2025 aile yılı olacak haberi
başlık "sonkullanmatarihçisi" tarafından 23.12.2024 19:49 tarihinde açılmıştır.
1.
sayın iktidarımız 2024'ü 'emekliler yılı' yapmıştı: emekliler dağıldı
2025 'aile yılında' da ne olacağı belli
aynası iş dir kişinin
2025 'aile yılında' da ne olacağı belli
aynası iş dir kişinin
devamını gör...
2.
evet bunu cok diyolar ya. evet.
devamını gör...
3.
hangi aileler olabilir;
koç, sabancı, şahenk, ülker falan fistan.
fakirin yüzü güler mi lan?
koç, sabancı, şahenk, ülker falan fistan.
fakirin yüzü güler mi lan?
devamını gör...
4.
(bkz: cengiz, limak, kolin, kalyon, makyol) aileleri bunu beğendi.
devamını gör...
5.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2025/01/06/f3phag3bbhmhxlnb-t.jpg)
putin 2024 yılını aile yılı ilan etmişti...
emeklilerin başına gelen ailelerin başına gelmez umarım...
bu yıl kimse evlenmemeli..
rusya'da 2024 aile yılı
erdoğan 2025 yılını aile yılı ilan etti
devamını gör...
6.
yalan
devamını gör...
7.
hadi inşallah bana birini bulacaklar. çok rica ediyorum zengin ve sarışın olsun. yeşil göz olursa tadından yenmez. kesin zengin olsun ama söz verin.
devamını gör...
8.
(bkz: biz bir aileyiz diyen patron)
devamını gör...
9.
bizimkiler 2024'ü türkiye yüzyılı ilan etmişti: türkiye'nin durumu ortada. putin'in aile yılı da bizimkine benzerse, rus aileleri büyük sürpriz bekliyor demektir.
devamını gör...
10.
maksat, lgbti+ hareketini ortadan kaldırmak. aile falan hikaye.
demokratik muhalefetin lgbti+ hareketine bu süreçte destek vermesi gerekir.
unutmayın, onlar özgür olamazsa siz de özgür olamazsınız.
demokratik muhalefetin lgbti+ hareketine bu süreçte destek vermesi gerekir.
unutmayın, onlar özgür olamazsa siz de özgür olamazsınız.
devamını gör...
11.
tayyip ne demişse hep tersi çıkmıştır. küçük esnaf ve sanatkarı zimcir şirketlere karşı koruyacağını söyledi, iktidar oldu , bize dedi " siz de birleşin ve böyükbaş patronlara rakip olun"
çiftçiliğe destek vereceğiz dedi, patronları çiftçi edip, köylüyü şehire köleliğe saldı.
20 senedir eğitim sisteminin kurcalamadığı yer kalmadı.
"dindar gençlik yetiştireceğiz" dedi, yapılan haksızlıklar yüzünden gençlik dinden çıkıp; uyuşturcu, alkol, kumar ve fuhuş batağına düştü.
"emekliler yılı " dedi, emekli aç kaldı.
su yasası çıkaracaktı. bu aralar işler kesat cesareti yok.
aile yılı ilan edilecekse bil ki boşanma olayları patlsyacak ve gençlik evlenemeyecek.
çiftçiliğe destek vereceğiz dedi, patronları çiftçi edip, köylüyü şehire köleliğe saldı.
20 senedir eğitim sisteminin kurcalamadığı yer kalmadı.
"dindar gençlik yetiştireceğiz" dedi, yapılan haksızlıklar yüzünden gençlik dinden çıkıp; uyuşturcu, alkol, kumar ve fuhuş batağına düştü.
"emekliler yılı " dedi, emekli aç kaldı.
su yasası çıkaracaktı. bu aralar işler kesat cesareti yok.
aile yılı ilan edilecekse bil ki boşanma olayları patlsyacak ve gençlik evlenemeyecek.
devamını gör...
12.
evlilik ve çocuk için teşvik geldi.
ancak bunlar yetmez.
1- üni sayısı azaltılmalı ve daha nitelikli hale getirilmeli.
2- devlet kendi eliyle üretimi artıracak fabrikalar kurmalı.
3- ülkemizde üretimi yapılan mallarda teşvik olmalı (mesela vergi oranı düşürülebilir)
4- süresiz nafaka kaldırılmalı.
