3 aralık 2020 akp üyesi teyzenin isyanı

bağcılar'da hayatını sürdüren 62 yaşındaki ak parti üyesi teyze, kendisine yöneltilen mikrofona açıklamalarda bulundu.
--- alıntı ---

asgari ücret ne kadar? ne olacak, bu millet hırsızlık mı yapsın! ben 62 yaşındayım, bana iş verseler ben gidip çalışacağım. ak parti başa geldiğinden beri oy veriyorum. yine de gidiyorum peşinden, yine de razıyım devletimden. ama bu kadar olmaz. bu sefer boş atacağım. kime giderse gitsin. üyeyim de ak partiye ama üyelikten de sildireceğim kendimi. zenginler çok zengin buradanoldu ama fakirlere yazık ya... 62 yaşındayım kara lastik giyiyorum. 62 yaşındayım daha eskittiğim iki ayakkabı. onu da düğünden düğüne bayramdan bayrama... başka yok. alamıyoruz ki. 15 senedir evime kurban girmedi. kanser hastasıyım, 25 senedir kurban görmedim. bayram günleri ağlıyorum. devletimiz yanlış yapıyor. yanlış yanlış!.. hep zenginin peşinde. fakirlere hiçbir şey yok."

--- alıntı ---
geç de olsa bir şeyleri idrak etmişsin teyzem ama niye bu elleriniz muhalefet partisine gitmiyor ?
bir türlü anlamıyorum neden bu partizanlık?
boş atacağına başka bir partiye at be teyzem.

zerre acımadığım teyzedir,

sen senelerce bunları iktidar yapan bir parça olacaksın öyle yada böyle sonra da şikayet edeceksin. yok öyle yağma. siz yaptınız siz düzeltin bize ne?

zaten bu ülkeye en çok zarar veren kuşak bu kuşak. ölseler de kurtulsak o derece.

insan kendisine yaklaşmakta olan felaketi idrak etmekten aciz ise, düşünme yeteneği olmayan bir hayvandan farksızdır.

insanı, insan yapan geleceği ile ilgili plan yapmasıdır. çünkü öleceğini bilerek yaşayan tek canlıdır, insan.

bu güne kadar oy verdiyse, emin olunuz ki oy günü geldiğinde yine propagandaların kurbanı bir koyun gibi aynı şeyi tekrarlayacaktır. çünkü bazı insanların hayattaki tek amacı televizyondaki reklamları izlemektir.

sen, göz göre göre, ' bunların alnı secdeye değiyor ' diyerek 20 yıl boyunca aynı kafadan , seni , geçmişini ve geleceğini adeta sömüren oluşumdan yana kullan tercihini ,
günün sonunda elinde yırtık lastik cizlavetle kal sokakta,
diğer tarafta emekliye şunu verecem, işçiye bunu yapacam diye kendini yırtan bir adam var ki bu cumhuriyetin, ülkenin kurucu partisinin lideri bu kişi, onu görme, duyma, adam yerine koyup da bu adam ne diyor, bir dönem de bunu deneyip görelim deme ,
ekranlara çık ' boş atacam ' de.
20 yıldır kanını emen kafaya tahammül edip destekler, tercihini bir dönem bile değiştirecek fikri olgunluğu göstermiyorsan ,
daha beter ol derim sadece sana.

aldığınız ürünün gerçek fiyatının 3 katı vergi alan devleti eleştiriyordur. eleştirmese zaten sorun orada

(bkz: mehmet bahçeli önden yaptı iyi yaptı)

dini savunuyor diye oy verdiklerinin dini kullanarak yönettiğini anlamış teyzem. ah teyzem.

hala gerekli kıvama gelememiş teyze.
boş oy atcam diyor. yazık.

hiç üzülmedim. bu düşüncedeki insanların koyunluğunun, körlüğünün cezasını biz de çekiyoruz.

bir türk filmi repliği ile yanıtlayacağım bir sonraki sefer boş atmayacak olan şeytandır, nerden öğrendin bu edebiyatı orçun evladı

ağaç kabuğu yemeye başlamadan evvel durumu fark edebilmiş teyzedir.
grup ortalamasının üzerinde bir farkındalığa sahip olduğu için kendisini tebrik ediyor, izmir marşı ile uğurluyorum.

