19 aralık 2023 istanbulspor'un sahadan çekilmesi

süper lig'in 17. haftasında oynanan istanbulspor-trabzonspor müsabakasının 74. dakikasında istanbulspor başkanı ecmel faik sarıalioğlu, hakem kararlarına tepki olarak takımını sahadan çekti. istanbulspor, trabzonspor'un attığı ikinci golün ardından sahadan çekildi!

bu ligde hakem bile dövüldü ya tamam artık bu denli olayları hatta daha daha fazlalarını çok görürüz artık.

başkan lig sonunda diyecek ki
siz beni kovmadınız, ben istifa ettim.
yerseniz.

dün:
1: federasyon başkanı özerk olması gereken bir kurumun başına kapalı şekilde bir atama ile getirildi.
2: tff başkanı kendine kukla bir merkez hakem komitesi başkanı buldu.
3: bir hakem hunharca ve yüzüne başına darbeler alarak dövüldü.
4: tüm takımlar mafya, kara para, şike olayları ile boğazına kadar çamurun içine girdi.

bugün:
5: super lig 'de bir takım başkanı tarafından sahadan çekildi.

yarın:
6: fifa : '' ey türkler siz bu futbol işinin bokunu çıkardınız , bırakın. yok size futbol mutbol.''

elimizde bir voleybol kaldı. bari onu kirletmesek.

bize (bkz: margaret thatcher) usulü dışında hiç bir çözüm işe yaramaz. tek çözüm budur.

futbol asla sadece futbol değildir sözünün doğrulandığı maç olmuştur.
maçta hakemin maçın sonucuna etki edecek bir hatası olmadı. istanbulspor'un sahadan çekilmesinin sebebini hakem hatası olarak düşünmüyorum.
hatırlarsanız mehmet büyükekşi' nin ligin başında başkan olmasını istemeyenler vardı. özellikle ali koç karşı çıkmıştı başkanlığına fetocu olduğunu söylemişti.
"türk futbolunun içinde bu örgütün unsurları hala devam etmektedir. şu an bir kişi resmi adaydır. benim sevdiğim saydığım dost olarak bildiğim biridir. fenerbahçe'nin hem bu konudaki hassasiyetini, hem federasyonunun türk futbolu trabzonlulaştırma rahatsızlığını duyduğumuzu biliyorsunuz. tff başkanı olacak kişinin ailesinden birinci derece kan bağı bu yapıyla dün, bugün ve yarın hiçbir ilişkisi olmamalı. yeni bir aday bulunması ivedilikle şarttır. hiçbir şüpheye yer olmamalıdır. sayın cumhurbaşkanımıza sesleniyorum lütfen bu hatadan dönelim.''
artık öfke futbol sahalarına kadar girdi. buradan da sokaklara taşacaktır.

lig değil sanki sirk. daha ne rezillik olabilir ki diyorsun bir hafta geçmeden yeni bir rezillik peyda oluyor. istanbulspor'un başkanı da trabzonluymuş. vallahi şaka gibi.

istanbulspor doğrudan küme düşürülür.
yazık ya. 110 yıllık takım kimlerin eline kaldı.

herhangi bir maçta sahaya kedi girse, oyunculardan biri sahaya işese sorumlu olarak ali koç'u gösterecekler var. şaka gibi kafalar yemin ederim.

ankaragücü başkanına sahaya girip hakemi yumruklamasını da ali koç söyledi. istanbulspor başkanına takımı sahadan çekmesini de ali koç söyledi tabi. hatta istanbulspor sahadan çekilince gidip tribünlerine üçlü çektiren saçma sapan kaleciyi de ali koç yönlendirdi. ne gücü varmış lan adamın. o kadar gücü olsa tüm futbol iklimini değiştirir, fenerbahçe'yi şampiyon yapardı adam!

maça gelirsek istanbulspor'un net bir penaltısı verilmiyor. sonrasında da trabzonspor'un golü geliyor. he bu sezon ilk kez mi böylesine kasıtlı hata yapılıyor da takım sahadan çekiliyor? elbette hayır!

suç direkt olarak tff yönetiminin, hatta başkanının. çünkü kimse artık kendisine güvenmiyor ve ciddiye almıyor. aynı şekilde kimse hakemlere de güvenmiyor. bu hafta kaç tane hakem çıktı geçmişe yönelik açıklama yaptı. tff başkanının hakemleri etkilediğini hatta direkt atamalara karıştığını söyledi. bu kadar kaos dönen bir ortamda sağlıklı bir karar çıkmasını bekleyen var mı gerçekten de?

dünyanın en iyi ligi denilen premier ligde ne hakem hataları oluyor, burda olsa üçüncü dünya savaşı çıkar. ama adamlar olaya bizim gibi bakmıyor tabi.

