hoşaf ya da bir tas etli pilav değildir, savaşlar iman gücüyle kazanılır, buna tarih de şahittir ki on bin kişilik orduları bin kişilik ordular yenmiştir.

salaklık insanlarımızın genlerine bu şekilde işleniyor işte. hiç kimse de sormuyor tabi "madem kaldıramayacaktın neden girdin kadının koynuna" diye. madem ekonomin askerini doyuramayacak kadar rezildi neden girdin savaşa?
savaşa beş ay önce girmiş osmanlı. askerine arpa çorbası ve hoşaftan başka bir şey veremez duruma düşmüş ha.
bu salaklığı işleyenler bir zamanlar da çanakkale'de ölen askerlerin gerçek sayısını söyleyin dedi genelkurmay'a. onlar da utana sıkıla 252bin değil, ölü, yaralı, esir 60 bin civarında kaybımız olduğunu itiraf ettiler. aynı yetkililer, kurtuluş savaşında ilk merminin adana dörtyol'da atıldığını söyledikleri halde hala izmir'de hasan tahsin adına ilk kurşun anıtı açıyorlar.

üniversitedeyken yök derslerinden inkılap tarihine giren hocamız, çanakkale tarihi alan başkanlığında görevli bir tarihçiydi. bu mevzuyu da şiddetle reddediyor bunun çocuklar duymasın dizisindeki bir sahneden ortaya atıldığını söylüyordu.
düşünüldüğünde de çok mantıklı. zaten askerlerimizin üstünde yok başında yok, birçok bakımdan yetersizlik içindeler. eğer beslenme şekilleri de böyle olsaydı düşmanın herhangi bir müdahalesine gerek kalmadan şehit olurlardı.

ülkede üniversite yok zaten. eğitim kurumusunuz, bu hoşaflı menünün uydurma olduğunu da mı bilmiyorsunuz

kulağa müthiş bir şey gibi geliyor ama hepimiz öğrencilerin hayallerini süsleyen yemekleri de biliyoruz elbette.

böyle empati kuramazlar hoşafı içerken yemekhaneye bomba füze müze de atın çocuklar anlasınlar savaşmak ne demek.