18 mayıs 2021 cumhuriyet savcısının esenlik bildirisi

şanlıurfa viranşehir' de görev yapan cumhuriyet savcısı eyyüp akbulut' un pandemide alınan tedbirler ve yapılan huksuzluklar üzerine yaptığı açıklamalardır. buradan

edit: cumhuriyet savcısı eyyüp akbulut hakkında şanlıurfa valiliği tarafından inceleme başlatılmış. buradan

edit2: şanlıurfa valiliği cumhuriyet savcısı eyyüp akbulut hakkında inceleme veya soruşturma başlatılmadığını açıkladı. buradan

edit3: geçici olarak görevinden uzaklaştırılmış. buradan

birileri tarafından fetöcü ilan edilecek savcı.

(bkz: eyyup akbulut)
edit: hakkında soruşturma açılmıştır
edit 2: yargı erkinin nüfuz ve itibar(!)ına zarar vereceği(!) kanaatine ulaştığından oybirliği ile görevinden uzaklaştırılmıştır

konuşmasından başlıklar
* ben viranşehir'de uyuşturucuyla mücadele etmeye çalışıyorum, benim personelimi oradan alıp maske kovalatıyorlar.
* afrika'da insanlar açlıktan ölüyor sen afrika'ya aşı tedarik ediyorsun. her türlü imkanla katlettiğin insanlara aşı tedarik ediyorsun. bu nasıl çelişkidir?!
* hep aşı yandaşı aynı tipler ekranlara çıkartılıyor bu tipler her seferinde kendileriyle çelişiyor, diğerleri ciddiye alınmıyor ekranlara çıkartılmıyor
* 05:30 da da yagıtay'a giden bir maske kararından bahsediyor. ve yargıtayın sırf muhalefet olmasın diye kararını bozduğundan bahsediyor
* corona tedavisi için imzalatılan aydınlatılmış rıza dan bahsediyor ve bu aydınlatma(!)'nın hukuksuzluğundan bahsediyor
* lebalep, aşılarımız tam ısırmayız vs.

sayın savcının dediklerinin bir kısmına katılmakla beraber bir kısmına katılmıyorum.
bir hukuk devletinde yaşıyoruz derken buna kendisi de inanmıyor olmalı ki böyle bir video çekiyor ve yayıyor.
aşı konusuna gelince, aşının faydalı mı faydasız mı olduğunu tartışmadan önce bu aşıların getirilmesi sürecinde ortaya net bir şekilde konulmuş yolsuzluk iddiaları var. onun üzerine gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.
maskeler konusunda sötyediği her şeyde haklıdır. maske takılması, ceza uygulamaları ve maske üretim sürecinde kullanılan hammaddeler hakkında söylediği her şey araştırılmalı ve koruyuculuğu olmayan maske üretenlere ceza davaları açılmalıdır.
videodan anlaşıldığı kadarıyla aşılanmaya ilişkin şüpheleri olduğu için aşılanmayı reddermiş ve aşı iknacıları savcı beye uğramışlar ve sanırım savcı bey ufaktan azar yemiş veya tehdit edilmiş
eldeki bilgi belge ve delilleri bana yollayın demiş, peki sayın savcım, viranşehir adliyesi yazıp mı gönderelim.

mesela kendimden bahsedeyim sayın savcım, biontech aşısı ilk dozundan sonra alerjik reaksiyon ve kalp problemleri yaşadım. tüm raporlar, ekgler, kan tahlilleri mevcuttur. aşı öncesi bir kalp rahatsızlığım yoktu, genetik olarak ailemde de böyle bir problem yok, doktor akciğer rontgenimde de problem olduğunu söyledi.
sağlık bakanlığını aradım, aşıyla ilgili geri bildirim yapmak için, scan edip belgeleri artayım dedim, yok o işlere biz bakmıyor, hes üzerinden bir anketi doldurmamı söylediler ama anket tamamen dostlar alışverişte görsün muhabbeti.
son söz olarak bu ülkede namuslu savcılar var mı diye soruyorduk. evet varmış. yanlış yerden başlamış olsa bile kelleyi koltuğa almış bir savcı varmış.
biz de sana esenlikler dileriz savcı bey.
bari bir mail adresi verseydin, sağlık bakanlığının ilgilenmediği raporları size yollardım.

bir cumhuriyet savcısının hükümetin bilim çizgisi dışında ilerlediğine isyanıdır.

bunun gibi hukuksuzlukları dile getirecek savcılar aranmaktadır, ama videoda savcımızın dediği gibi bunu ancak haysiyetli hukukçular yapar.

baroları tek yumrukla devirendir.