şuraya bir örnek bırakalım, manchester city - tottenham maçında hakem ofsayt olmayan su pozisyonda önce avantajı oynatıp sonra birden durup öncesindeki faulü vererek atağı kesip bariz gol pozisyonunu yedi.


maç 3-3 bitti. bizde olsa kulüp sayfası göndermeli hakem paylaşımı yapardı, hocasından oyuncusuna kadar herkes basın toplantısında hakem konuşurdu. sosyal medyada taraftarlar birbirini yerdi.

bu sadece bir örnek. bu sene tottenham liverpool maçında liverpool'un ofsayt olmayan golü yenilmişti falan filan şuan hepsi tek tek aklıma gelmiyor. velhasıl orda da eleştiri var ama adamlar maç içinde nolursa olsun işleri çığrından çıkartmıyor futbol oynuyor, maç bitiyor konu orada kapanıyor. ne maçtı ama diye paylaşım yapıp rakiplerini etiketliyorlar. biz fenerli galatasaraylı her mecrada fırsatını bulduğumuz anda birbirimizi boğazlıyoruz. bakın cumhuriyetin 100. yılı, bu iki kulüp cumhuriyetten yaşlı; peki ne yapabildik. avrupa'da bile birbirimize köstegiz. galibiyetlerimizi küçümseyecek bahaneler arar, mağlubiyetlerle alay ederiz.
tribünde kareografi yapılsa rakip onu bile beğenmez. cumhuriyet, atatürk kareografileri falan yaptı mesela galatasaray, paylaşım altlarına bakın ne feto muhabbeti yapanı ne başka bişey hiç bitmez. 30 milyon galatasaraylının alayı fetocu sanan adamlar var ülkede.

sadece yetenek olarak değil, vizyon ve mentalite olarakta öğrenmemiz gereken çok şey var.

bu maça gelirsek istanbulspor'un puanı silinmeli, hükmen yenik sayılmalı, taraftarsız oynama veya para cezası verilmeli. emsalinde de düşürülmeli. yoksa taçı verilmeyen başlar sahadan çekilmeye. caydırıcı ve emsal örnek teşkil edecek ağır yaptırımları olmalı ki devamı olmasın, kafayı baştan kopartmalı.

tanım: gündem yaratmaya çalışan başkanın gereksiz şovu. az kurcalasan yumrukçu başkanla ilişkisi ortaya çıkabilir, amaç hakem hatasına tepki değil kaos.

(bkz: civil disobedience)

failed state durumundaki ülkenin spor klüplerinin devlet temelli sistem içine gangrenöz yapıya bürünmesinin neticesi. belli ki bir "küçük" bir meşrutiyet sorunu var. yoz devletin yozlaşmış kurumlarının "authority" si sorgulanıyor.

bop içinde burnuna kadar boka batan ülkede "bazı" kişilerin mecburiyetinden mütevellit, şarampole doğru tepe gaz.. türklük adına ne varsa "out". "yeni, yeni; daha yeni!" diye diye içinden geçtiğiniz sistemde götüne baka baka vize sırasına giren varsıllara soralım:

anadolu bataklığa döndüğünde kurşun geçirmez mi olacaksınız?

(bkz: ittihat ve terakki)

istanbulspor'u zaten baya uzun zamandır trabzonlular yönetiyor. teknik heyet dahil fatih tekke gibi trabzonlular takımın içine ettiler. kurulduğunda çok büyük bir takımdı istanbul hatta hala yaşayan sadece istanbulspor'u tutan insanlar bile var.

bu otantik ve nostaljik takımı önce cem uzan diriltmeye çalıştı zannettik ama o da kara para aklama için kullandı takımı şimdi de trabzon mafyası takımı ele geçirdi ve sırf kişisel hırsları ve bir takım dalga dümenler için takımı kullanıyorlar.

bu mafya babaları takımı sahadan çektiğine göre " maç yarıda kalır" diye bahis oynamıştır kesin. başka bir şey olamaz. zira pirinç kadar akıl olsa maça devam eder. daha en az 25 dakika vardı. her şey olabilirdi maçta.