2025 yaz sezonunda plaj ücretlerine yüzde 300 zam

buradan

ondan sonra da işler kesat kimse gelmiyor diye ağlıyorlar.

kaz gibi yoldukları yabancı turistler bile uyandı artık, size ne yapılsa az tek kuruş kazanamazsınız umarım.

dağa çıkın, zirvede her şey bedava.

sonra neden yabancı turist gelmiyor.
bu fiyat politikası devam ederse turizmciler yaz boyunca şeylerini kaşıyıp duracaklar.

toplumun tamamını ilgilendiren bir durum değil. o parayı verecek sınırlı azınlık için bile önemli olmayabilir.

yunan adaları meselesi gündeme geldiğinde tartışılmıştı. türkiye pahalı olduğu için yurt dışına çıkmak bazılarına vatana ihanet gibi geliyor.

yunanistan'a gitmek de kesin ihanet olarak görülüyor kimilerine göre. yarım asırdır devam eden süreçte insanımızın ölümüne doğrudan ve dolaylı olarak yol açanlar kurucu önder gibi onaylama sıfatları ile anılırken ihanet gibi bir ifade kullanamıyoruz ama muğladan yüzerek gideceğin kaya parçasında ahtapot yemek vatana ihanet sayılıyor.

tatile çeşme/alaçatı-bodrum vs gelen yabancı turistler net aptal olanlar.
aynı denizin karşı tarafı, üstelik avrupa birliği'ne bağlı. yani belirli kurallar ve şartlar var, hepsi insana dair.

siz çok akıllısınız, ondan zaten kuruşun hesabını yapıyorsunuz.

ama enteresanlığa bak ki, parayı saçacak kadar kazanabilen adamlar aptal...
ne enteresan, di mi?

bir mal ve hizmetin fiyatı ne kadar mantık dışı olursa olsun talep edilmeye devam ederseniz daha da mantık dışı hale gelir. zaten sadece deniz, kum, güneş gibi dar bir seçeneğe sıkışmış tatil anlayışını bırakmamız gerek. bu tatil bile olmuyor, giden herkes dönünce 2-3 gün dinleneyim diye eve çekiliyor, nasıl tatilse adam gittiğinden daha yorgun dönüyor.

hırsız herifler. ülkemizde hizmet anlayışı turisti soymak üzerine ve kalitesiz.
ben bu yüzden, bizdeki bu ahlaksızlık yüzünden tatil beldelerine gitme isteği duymuyorum hiç.
kalabalık olması da sosyal anksiyete sebebi biraz. huzurlu tatil arayan insanlar için çoğu yer uygun değil.

deniz, kum, güneş sağlık açısından ve değişiklik açısından lazım bir şey ama insan faktörü devreye girince balkonda otursam daha iyi diye düşünüyor insan.

hizmet almaktan korkar olduk. yurtdışına gitmek daha iyi sanki.

yunanistan, kıbrıs dururken bodruma giden net aptaldır.

hayır sebebi fiyatlar değil verdiğin para aldığın hizmet kalitesi.

ha maçakızı vesaire yerleri bu arada bağlama almıyorum sebebi ise şu oralar zaten fakirler gelmesin zenginler de kaynaşsın iş anlaşması yapsın networkünü genişletsin diye var. memur, esnaf sıradan vatandaş gelsin diye yoklar.

ne kadar meraklısınız kendiniz gibi düşünmeyene hakaret etmeye...
kübasından filipinler e kadar aklına gelebilecek bütün meşhur ülkelere, tatil yerlerine gittim.
aptalda değilim. diplomamla, kariyerimle, başarılarımla sabit.
ama şu an antalyadayim. ne olacak şimdi? sana göre aptalım , di mi?

#3604036

aşağı da sebeplerini yazdım canım kardeşim. okumamışsın demek ki tespitimi doğruladığın için teşekkür ederim. kaldı ki bodrum özelinde edilen lafa antalyadayım diye atlarsan tespiti üstüne tescillemiş oluyorsun.

o kadar diploma,kariyer falan yazmışsın da bu okuma ve anlama kapasitesi ile beni şüphede bıraktın nasıl aldığın ve yaptığın konusunda.

türkiye de tatil yapan net aptaldır desem dediğin doğruydu bak.

esnafların büyük bir çoğunluğu ahlaksız. ondan sonra da bu tipitipler, utanmadan niye müşteri gelmiyor diye zırlıyorlar. sen böyle kazık atarsan müşteri gelmez tabiki de. hayır; bir de bodrum gibi lüks bir yer, daha niye zam yapıyorsun?

paranızı sahil mafyasına vermek yerine gidin yurtdışında tatil yapın ve paranızı keyfinize verin, bu kadar basit.

her yaz teknemi plaja yakın demirleyip, güverteden plaja doğru hareket çektiğimden, beni enterese etmeyen zamdır. kumsalınızı alın da.........