şimdi barolar bu söylemlere destek verse sakızlı sopa çünkü kendilerine maksatlı bir şekilde sataşılmış. sussalar bu defa öbür ucu sakızlı sopa. destek açıklaması yapsalar videoda yasal yönden hayli sakat laflar da var. videodaki söylemleri herhangi bir şekilde bu saatten sonra dile getirseler yine boşa çıkacak bir çaba. adama sahip çıkmasalar prestijleri yerlerde. sahip çıksalar gene yerlerde. çok fena zekice bir video lan.

yüzde yüz haklı tespitlerdir. kimse umursamıyor. aşı yaptırıp ölen birçok kişiye tanık oldum. insanlar sırf estetik gözüktüğü için renkli maske takıyorlar. etkileri tam olarak bilinmeyen ilaçlar kullanılıyor. son olarak bu konularla ilgili bir tane bile bilimsel açıklama ya da tedbir alınmıyor. ama ceza kesmekten ve insanların özgürlüklerini kısıtlamaktan da geri durmuyorlar.

olası hükümet ve hükümet yandaşlarının tepkileri;
bu adam fetöcü, toplumda infiale sebebiyet veriyor, hain, cehape zihniyeti, bu kesin dinsizdir.

konunun içeriğinden bağımsız olarak sırf bir alanda mevcut işleyişe itirazından dolayı taktir ettiğimiz savcı bildirisi. umarız başka savcılar da başka alanlarda bu tür itirazlar geliştirirler de yeniden umut etmeyi umut edebilelim.

(bkz: eski savcı)

inanılmaz derecede cesur biri. sağolsun varolsun ve umarım arkasından doktoru, bilim insanları ve hatta (umutsuz vaka olsa da) politikacı ve devlet insanlarının da gelmesi dileği ile. zira bu rezil döneme bir son vermek gerekli.

tanıdığım bir savcı ile konuştuğumda durumu ohal kararı olmadan yapılamaz olarak yorumlamıştı ohal ilan edilmemesinin sebebini de ekonomi olarak göstermişti.

bu cesur yürekli savcı direk işletilen maddeler üstünden yürüyerek yorumluyor ki ohal yanında daha saf kaldı şu an açıp okudum söylediği maddeleri hukukçu değilim ama çeliştiği doğru.

ha hukuk devleti kısmına gelirsek maalesef değiliz hukuk istisnalar haricinde iktidarımızın fahişesi olmuş durumda.

valilik soruşturma başlatmış amenna yalnız şöyle bir sıkıntı var kolluk güçleri türkiye de adli kolluk gibi bir birim olmadığı için hem vali hem cumhuriyet savcısına bağlı yani burada bir yetki karmaşası var o yüzden nasıl olur ben de bilemedim.

savcının söylediklerinin nerdeyse hepsine katılıyorum.
tek çekincem yargı medya polis fetöcülerin elindeyken yaptıkları gibi, kendilerine bir operasyon geleceğini anladıklarında uyguladıkları şeye çok benziyor.
kamuoyu oluşturmak için halkın sinir uçlarına dokunacak açıklamalar yapmak.

bu arada savcıların bu hiç yakışmayan bıyık bırakmaları meslekte mecburi mi ? tamam anladık karşındakine sert görünmek isteniyor da abi olmuyor be sert olacağına komik oluyorsun.

savcının dediklerini daha önce hukuk hocaları makalelerinde yazdılar. yani yeni birşey değil söyledikleri. isteyenler (bkz: kemal gözler)'in şu makalesine baksın buradan bir de şu makaleye de bakabilirler: buradan

yalnız savcının aşı ve maske takma konusunda dediklerine katılmıyorum. zira aşının faydalı olduğuna ve maske takmanın bulaşma riskini azalttığına dair yazılmış makaleler de var, onları napıcaz. çöpe mi atacağız. aşı dediğin zaten 10 yılları alan bir araştırma. salgını bitirebilmek amacıyla risklerine rağmen acil kullanım oranı veriliyor. yani aşının risksiz oluşunu kimse söylemiyor ki. önce aşı karşıtı değilim diyorsun, sonra aşı karşıtlığının alasını yapıyorsun.

aşı ikna birimleri konusunda savcının eleştirisinde gözden kaçırdığı bir husus var. bahse konu biyotıp sözleşmesi ve hasta hakları yönetmeliği zaten hastalara yönelik, hasta olmayanlara bunlar uygulanmıyor. buradaki aydınlatma yükümlülüğünün hasta olmayan kimselere yönelik olarak revize edilmesi lazım, hukukçulara iş düşüyor. o yüzden bu aydınlatmanın bu mevzuat hükümlerine uygun olmadığı eleştirisi konusuz kalıyor.

lakin, savcının dediklerinde bir suç unsuru yok. fakat 2802 sayılı hakimler ve savcılar kanununun:







hükümleri uyarınca disiplin cezası alabilir ve meslekten çıkarılabilir.

özellikle maddedeki "mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelik" ifadesi çok lastikli. herşeye çekilebilir.

buradaki 69. maddenin anayasa'daki hakim dokunulmazlığına (m. 139) aykırı olduğunu düşünmekteyim.