29 ağustos 2021 altay fenerbahçe maçı

süper ligin 3. haftasında oynanacak mücadele 21:45'te başlayacak.
2000 - 2001 sezonunda fenerbahçe'yi şampiyon yapan mustafa denizli'nin takımı altay ve fenerbahçe bu maça 2'de 2 ile çıkıyor.
muhtemel benim 11
altay, tisserand, szalai, min jae, zajc, gustavo, nazım, muhammed, mesut, mert hakan, valencia

fenerbahçe için ciddi bir deplasman ciddi bir sınav olacak müsabakadır.

bence altay ve mustafa denizli zorlu bir ekip ve fenerbahçe zorlanacak. zorlanarak kazanmasını bekliyorum ama baya zorlanacağını tahmin ediyorum.

altay ve mustafa denizli lige bomba gibi başladılar. 2 de 2 yaptılar ve çok formdalar. taraftarları istekli, arzulu. stadyumları çok sevdiğim tarzda bir stadyum. fenerbahçe ve vitor hoca için ciddi bir sınav olacak.

bence güçlü bir orta saha mücadelesi olacak. fenerbahçe maçı kazanırsa yetenekli ayakları ve orta saha sayesinde olacak.
skor ne olur bilmiyorum ama kesinlikle eğlenceli bir maç olacak.

fenerimin işi zor. altay çok güzel başladı. umarım kazanırız. hakeden kazansın

kaynak: twitter.com/TcFutbolu/statu...

fazla yoruma gerek yok. fener’in sıkıp atacağı maç olacaktır.

hadi bakalım.

edit: 2-0 fenerbahçe yendi.

29 ağustos 2021 tarihinde yaşanan en önemli olaylardan ikincisidir. benim için birinci sırada kasımpaşa galatasaray maçı geliyor. kişilere göre değişir. ama 29 ağustos 2021 de yaşanan en önemli olaylar ya fenerbahçe ya da galatasaray maçıdır.

nasıl gol atacak bu fener?
bala göte mi

savunma üçlümüzün bebelerin ayağından çeker gibi rakipten top aldığı maçtır.
ilk yarıda yüzde 70 topa sahip olmayla oynadık. yırtıcı oyun sürüyor. ikinci yarı düğümü çözer üçte üç yaparız.

bu akşam tüm fenerbahçelilere ruhi su söyleten maçtır.
"izmir'in kavakları, dökülür yaprakları..."


altay ilk yarı 51 isabetli pas yaparak lig tarigindeki en az pas yapan ikinci takım oldu.
maç boyunca kaleye gelemediler bile. yalnızca son dakikalarda bastırdılar fakat ya savunmamız etkisizleştirdi ya da şutlar dışarı gitti.
neticede altay maçı isabetli şutu olmadan bitirdi. spikerden alıntıyla "altay altay'ı* zorlayamadan maçı bitirdi."

fenerbahçe'nin hem siyah-beyaza hem de sarı-kırmızıya çaktığı maçtır. bir taşla bir kuş + bir aslan.

2-0 hayatımızın anlamına, çubuklu lehine sonuçlanmış maçtır. ilk yarı orta saha ve forvet blokları arasında kopukluktan dolayı istediğimiz gibi hücum edemedik. özil-pelkas-irfan üçlüsünün aynı anda sakat olması da hücum hattında yaratıcılık konusunda sıkıntı yaşamamıza sebep oldu. sosa'nın kaçak oyunu sebebi ile defans hattından özellikle kim üzerinden uzun toplar denendi fakat ayağı baya kötü olduğundan netice alamadık. muhammed, ferdi ve gustavo'nun birkaç kez üçgenleri oldu fakat onda da altay savunmasına çarptık. ikinci yarı sosa daha çok topu ayağına almaya başlayıp, osayi daha çok bağlantı olmaya başladı o zaman hücumda aktif olmaya başladık. ferdi'nin sol kanat-bek görevinde ters ayaklı olmasının çok büyük faydasını gördük bu maçta. zira içe katederek şut pozisyonu yaratıp gole çevirmesi ve çizgiye inip asist yapması ters ayaklı olmasının nimeti. muhammed'e de parantez açmak lazım. adam eksiltmesi, ceza sahası içi koşuları, pasları... pelkas'ın alternatifi olarak değerlendirmek ister diye düşünüyorum hocanın. eksiklik olarak ilk yarıdaki orta saha-forvet bloğu arasındaki kopukluk ve zajc ile mert hakan'ın oyuna girmesinden sonra pozisyon bilgisi eksikliğinden dolayı merkezin çok geçirgen olması olduğunu söyleyebilirim.