- devlete ait kapıt fabrikaları satılırken ses çıkartmadınız çünkü kağıtla fazla işiniz olmuyordu.
- özel hastaneler açılıp, devlet hastanelerindeki doktorlar özel hastanelere itilince, ses çıkartmadınız çünkü özel hastanelerin ücretlerini ödeyebilecek güçteydiniz.
- tarım arazileri maden firmalarına peşkeş çekilirken, siz işinize gücünüze baktınız çünkü sizin ege'de zeytinliğiniz yoktu.
- karadeniz'deki nehirler zehir dolu atık kanallarına dönüştüğünde, televizyonda haberini görüp kanalı değiştirdiniz çünkü siz karadeniz'de yaşamıyordunuz.
- okulların özelleştirilmesi gerektiğini savundunuz çünkü siz öğretmenlerden fazla çalışıyordunuz ve kendi çalışma sürenizi azaltmak için mücadele etmek yerine, diğerlerinin çalışma saatlerini artırmayı istemek daha kolaydı.
- liberalizmi savundunuz çünkü amerika'da herkesin havuzlu villalarda yaşayıp, 8 silindirli arabalara bindiğini görüyordunuz.
- eğer dürüstseniz, plaj giriş fiyatlarına da ses çıkartmamalısınız. ucu size değene kadar kafanızı çevirdiğiniz liberal ekonomik sistemde devlet işletmecilik yapmaz ve talep arzı belirler. devlet o plajı ve diğer tüm plajları özelleştirmeli; parası olan denize girebilmelidir. bu durum size uymuyorsa, ege'deki zeytinliklerin maden firmalarına satışına da karşı çıkacaksınız. ona karşı çıkmadığınız için bugün plajlara giremiyorsunuz ve yarın da özel hastanelere gücünüz yetmeyecek.

müstehak tır

üzgünüm ama hata sizde, yani canım halkımda. özür dileyerek soruyorum arkadaşlar neden ücretli plajlara gidiyorsunuz? normal şartlarda, allah'ın yarattığı ücretsiz plajlara çöküp, buraları özelleştiriyorlar. siz bu haksızlığı normalleştirdiğiniz ve bu mekanlara giderek, bu insanlara para kazandırdığınız için bunu sektör haline getirip, her yeri parsellediler. eskiden sadece doğa'nın kendisine ait olan plajların hepsi şimdi mafyatik tiplerin çöktüğü ve parsellediği işletmelere ait oldu. denize girebilmek için para veriyorsunuz. bu delilik!

30 yaşımdayım, 1 kere paralı plaja gitmedim. ege'de büyüdüm. her gün minimum 12 saat yüzerdim. yani bildiğiniz kumsalda yaşadım. böylesine kumsal kültürüne aşık bir kadın olmama rağmen, bu işgüzarlara kapı açıp, bunların mekanlarına gitmedim. bunlar soyguncu. bunlar devletin malına çöken aç gözlü yağmacılar. allahın yarattığı koyu- herkese ait koyu/ plajı/ alanı kapatıp nasıl kendi malın gibi pazarlayabilirsin? açın gözünüzü dostlar. hırsızlar böyle zengin oluyor bu ülkede.

allahtan uluslararası hukuğu/ türkiye içi hukuğu / tüzükleri / hükümleri iyi biliyorum. bu yüzden böyle tipler benimle ağız dalaşına giremiyor. parselledikleri alanların yasal olarak herhangi bir dayanağı yok. binbir işgüzarlıkla kamusal alanlara çökerek, kişiselleştiriyorlar. gittiğinizde, yaptıkları hırsızlığı meşrulaştırmış oluyorsunuz. kabul etmeyip, bölge halkı olarak ya da toplum olarak şikayet edin bakın ne oluyor o "sevgili paralı kumsal işletmesine". kimse dava etmekle uğraşmadığı için ayaklar, baş oldu ülkede. herkes haksız kazanç üstünden köşeyi döndü. hep olan halka oluyor.

inanmayan vatandaşlarımız için, aşağıda paylaştığım link direkt bbc'de yayınlanmış bir haberin linkidir ve size söylediğim argümanı gayet açıklayıcı biçimde anlatıyor. arkadaşlar bu işletmeleri isimleri ve adresleri dahilinde şikayet edin. kapanırlar. parselledikleri alanlarda tekrar gerçek sahiplerine "halka" iade edilir. korkmayın, hakkınızı aramanız suç değildir. aksine, suç'a göz yummak suçtur unutmayın. ben acımadan, gerekli yerlere her zaman şikayet ediyorum.

bbc haber