26 aralık 2020 dsö'nün şok eden koronavirüs aşı açıklaması

buyur buradan yak diyebilecegim, son derece kafa karistirici bir haber daha...

dünya sağlık örgütü sözcüsü tarik jasarevic, koronavirüse karşı kullanılmaya başlanan aşıların koruyuculuğuyla ilgili hayalleri yıkan açıklamalar yaptı. aşıların hastalık gelişimine kadar etkili olduğunu söyleyen jasarevic, 'kişinin enfekte olmasını engelleyip engellemeyeceğini bilmiyoruz. enfeksiyona karşı koruduğunu gösteren kanıt yok' dedi.
buradan

yukarıda bahsi geçen açıklaması belki doğrudur belki yanlıştır bilemem fakat dsö bu virüs sürecinde o kadar kötü rol aldı ki, yaptıkları hiçbir açıklamayı ciddiye alamıyorum. bu örgütün bir an önce kendini yenilemesi ve tam bağımsız şekilde, kuruluş amacına bağlı kalarak insanlığa hizmet vermeye devam etmesi gerekir.

dsönün açıklamalarının gözümdeki değeri bizim buradaki kelle söğüşçü mustafa abinin söyledikleriyle eşdeğer.ikiside covid ile ilgili aynı düzeyde bilgiye sahip bence.

dsö benim için bitmiştir, amerika gibi ayrılmamız lazım buradan.

çeviriden mi bilmiyorum farklı konuları birbirine karıştırıp insanların kafasını karıştırmışlar sadece.
- aşı hasta olmadan yapılır
- hasta olduktan sonra aşının bir faydası yok.

bu iki mevzuyu öyle bir evirip çevirip söylemişler ki aşılar hiç bir işe yaramıyor gibi bir sonuç çıkmış.

"aşıların şimdiye kadar hastalık gelişimine kadar etkili olduğunu söyleyen jasarevic, "kişinin enfekte olmasını engelleyip engellemeyeceğini bilmiyoruz. bu aşıların enfeksiyona karşı koruduğunu gösteren kanıtımız yok"

kendisi diyor işte hastalığı baştan önlemek için gerekli diye.

dünya sağlık örgütü güvenirliğini uzun zaman önce kaybetmiş, son olarak virüsün wuhan'da ortaya çıkmasından sonra "pandemik bir durum yok, sadece çin'i ilgilendiren bir durumdur, çin'de bile daha fazla yayilmasi beklenmiyor" açıklamalarıyla üstüne tüy dikmiştir. maske işe yaramazlardan da tutun da, birkaç ay içinde biter açıklamalarına kadar.

gel gelelim ben dahil, hala dsö'nün aciklamalarini dikkatle takip ediyor ve dikkate alıyoruz. neden? çünkü yerini alabilecek herhangi bir bilim topluluğu bulunmadigindan. ve hala içinden vicdanlı, gerçekçi bilim adamlarının varlığına inanıyor oluşumuzdan. yani illa birileri doğru söylüyor olmalı ama hangi taraf?

aşıların koruma kanıtı olmaması açıklaması ise tam bir rezalet. faz1, faz2, faz3 deneyleri neye göre yapılıyor? sonuçları nerede? bu aşılar nasıl onay alıyor?

farklı hastalıklar geliştirip geliştirmeyeceği konusunda açıklama yapmış olsa, şüphelerini belirtse kabul edilebilirdi. çünkü acil kullanım onayı alındı, normal aşı geliştirme süresi 10-15 yıl olması gerekirken 1 yılda piyasaya sunuldu. ama enfekteyi engelleyip engellemediğinin tartışılması ne demek? deneyler sonucu %95 oranları neye göre verildi anlamak çok zor. anlayan beri gelsin.

oyun var oyun içinde.

son olarak buyuk_resim.jpg'yi gören, gelişmiş özelliklere sahip bir yazarımız yokmu burda? bize de göstersin ve hepberaber öğrenelim.

daha aşı korumasının süreli olabileceğinden (6 ay-2 yıl arası) bahsediliyor ve bunu deneme-yanılma olmadan bilemeyeceğiz,fazla ümitlenmeyin arkadaşlar bu virüsle bir süre daha yaşayacağız gibi.