güzel izmir'in takımı büyük altay'ı 0-2 ile geçtiğimiz 3. hafta maçı.
bu arada büyük altay hoşgeldin tekrar, umarım mustafa hoca ile ligde sürekli kalmanın temellerini atabilirsiniz bu sene.
bir de dikkatimi çeken bir hususu yazayım maçla ilgili, şimdi pandemi nedeniyle %50 kapasite ile oynanıyor maçlar fakat altay maçında eminim bu kapasite aşılmıştı. bence en az %70 gibi doluydu. bunu da not düşeyim federasyon bu işi doğru takip etmeli, ileride birileri birilerine bu konuda çemkirebilir benden söylemesi.
tek tek gitmeyeceğim ama daha geçenlerde yazdığım takımın 3'lü defans ile oynamasının gayet doğru olduğu konusunda şu ana kadar hoca da haklı çıktı, gayet de oluyormuş.
(ben ise bu konuyu daha erol bulut kovulmadan geçen sene de yazmıştım. hangi maçın yorum entrysiydi hatırlamıyorum fakat özellikle hem erol hoca hem de emre hocaların takımı 3'lü ile oynatması halinde alternatifli bir orta saha katkısı alacağını ve bunu rahatlıkla oynayabileceğimizi yazmıştım orada. bulursam sonra buraya ilave ederim.
(haa benim söylemim direkt 3-5-2 varyasyonu idi ama bence hiç bir fark yok zaten bugün oynamaya çalıştığımız ile, hem de daha bu kadar eksiğe ve sezan başına rağmen)
şimdi bu takımda banko oynar dediğimiz kaç adam eksik bir bakalım.
mesut - (daha ister yeni yeni kendine geliyordu, sezon başı kampı ile fittnes olayını toparlar fazla sürmez.
bu maç kasığında problem var diye kadroda yoktu)
irfan - sakat, muhtemelen milli aradan sonra döner.
pelkas - sakat, ki geçen senenin olmazsa olmaz adamı. seviyorum bu çocuğu.
novak - yoklukta her türlü sol kanatta idare eder, aksini kimse söyleyemez. ama 3'lü tandem için yeri yok orada.
serdar dursun - şanssız bir şekilde sakatlandı, bu çocuk olsa enner kenarda da oynardı. bu sene iyi bir alternatif olacak bence zaten.
futbolu bilerek oynuyor, oyun aklı iyi.
şimdi bu 5 adam 11 başlasa bir maçta kim tantana çıkarır? kimse.
yani bu takımın gidişatına iyi bakın. hocanın hedefi sistem üzerine bol orta saha alternatifli bir takım oluşturmak.
(çekirdek kadronun 12-13 değil, 17-18 kişi olduğu bir sistem bu)
daha yolun başındayız ve olacak gibi. kötü günlerimizde olacak, hiç bir takım ligi sürklase edecek durumda değil, zaten öyle bir şampiyonluk da kimse alamaz şu an. inişler çıkışlar olacak. hem takım olarak hem de bireysel. daha herkesin avrupa maçları var, esas durum orada belli olacak maçlar başlayınca.
iyi bir sol haf ve iyi bir golcü eksiği tamamlanırsa bence bu takım raya girer, umarım ali koç son anda saçma sapan 2 transfer yapmaz bu mevkilere de ellerinde iyi adamlar vardır alınabilecekler listesinde.
dün takım ilk yarı üretemedi. bunda yukarıda oyun aklı fazla olup kadroda olmayan adamların eksikliği en önemli unsurdu.
ikinci yarı kanatlardan daha çok içe katederek ve uzun topları az kullanarak oynadık bir 15 dakika ve bu da yetti.
yine de ilk gol bireysel (ferdi), ikinci gol ise takım oyunundan örnekler göstererek atıldı.
(şuraya bir not düşeyim: ilk yarı pek başarılı olmasa da uzun oynama sebebi tamamen altay'ın oyununun analizi ile ilgili.
tutar ya da tutmaz ama rakibin oyununa analiz yapılmış ve kafa yorulmuş.
sebebi de şu; altay daha önceki 2 maçında da ilk yarılarda ikişer gol bulmuş önde basıp kaparak ve kontra ile.
bunu da gayet sistemli yapmış alan daraltarak. bize de aynısını uygulamak istediler ve ilk 25 dk. önde iyi bastılar)
tüm takımın ahengi eksiklere (oyunun eksikleri de dahil maç içindeki) rağmen iyi ve gerçekten takım olma yolunda ilerliyoruz, bunu bir kaç hafta daha dirayetli şekilde devam ettirirsek eksiklerin de dönmesi ile bol alternatifli bir oyun ve kadro oluşacak.
en azından orta saha ve forvet anlamında, umuyorum sakatlar bir an önce iyileşir. muhtemelen bir tek serdar biraz daha uzun süre olmayacak.
defans (kim, tiss ve attila) şimdilik bu 3'lü ile devam edecek.
alternatif serdar aziz ve aynı anda 2 eksik olması durumunda da gustavo'nun oraya kaydırılması.
orta 5'li, 4'lü ve hatta 6'lı kendi içerisinde dizilişe göre varyasyona uğrar.
yani 3-5-2 / 3-4-3/3-4-2-1/3-4-1-2 ve hatta 3-6-1 gibi dizilebilir ve oynar bu takım.
hangisi en verimli onu haftaların gidişatına ve gelecek transferle birlikte eksiklerin dönmesine göre anlayacağız, muhtemelen hoca da buraya kafa yoruyor epey, yani birinci sistemi belirlemek adına.
şimdilik bu kadar. önce sakatlar gelsin, olacaksa dediğim gibi 2 transfer yeter de artar bile ama lazım her ikisi de.
(portekiz'den bir japon aldık galiba, anladığım kadarıyla bu adam da 8 numara alternatifi)
not: uefa ligi için grup çok çok zorlu mu? değil. ve fakat kolay da değil hiç, her takım artık ciddi ciddi sistem üzerine oyun oynuyor.
bir frankfurt dediğimiz takım geçen sene 1 puan ile cl'yi kaçırdı bundesliga'da. sonuç olarak alman takımı. antwerp görece zayıf gibi fakat kendi sistemi olan ve belli bir şablonu oynayan takım. olympiakos ise buraların gediklisi zaten herhalde son 20 yılda 2-3 şampiyonluğu başkalarına verdiler o kadar ve sürekli cl veya uefa'dalar. yani kültürü olan ve deplasmanı zor bir takımdır.