5- istihdamda kadına yönelik pozitif ayrımcılık kaldırılmalı.
6- bunun yerine kamuda ve özelde kadınların isterlerse haftanın 3 günü çakılıp buna oranla maaş alacağı bir sisteme geçilmeli. (her meslek grubuna uygun değil ama birçoğu için uygun)
7- ... liste böyle gider.
ancak bunlar yetmez.
1- üni sayısı azaltılmalı ve daha nitelikli hale getirilmeli.
2- devlet kendi eliyle üretimi artıracak fabrikalar kurmalı.
3- ülkemizde üretimi yapılan mallarda teşvik olmalı (mesela vergi oranı düşürülebilir)
4- süresiz nafaka kaldırılmalı.
5- istihdamda kadına yönelik pozitif ayrımcılık kaldırılmalı.
6- bunun yerine kamuda ve özelde kadınların isterlerse haftanın 3 günü çakılıp buna oranla maaş alacağı bir sisteme geçilmeli. (her meslek grubuna uygun değil ama birçoğu için uygun)
7- ... liste böyle gider.
devamını gör...
13.
isterlerse 100 milyon dolar* versinler 1 çocuk daha yapmam.
devamını gör...
14.
geçen yıl 'emekliler yılı' idi: düzelttiler emeklileri
bu yıl da 'aile'nin üstünden geçilecek zaar
dümdüz kötülük bunların sanatı idarecilik değil
bu yıl da 'aile'nin üstünden geçilecek zaar
dümdüz kötülük bunların sanatı idarecilik değil
devamını gör...
15.
o zaman konya'dan bir swinger partisi haberi daha gelir mi?
devamını gör...
16.
geçen yıl ekonomi yılıydı galiba ekonomiye bakarak aile yılını yorumlayabilirsiniz.
devamını gör...
17.
18.
bir başka sevindirici gelişme, müjde, kırmızı kart hamlesine karşı ışıl ışıl bir altın rengi kart adeta.
aile kurumunun dışında kalanları ipsiz, sapsız, kızlı erkekli, sapkın ilan etmekten bıkmadılar. ülkemiz aile kurumunun - diğer tüm kurumları gibi- kokuşmuşluğun çekirdeği olduğu bir yer. narin'in ailesi mesela bir ailedir. hem de öyle böyle değil akp'li vekil ensarioğlu'nun 40 yıllık dostumuz dediği ailedir. bir vekilin örnek gösterdiği, parmakla işaret ettiği ailedir. çocukların insandan sayılmadığı, küçük yaşta dayak, iş hayatı, açlık gördüğü de yerler de ailedir, kadınların dayak yiyip, öldürüldüğü yerler de ailedir. bıktık bu aile güzellemesinden. bitti görmüyor musunuz? o mısır gevreği kutularının arkasından mutfak önlüğü ve kırmızı ruju ile gülümseyen ev hanımı annenin temsilindeki amerikan rüyası ailesi de bitti. insanlar aç. değil 3 çocuk yapmak, tek bir insanla hayatı sürdürecek tahammülü de yok insanların. hala çok çocuklu, kadının evde oturduğu, patriyarkal düzeni göklere çıkaran bir modeli dayatma peşindeler. yok, yok bitti. o çocuklar dede ve babaanneyle oturmuyor, babaannenin de torunlarına sabrı yok. babanne maaşı ile et alamıyor, kirayı ucu ucuna denkelştiriyor. 2025 aile yılı olacakmış. aile ne? ataerkinin gümbür gümbür borusunu öttürdüğü bir şey. bırakın şu insanların özel yaşamlarını. bir yılı da eğitim yılı ilan edin. eğitimde seferberlik olsun, bir yılı da çalışan ve üretenler için ayırın, onların koşullarını iyileştirin ki üretmeye devam etsinler. bir yılı da çocuk yılı yapın, ama yeni doğacaklar için değil de mevcut da doğmuş çocuklar için bir yıl olsun mesela, hiçbiri okula aç gitmesin. uykularından karanlıkta uyanıp, ikinci derse kadar gece eğitim görmesinler, suistimal edilmesinler. bir yılı da adalete ayırın bakalım. utanç yürüyüşü bir yılda, on yılda bitmez ama siz bir deneyin.
