aile bakanlığına göre aile kurumuna zarar veren kelimeler

çocuğun yoksa aile değilsin dendi. dikkatinizi çekerim.

hay sizin aile kavramınızı seveyim.
lezbiyen olan birisi gelip sizi mi şey edecek manyak mısınız siz?

kafayı sıyırmamak elde değil gerçekten.

ülkede başka hiçbir dert kalmamış gibi cinsel yönelimi dert ediniyoruz, şaka gibi.

kâle alınacak kelimeler dizisi olmadğından dolayı gayriciddi olduğuna toplumun büyük bir kısmı hemfikir. gayriciddi bakanlığı mi kursam ütopik bir ülkede daha fazla ciddiyet içerir.

aile dedikleri de, iki insanın birbirine verdiği sözü geçerli görmeyip, devlet nikahı ile iki insanın ilişki onayı alması ve kurumsal seks yapmasına aile diyorlar bunun da bakanlığı var işte.

bu ülkede acayip bir kitle var. bir mevzu hakkında fikir beyan ettiğinde ilk söyledikleri şey hırsızlara da bişey söylesene, katillere de bişey söylesene, evinde öldürülen kadın için niye bişey söylemiyon, he he he??

olm sizin algılarınızda sıkıntı mı var? hırsızı katili lanetlemek için hususen kameraların karşısına geçip, arkadaşlar biliyor musunuz ben hırsızları ve katilleri lanetliyorum demek mi lazım? ya yeminle hakaret etmemek için kendimi zorluyorum. bir insan zaten şu kafadaysa kendi kendine yeterince hakaret ediyordur aslında.

ama mevzu ney biliyon mu kanka? bunların zoruna giden bişeyler deyince genelde bu moda giriyorlar. hedef saptırmaya çalışıyorlar yani.

aile kurumuna aile bakanlığı kadar zarar vermeyen kelimelerdir. zaten akp bakanlıkları neden sorumluysa onun içinden geçer dümdüz eder. diyanet de öyle, iç işleri de, dış işler, sağlık, maliye vs vs.

bir kereden birşey olmaz denilince de aileler daha mutlu oluyormuş. mesela çocuğun tecavüze uğradı, sinirlenip gidip birini öldürüp hapse girersen aile dağılıyor. olmadı ki öyle bişi diye düşünür, zaten bir kereden de birşey olmaz diyip ahaber izlersen aile korunuyor.

mesela araba sürmeyi bilmeyen bir öküz ezdi çocuğunu öldürdü, elini kolunu sallayarak da geziyor. çıldırırsın dimi. ama zaten 20 sene önce de çocuğum yoktu en nihayetinde, aynı şey başa döndük, hiç çocuğum olmamış gibi düşünmek lazım diye düşünerek hareket edersen ahanda sana mutlu aile.

bakanlık çok haklı. bir arkadaşımın ablası lezbiyen olduğunu açıkladı, tam abisi 39 yerinden bıçaklayacak, kız dedi ki dur, ben erkeksi arzular taşıyan ama en nihayetinde biyolojik ve görsel olarak kadınım, abi oldu pişmaniye. yasaklı kelimeleri kullanmayınca hayatta kalınıyor.

düşünüp taşınıp buldukları çözüme bak. ayağındaki ayakkabının numarası kadar iq yok bunlarda.
sonra çıkıyorlar mevzular açık mikrofondaki gibi şuna tepki vermediler diye kızılıyor falan diye laf ebeliği yapıyor kitlesi. kıvırmayın olm cemaatteki tecavüzlere ses ettiniz mi etmediniz mı. ben pkk'ya terör örgütü desem nolur demesem nolur modundaki ömer gergerlioglu edebiyatı yapmayın.

aslında söylenecek çok şey var. ama ben şunu anlamıyorum; birini sevmenin cinsiyeti nasıl olabilir de dünyanın en temiz duygusu olan “aşk” böylesine yok sayılabilir? tüm kelimeleri geçiyorum, aşk bu. içinde nasıl bir kötülük barındırabilir?

siyasilerin içindeki lbtleri mhpli lgbtleri ülkü ocaklarındakileri birde aranızdakileri temizleyin önce. sonra söz biz kullanmayız.

bu aile kurumu da nasıl bir kurummuş ben anlamadım; ev içi şiddet, ''seni öldürürüm, döverim'' gibi tehditler, kadınları yeren cinsiyetçi kelimeler değil de toplumsal cinsiyet kelimesi mi zarar veriyormuş bu kuruma? yapılan yurda koca harflerle ''öksüzler yurdu'' mu ''yetimler yurdu'' mu ne yazmak, bu kelimeleri bir araya getirmek neydi, duvar sanatı mıydı!

(bkz: aile kurumuna zarar veren cinsel yönelimler)

“çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz.”
aileye bundan daha fazla zarar veren bir cümle yok.