öyle bir kriz dönemi içindeyiz ki içinde bulunan her "otorite" krizi yönetim esnasında birbirinden taban tabana zıt açıklamalar yapıyor. uğraşılan sorun aynı ama açıklamalar allah affetsin kıvamında. dsö çıkıyor "armut" diye bağırıyor, başka bir ülkenin yönetimi çıkıyor "ne 'armut'u kardeşim bu 'karpuz'dur diyor. bizim ülkenin başındaki çıkıyor "rahat olun ne 'armut'dur ne de 'karpuz; bu 'muz'dur diyor. bizim sağlık örgütleri çıkıyor "bu 'muz' gibi görünse de aslında 'pırasa'dır" diyor. öte taraftan sağlık bakanı gibi bir "otorite" alıyor mikrofonu "içiniz rahat olsun bu 'patlıcan'dir diyor. prof. doktorlarımız durur mu, çıkıyor ekrana "herkes sakin olsun durum aslında 'ıspanak'tan ibarettir" diyor. ama tüm bu açıklamaların hiç mi ortak bir yanı yok? tabii ki var; bütün açıklamalar "bilimsel".

be canını yediklerim, eeeeyyy "otoriteler"! sorarım size, biz halk olarak kime inanmalıyız? ne yapmalıyız? dünyanın tamamını etkileyen ortak bir felakete karşı bu nasıl bir örgütlenme?

(bkz: dsö ve birleşmiş milletler'in bir halta yaramaması)

bunu söylemekten boğazım ağrıdı, başından beri bu belirtildi ama hala aşıyı kurtarıcı görme cahilliği bitmedi. gerçekten biraz akıllı olun, biraz sorgulayın, biraz araştırın, ana akım medya kölesi olmayın.

'bir aşıyla bırakacağımızı mı sandınız, yok öyle yağma, bu kadar dekoru boşuna mı oluşturduk biz' mealindeki açıklamalardır.

zaten aşılar kesin korumaz,şaşırtmayan açıklamadır.sadece enfekte olduğunuz da hafif şekilde geçirmenize yardımcı olması umut edilir.
edit:kesin tedavi eden ilaç bulunmadan pandeminin bitmesi hayaldir.

(bkz: şok eden açıklamaların şok etmemesi)

bundan sonra sanki hiç bitmeyecek gibi duran virüs.

2021'de de mokokoya devam yani demek istemiş.

korona başımıza musallat olduğundan beri kaale alınmayan. süreci yönetemeyen ve sadece korku açıklamaları yaptıkça varlığını hatırladığımız bir örgütün lüzumsuz açıklamaları.

menkul kıymetler borsası ile ilgilenen arkadaşlar beni daha iyi anlayacaklardır benim neden böyle yazdığımı.

korona virüs'ün yapısını az çok bilenler o etrafında diken diken mızrak gibi olan şeyleri görmüştür. o mızrak gibi şeyler ace 2 reseptörüne penetrasyon sağlıyormuş. tam içine girerken mızrağın altında bir genetik dizilim var. bu genetik dizilime karşı önceden aşılanmış kişide antikor oluştuğu için arkadaşları daha kapıda karşılayıp çapraz ateşe alıyor.

işte adam diyor ki girdikten sonra biz ne yapalım. zaten mutasyona uğradığı zaman eğer bu mızrağın altı da mutasyon geçiren kısma dahil olursa senin genetik dizilimi önceki mutosyana göre yaptığın aşı da durdurmayacak.

ingilterede mutasyon uğrayan son sürüm henüz bu kapsamda degil. aşılar koruyucu ama mesele bulaşmasını engellemek. aşıyı da geçerse ki geçebilir herkeste antikor oluşacak diye bir durum da yok. o zaman hasta ediyor işte.