son notum şudur: bu takıma ve her bir oyuncusuna güvenin, hocayla birlikte onlara destek olun. sonuç ne olursa olsun. 7 yıl şampiyon olmadı bu takım, küme potasında bile kaldı.
bir yanımız eksildi mi? hayır.
başarısızlık dedik ve bitti.
bu sene şampiyonluk dahi gelmesin bu hocaya güvenip destek olalım her şartta, seneye de her şey çok güzel olacak emin olun. haa bu seneden bile güzel olabilir, olması taraftarın elinde.
3-5 medya maymunu algıcı şerefsizin gazına gelmeyin, onların önünde internet olmasa ezberden futbol yorumu ve maç analizi yapamazlar bile, o kadar boş beleş herifler. sadece özel kanallar değil, devletin kanalında bile bu bomboş adamlar 7/24 saçma sapan ve çağdaş futbolun yanından geçmeyen aptal-saptal yorumlar yapıyorlar. eski futbolcular da buna dahil. kim olduklarına iyi bakın.
bak 6 haftadır hazırlıklar dahil her maç sonu 3'lü defans neymiş diye soru soran adamlar artık soru sormayı kestiler 3'lü sistem ile ilgili.
şimdi de pohpohlama derdindeler, bun-la-ra sa-kın al-dan-ma-yın!!
bu kadar.

edit: imla hataları giderildi.

benim maç analizim budur arkadaşlar.