burada sorulması gereken soru "neden akpartiyi desteklemekten vazgeçti" değildir. bu kadar sadık olduğunu söylediği bir partiye, bu derece bilenmişken dahi oyunu atacak bir alternatif görememesidir. muhalefetin de farkında olmadan akpartiye çalıştığı gerçeği gözüküyor işte burada. akpartinin aptal seçmenine uyguladığı süregelen algı operasyonunun meyvesi bu "boş atacağım" söylemi. yıllar sürdü operasyon. çelişkili beyanatlarla, alakasız işaret etmelerle, doğal afetlerde dahi suçu muhalefete ait göstermelerle. bizler demeçleri dinlediğimizde "yok artık daha neler?" anlamına gelen, "yok hamamın yanı" ile kafiyeli hayret nidaları sarfederken, bu teyze türevleri meydanlarda hüloğ çekiyordu. şimdi çıkıp sorumlu akparti diyebiliyor. ancak, çektiği sıkıntıyı akparti yönetimine yoracak kadar bir farkındalık değil bu. sadece akparti dışında birilerine yükleyemiyorlar artık sorumluluğu, tutulur dal kalmadı. gözlerine çekilen perde mevcut toplumsal bilinç düzeyleri ile bu kadar aralanabiliyor. kime sırtını dönmesi gerektiğini biliyor ama kimden medet umması gerektiğini bilmiyor. ahaber izleyip akpartiye kızıyor ama perdeli bölmeye girdiğinde o el yine "son bir defa" diye akpartiyi kaşeliyor. ve bu son defalar bitmiyor. bitmeyecek. muhalefet akpartiyi suçlama tarzı muhaliflik stilini güncellemeden. "suçlu akparti" demek yerine "kurtuluş biziz" algısını yerleştirmeden bitmeyecek. yani muhtemelen benim ömrüm vefa etmeyecek. benden sonrası da tufan.

geçen sabah bir haber programında yorumcular şundan bahsediyorlardı; bu pandemi döneminde çok büyük ve güçlü ekonomileri olduğu bilinen bazı avrupa ülkeleri, örn:almanya, fransa, vs., işte çok iyi olan kanada bile ekonomik olarak sendelediler. buna karşın ülkemiz zor, çok zor zamanlardan geçiyor olsa bile çok iyi bir mücadele veriyor.. özellikle vatandaş millet bazında herkes bir şekilde bu mücadelenin içinde ve başarılılar da.. özetle konuşulan buydu.
şöyle tam interaktif oluverse şu programlar, diyorum bazen izlerken.. iki çift laf etmek istiyorum çünkü. ister istemez.
ya kardeşim bu millet avrupa'nın amerika'nın medeniyetini mi görmüş? refahını mı yaşamış? geleceğinden kaygı duymadığı bir gün mü geçirmiş?
hanginiz çıkıp diyebilir ki ben insanca yaşıyorum, insanca muamele görüyorum? sen, ben, beyaz yakalı, orta sınıf, orta direk her daim ayın sonunu nasıl getirecekler derdinde. kalan insanlar karınlarını doyurup, insanca beslenip, barınıp ay sonunu mu getirebiliyor? kenara bir birikim mi topyalabiliyor? emekli olursam artık zamanım geldi benimde, dinleneyim, gezeyim mi diyebiliyor ya?
siz hakikaten nerede yaşıyorsunuz?! neden bu milletten bu kadar kopuksunuz?
yahu burun kıvırdığınız avrupalı devletler, pandemi döneminde vatandaşına destek veriyor, gerekirse evinde otur ordan çalış biz destek olacağız, biz bakarız sana diyorlar.. sen dert etme hallederiz demelerine rağmen medeniyetin hangi seviyesiyse bu artık ben bilmiyorum, hatta görebilir miyiz bunu biz ömrümüzde onu da bilmiyorum ama, çıkıp sanki bizim özgürlüğümüzü biraz ihlal etmiyor musunuz eylemi falan yapıyorlar.. devletleri; güzel vatandaşım kıyamam sana derken, bu çok medeni insanlar trip atan sevgili misali dertleri bu ya..
velhasıl gelmek istediğim yer şuydu.. evet millet çok iyi bir sınav veriyor ama bu milletin buna bağışıklığı var da ondan.. bu milletin gerçeği bu da ondan. getir koy bakalım avrupalıyı bu şartlara.. neyse.
teyzecim, sen de bu yaştan sonra zahmet etmeseydin be..

inanılmaması gereken teyzedir. seçim zamanı " oy verecek başga parti mi var " diyerek görevini yerine getirecektir.

seçimlerde yine ak parti'ye oy vererek bizi yine koyun gibi sağın diyecek teyze tiplemesidir.

deveyi diken...