aile kurumunun dışında kalanları ipsiz, sapsız, kızlı erkekli, sapkın ilan etmekten bıkmadılar. ülkemiz aile kurumunun - diğer tüm kurumları gibi- kokuşmuşluğun çekirdeği olduğu bir yer. narin'in ailesi mesela bir ailedir. hem de öyle böyle değil akp'li vekil ensarioğlu'nun 40 yıllık dostumuz dediği ailedir. bir vekilin örnek gösterdiği, parmakla işaret ettiği ailedir. çocukların insandan sayılmadığı, küçük yaşta dayak, iş hayatı, açlık gördüğü de yerler de ailedir, kadınların dayak yiyip, öldürüldüğü yerler de ailedir. bıktık bu aile güzellemesinden. bitti görmüyor musunuz? o mısır gevreği kutularının arkasından mutfak önlüğü ve kırmızı ruju ile gülümseyen ev hanımı annenin temsilindeki amerikan rüyası ailesi de bitti. insanlar aç. değil 3 çocuk yapmak, tek bir insanla hayatı sürdürecek tahammülü de yok insanların. hala çok çocuklu, kadının evde oturduğu, patriyarkal düzeni göklere çıkaran bir modeli dayatma peşindeler. yok, yok bitti. o çocuklar dede ve babaanneyle oturmuyor, babaannenin de torunlarına sabrı yok. babanne maaşı ile et alamıyor, kirayı ucu ucuna denkelştiriyor. 2025 aile yılı olacakmış. aile ne? ataerkinin gümbür gümbür borusunu öttürdüğü bir şey. bırakın şu insanların özel yaşamlarını. bir yılı da eğitim yılı ilan edin. eğitimde seferberlik olsun, bir yılı da çalışan ve üretenler için ayırın, onların koşullarını iyileştirin ki üretmeye devam etsinler. bir yılı da çocuk yılı yapın, ama yeni doğacaklar için değil de mevcut da doğmuş çocuklar için bir yıl olsun mesela, hiçbiri okula aç gitmesin. uykularından karanlıkta uyanıp, ikinci derse kadar gece eğitim görmesinler, suistimal edilmesinler. bir yılı da adalete ayırın bakalım. utanç yürüyüşü bir yılda, on yılda bitmez ama siz bir deneyin.
devamını gör...
19.
okuyunuz, aydınlanınız efendiler:
“aile yılımız hayırlı olsun. ailece hayırlı olsun. zaten aile şirketi tarafından yönetilemiyoruz, bir de bu çukurun içinde çocuk yapalım isteniyor. şaka desen şaka değil çünkü direkt hayatını etkiliyor. dalga geçiyorlar desen dalga da geçmiyorlar. hoş, ne dediklerini, ne istediklerini, ne biliyor, ne de önemsiyorlar. tek amaç aman koltuk. koltuğa yapışık bir şekilde en sonunda da bir piramitte tamamlanacak bir hayal onlarınki. piramit yapacak kadar paramı mı var? geçiş garantili yaparız olur biter. ülkenin cebinden beş kuruş para çıkmaz, biz öderiz zaten…
2025 aile senesiymiş ya. inanılmaz yaşanır. ne yapacak acaba aileler 2025 yılında? ısıtamadıkları, doyuramadıkları çocuklarının yanında fön makinesi açıp, yan odada kendilerini mi asacak? şaka gibi ama değil. anlatılmaz ve yaşanmaz… aile senesi… maksimum bir akraba daha bakan filan olur bu senede saçma sapan ekonomik kararlar sayesinde iyice çamura batar, çukurumuzda aşağılara doğru düşerken, çevremizdeki duvarların yükselişini izleriz ailecek.
aile senesi… üçüncü çocuğa her ay 5 bin lira ateşlenecekmiş. beş bin lira iyi para. harca harca bitmez. ayda 141 dolar, o da şimdilik, birkaç ay sonra o beşbin liranın yerlerde daha da süründüğünü görmeyiz inşallah. zaten her şeyimiz allah’a kalmış durumda. inşallah deprem olmaz, inşallah…
bizimkiler pek okuma yazma bilmez, sadece çalma konusunda muktedirler ama neyse ki buraları da okumayacaklarından, okusalar bile anlamayacaklarından, anlasalar bile umursamayacaklarından tarihe notumuzu düşelim en azından.
