22 temmuz 2022 rte’nin dünya tahıl krizini çözmesi

dış mihrakların aslında erdoğan'ı ne kadar çok desteklediğini, bm genel sekreteri gayet açıkça gösteren bir demeç vermiştir.
bu yorumumla tüm gerçekleri ortaya koyduktan sonra gelelim antlaşmaya. bugünkü antlaşma çok önemlidir. özellikle önümüzdeki aylarda yaşayacağımız enflasyon meselesinin önüne geçmek için hükümet paçaları tutuşmuş şekilde ne varsa yapmaya çalışıyor. ancak bu da dünyadaki enflasyonu azaltmayacak sadece yavaşlatabilir ki bu da iyidir.

görüyorsunuz, uzun dış mihraklarla iş tutuyor.

görece erdoğan'ın işine yarayacak gelişmelerde erdoğan'ı hunharca savunanlar, 1 numaralı sebebin erdoğan olduğu olumsuz durumlarda da erdoğan'dan başka herkesi suçluyor. başlığı açan erdoğan sevdalısı zat acaba erdoğan'ın sebebi olduğu ekonomik kriz hakkında da erdoğan'ı suçluyor mu merak ediyorum. velhasıl ülkemiz için hayırlıysa eyvallah. ama böyle şeylerde erdoğan'ı destekleyip muhalefete çakarken olumsuzluklarda da ortadan kaybolan, erdoğan dışında herkesi suçlayanlara da ne yapsan... neyse.

la hani dıjjj mihraklar bunun düşmanıydı ? sokakta kafalarına kuş sıçsa dıjjjj mihraklaaaaaa diye böğürüp duruyorlardı.

kimse de sormuyor ki ulan iç anadolu gibi tahıl madenin var, niye dışarıdan alıyorsun?

neyse ben de sormayayım da vatan haini demesinler.

bi de kendi ülkendeki (türkiye) krizleri çözsen reis........ iyi olur hani.....

anani avradiniii..


olm birlesmis milletler genel sekreteri tesekkur ediyor bizim yazarlar begenmiyor.

bakin bu alenen cehalettir, komplekstir ...

neyse ya size laf anlatacagima sevdigim kadina yururum daha iyi. *

kendi ülkesindeki tarımı bitirip dünyanın tarımıyla uğraşan bir devlet memuru düşünün.

yerli tohumu yasaklayan, tarımsal araziyi imara açan, belirli şirketlerden alınmayan gübre ve zirai ekipman ile yapılan üretime onay vermeyen, tarım bakanı diye atadığı kişi, dondurulmuş gıda satan global bir şirketin türkiye temsilcisi olan, yurtdışından buğdaydan tut samana kadar ithal eden kişi dünyanın tahıl sorununu çözecekmiş.

nasıl? türkiye’deki tarımı tamamen sıfırlayıp ihtiyaç duyulan ürünü satan ülkelerden ithal ederek mi?

not: yalaka çomarlar ile muhalifler arasındaki fark, iyi ile kötüyü ayırt edebilmeleridir. mesela çomarlar her konuda deli gibi savundukları şahıs hata yaptığında asla eleştiremiyor. bu omurgasızlıktır, iki yüzlülüktür, riyakarlıktır.

bütün güzel şeyler reisten, kötüler ise dış minnaklardan dolayı oluyor. o zaman bir ara kendi yarattığı sorunlara da el atarsa güzel olur.

elbette türk diplomasisinin katkısı vardır ama bilinen şu ki putin izin vermek zorundaydı. yoksa dünyanın birçok ülkesini diplomatik olarak karşısına alırdı.

aynen hiç şüphem yok çözdüğüne. bütün un yıllardır reis gelse de tahıl krizimizi çözse diye bekliyormuş. kesin ne yapar eder bizi un e bi kaç milyar dolar borçlandırır bu işin sonunda.

yavaş çözsün. olay türkiye'nin coğrafi konumu ile alakalı.

şu ekonomiye de bi el at kral ya.
edit: veya elini çek.

buğdayı bile ithal ettik ulan biz.
saman ithal ettik saman.

önce kendi ülkesini çözsün de, dünyaya sonra bakar.

türkiye'nin başarısı falan değildir. her savaşta, bir müzakere olacaksa her iki tarafla da görüşen bir devlet, ya da grup olur. kısa dönemli ateş kes, sivillerin tahliyesi, savaş esirlerinin değişimi vesaire bu devlet aracı olur. türkiye de nato üyesi olmasına rağmen içinde bulunduğu ekonomik ve askeri çıkmazdan dolayı rusya'ya üstü örtülü savaş açamadı. kendisine şu buğday işinde araya gir de buğdayı alalım dediler, türkiye de arabulucu oldu. abd rıza göstermeseydi nah arabuluculuk yapardı türkiye. şimdi batı rusya'da olup batıda olmayan şeyleri de satın alacak. kimin üzerinden? bizim üzerimizden.
özetle bizim bir başarımız yok, batının karaktersizliği var ortada.
ha itiraz ederseniz, türkiye rusya'ya bu çapta buğday satsa batı razı gelir miydi? bu soruyu kendiniz cevaplayın.

ben ve evdeki tüm tahıllar, bakliyatlar yas ilan etmiş ve yine ağlıyorduk ki, birden bu haberle yüreğimize serin sular serpildi; büyüdük, yeşillendik, hasat zamanımız bile erken geldi. krizi bitirmeye hazır hale geldik, gidiyoruz. işalla kapıdan girebiliriz çünkü öyle antlaşmalarımız var ki; onlar gelebiliyor, biz gidemiyoruz.

bugünlük bu kadar internet yeter.

tanım: üzerine kelime israf etmenin zül olduğu bir güldürü, mizah, komedi manşeti.

olum biz dünyaya parada dağıtıyoruz biz dışında herkes faydalanıyor zaten, sorun o değil ki? sorun; senin-benim istediğimiz refah düzeyinde yaşayamamamız. kendi ailenizin rızkını başkasına verince ''zenginim'' diyor musunuz?

dedi yetmez ama evetçi.