türk-iş’e göre açlık ve yoksulluk sınırı diyelim mi? iki dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (yani açlık sınırı) 20.432 tl. tertemiz…. sadece yemek yemek için döst kişilik bir aileye aç kalmaması için gereken para… hadi gıda dışında da hayatta bazı şeyler var diyelim ve gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı tutarına yani yoksulluk sınırına bakalım. hoppacık o da 66.553 tl… hadi yine iyisiniz ülkenin %50’sinden fazlası yoksul. o yüzden yoksulluk, açlık filan çekerken kendinizi yabancı hissetmeyeceksiniz. herkes fakir diye düşünürseniz, biraz da seneye kadar sabrederseniz ve kerif gibi yıllardır sizlere söylenen yalanlara kanmaya devam ederseniz, seneye daha da fakirleşebilirsiniz. ama üzülmeyin, sizin gibi keriz seçmen bulmak da kolay değil. şükürler olsun, bizim de sınandığımız şey bu. kimi ülkeler akılsız yöneticilerle, kimi akılsız yöneticiler de hakkını aramayan halklarla sınanırmış. kimi aileler maybach’larla dolaşırken kimi aileler marketten çöpe atılmış sebze meyvenin peşinden koşarmış. vallahi biz sizi yönetenler olacak çok zor durumdayız. hep sizin daha da fakir olduğunuzu görüp, üzülüyoruz ama koltuklarımızdaki ısıtma teknolojisi sayesinde zerre önemsemiyoruz.
durun bir saniye, şu kullanılmayan havalimanlarının, otoyollarının geçiş garanti miktarlarını biraz daha artıralım da cebimize yedi sülalemize yetecek kadar paramız yokmuşcasına daha çok para girsin. gariban, fukara, fakir dünyanın her yerinde var. şükretmeyi öğrenmeniz lazım. yoksa böyle yaşayamazsınız. ha yaşasanız ne olacaaaak, yaşamasanız ne olacak? değil mi? bakın iki yıl önce deprem oldu. ah o deprem, onun yüzünden ekonomimiz battı. biz yapmadık, deprem yaptı. yaptı da deprem sonrasında size baktık mı? yoo. sizlere çadırları parayla sattık mı? evet… sonuçta ihtiyaç sahiplerine çadır sattık. e peki onca insan öldü, bir yetkili istifa etti mi? yooo. ne gerek var. hala konteynırlarda yaşayan aziz milletimize selam olsun. en azından hayattasınız. ama çok da şey etmeyin, bu sene aile yılı. pırıl pırıl bir yıl olacak. sizi kandırmak çok keyifli ya. her şeye inanıyorsunuz. yarın sabah kapınızda bir külçe altın bulamazsanız, bir sonraki gün bulacaksınız. yeter ki şükredin, biz de konvoylarımızda rahat edelim.” kaan sezyum
bilmem buraya kadar sabredip okuyan olur mu?
burada bulunsun istedim..
“aile yılımız hayırlı olsun. ailece hayırlı olsun. zaten aile şirketi tarafından yönetilemiyoruz, bir de bu çukurun içinde çocuk yapalım isteniyor. şaka desen şaka değil çünkü direkt hayatını etkiliyor. dalga geçiyorlar desen dalga da geçmiyorlar. hoş, ne dediklerini, ne istediklerini, ne biliyor, ne de önemsiyorlar. tek amaç aman koltuk. koltuğa yapışık bir şekilde en sonunda da bir piramitte tamamlanacak bir hayal onlarınki. piramit yapacak kadar paramı mı var? geçiş garantili yaparız olur biter. ülkenin cebinden beş kuruş para çıkmaz, biz öderiz zaten…
2025 aile senesiymiş ya. inanılmaz yaşanır. ne yapacak acaba aileler 2025 yılında? ısıtamadıkları, doyuramadıkları çocuklarının yanında fön makinesi açıp, yan odada kendilerini mi asacak? şaka gibi ama değil. anlatılmaz ve yaşanmaz… aile senesi… maksimum bir akraba daha bakan filan olur bu senede saçma sapan ekonomik kararlar sayesinde iyice çamura batar, çukurumuzda aşağılara doğru düşerken, çevremizdeki duvarların yükselişini izleriz ailecek.
aile senesi… üçüncü çocuğa her ay 5 bin lira ateşlenecekmiş. beş bin lira iyi para. harca harca bitmez. ayda 141 dolar, o da şimdilik, birkaç ay sonra o beşbin liranın yerlerde daha da süründüğünü görmeyiz inşallah. zaten her şeyimiz allah’a kalmış durumda. inşallah deprem olmaz, inşallah…
bizimkiler pek okuma yazma bilmez, sadece çalma konusunda muktedirler ama neyse ki buraları da okumayacaklarından, okusalar bile anlamayacaklarından, anlasalar bile umursamayacaklarından tarihe notumuzu düşelim en azından.
türk-iş’e göre açlık ve yoksulluk sınırı diyelim mi? iki dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (yani açlık sınırı) 20.432 tl. tertemiz…. sadece yemek yemek için döst kişilik bir aileye aç kalmaması için gereken para… hadi gıda dışında da hayatta bazı şeyler var diyelim ve gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı tutarına yani yoksulluk sınırına bakalım. hoppacık o da 66.553 tl… hadi yine iyisiniz ülkenin %50’sinden fazlası yoksul. o yüzden yoksulluk, açlık filan çekerken kendinizi yabancı hissetmeyeceksiniz. herkes fakir diye düşünürseniz, biraz da seneye kadar sabrederseniz ve kerif gibi yıllardır sizlere söylenen yalanlara kanmaya devam ederseniz, seneye daha da fakirleşebilirsiniz. ama üzülmeyin, sizin gibi keriz seçmen bulmak da kolay değil. şükürler olsun, bizim de sınandığımız şey bu. kimi ülkeler akılsız yöneticilerle, kimi akılsız yöneticiler de hakkını aramayan halklarla sınanırmış. kimi aileler maybach’larla dolaşırken kimi aileler marketten çöpe atılmış sebze meyvenin peşinden koşarmış. vallahi biz sizi yönetenler olacak çok zor durumdayız. hep sizin daha da fakir olduğunuzu görüp, üzülüyoruz ama koltuklarımızdaki ısıtma teknolojisi sayesinde zerre önemsemiyoruz.
durun bir saniye, şu kullanılmayan havalimanlarının, otoyollarının geçiş garanti miktarlarını biraz daha artıralım da cebimize yedi sülalemize yetecek kadar paramız yokmuşcasına daha çok para girsin. gariban, fukara, fakir dünyanın her yerinde var. şükretmeyi öğrenmeniz lazım. yoksa böyle yaşayamazsınız. ha yaşasanız ne olacaaaak, yaşamasanız ne olacak? değil mi? bakın iki yıl önce deprem oldu. ah o deprem, onun yüzünden ekonomimiz battı. biz yapmadık, deprem yaptı. yaptı da deprem sonrasında size baktık mı? yoo. sizlere çadırları parayla sattık mı? evet… sonuçta ihtiyaç sahiplerine çadır sattık. e peki onca insan öldü, bir yetkili istifa etti mi? yooo. ne gerek var. hala konteynırlarda yaşayan aziz milletimize selam olsun. en azından hayattasınız. ama çok da şey etmeyin, bu sene aile yılı. pırıl pırıl bir yıl olacak. sizi kandırmak çok keyifli ya. her şeye inanıyorsunuz. yarın sabah kapınızda bir külçe altın bulamazsanız, bir sonraki gün bulacaksınız. yeter ki şükredin, biz de konvoylarımızda rahat edelim.” kaan sezyum
bilmem buraya kadar sabredip okuyan olur mu?
burada bulunsun istedim..
devamını gör...
20.
eskiden insanlar zengindi şimdi fakir olduğu için evlenmiyor çocuk yapmıyor gibi bir algı var..
yahu bırakın gidin saçma analizlerinizi başka yerde yapın.
eskiden 1 kıyafeti 5 çocuk giyiyordu.
kaç çocuk özel okula gidiyordu.
teknoloji olarak çok gerideydik.
yahu bırakın gidin saçma analizlerinizi başka yerde yapın.
eskiden 1 kıyafeti 5 çocuk giyiyordu.
kaç çocuk özel okula gidiyordu.
teknoloji olarak çok gerideydik.
devamını gör...