3 temmuz 2021 mehmet ceyhan açıklaması

beni güldüren açıklama.


açıklamanın tamamı için:

m.haberturk.com/prof-dr-meh...

hakli aşı olanlara bakıp karar vereceğiz yine. 3. faz çalışmaları bitmemiş acil kullanım onayı almış aşıları zorlayan zihniyete anlam veremiyorum. biz dedik siz yapacaksınız tavırları..

haklı olan söylemdir. aşının faz 3 çalışmaları 18 kasım 2020 tarihinde tamamlandı ve bu aşı fda ve dsö tarafından onaylandı ama hth* tarafından onay alamadı bir türlü. twitter'da aşı karşıtlığının başını çeken ve doktor ünvanı taşıyan kişiye bakıyorsun, alanı ne? fizyoterapist.

başka sözüm yok.

boş konuşmuş.

"karpuza saygı" ifadesiyle noktalanan ve on numara bir tespit içerendir. doktor demir eksikliği var dediğinde pekmez içerek bunu halledebileceğini düşünen ampirik bilgi bağımlılarına kapaktır. çocuğunuz salça kazanında haşlanınca da yanığa diş macunu sürün olur mu lan? yeni bir ilaç yeni bir aşı falan kullanırsanız yeni bir tedavi geliştirirler falan nemize lazım, allah muhafaza.

karpuzun bilinen veya bilinmeyen, ileride olması muhtemel bir takım yan etkilerinin olmamasından kaynaklı fikir üzerine yapılan açıklama. karpuz için de "karpuzu yerseniz ileride kalbinizle ilgili sıkıntılar yaşayabilirsiniz, karpuz yerseniz metal eşyalar vücudunuza yapışır, karpuzun içerisine yerleştirilen bir çip sayesinde acayip şeyler olacak, karpuz kaynaklı olarak hiç beklenmedik sonuçlar ileride karşınıza çıkabilir" v.s. gibi hurafeler uydurulsa emin olun bu halk karpuz da yemez.

yukarıda saydığım bilgi kirliliğinin hepsinin farkındayız sanırım. yahu bu kadar bilgi kirliliği olan bir ortamda "yetkili" kurumların üst kademesindekiler insanlara doğru bilgileri verseler ya. her kafadan bir ses çıkıyor sonra da tek kabahatli "güven" sorunu yaşayan ve cahil yaftası vurulmaya çalışılan vatandaşa kalıyor.

ayrıca aşı yaptırmak istememek neden bir tercih olarak kabul görmüyor? aşının manası koruyuculuk sağlaması değil mi? sizin kafanızla, tamam isteyen aşısını olsun ve korunsun. istemeyenler de olmayıp yaşamlarını riske atsın. buna kimin ne deme hakkı var? tabii vurmaya çalıştığınız aşının koruyuculuk özelliğine güvenmiyor ve "ne olur ne olmaz?" diyerek herkesi aşılamaya çalışmıyorsanız.

velhasıl sap ile saman karışmış. kimsenin uzman kesildiği falan yok. insanlar sadece sizlere ya da yapmaya çalıştığınız aşılara güvenmiyor ve daha önce de söylediğim gibi kimse de çıkıp insanların güvenini kazanmak için bir şeyler yapmıyor.

bak aklıma geldi onu da yazayım. pandemi türkiye'de görüldükten sonra unvanlı unvanlı adamlar çıkıp "maske takmaya gerek yok" dedi. hatta bazıları "zinhar takmayın" dedi. onlara güvendik takmadık. haftasına işler değişti. maskeler karaborsa oldu. şimdi en iyisini 50 kuruşa aldığımız maskelere 5-10 lira verdik. "böyle olmaz, biz dağıtacağız" dediler onlara da güvendik. oraya başvurun dediler, güvendik başvurduk. buraya başvurun dediler, güvendik başvurduk. sonuç? elde var sıfır. bu açıklamaları yapıp vatandaşa topu atana kadar, "bu insanlar bize neden güvenmiyor acaba?" diye oturun konuşun. bu soruya cevap bulursanız biz her şeye varız. sonuçta bu bela yine en çok vatandaşın canını çıkarıyor. ya öldürüyor ya da kısıtlama, şu, bu diyerek süründürüyor.

ekleme: bak bir de şu tedavi diye millete 8'er 10'ar yutturduğunuz ilaçlar var. ne oldu sahi onun sonu?

neden karpuz-aşı metaforu hocam? karpuz kısırlık yapıyorsa net bir şekilde açıklayın. mevsimi gelmişken korkutmayın bizi hocam.

karpuz ve aşıyı bir tutarak karşılaştıran 'bilim' 'insanı' açıklaması. içimizi çok rahatlattı, bu çeşit bilim insanları karpuz dahi satabilirler bence sakıncası yok.
ayrıca 'kullandığınız ağrı kesici, antibiyotik, kanser ilaçlarında 5 yılı bırakın, 5 hafta beklenildi mi sanıyorsunuz?' şeklinde bir soru sormuş cevabını bekliyoruz kendisinden ama bilimsel bir cevap verebilirse; onaylanmış bilimsel makaleler ile bize kullandığımız ağrı kesicilerin 5 haftadan az bir zaman içinde geliştirilip piyasaya sürüldüğünü ispat etsin. kendisini karpuzcu kadar ciddiye alalım.

karpuzcu olsaydı da bir faydası olsaydı memlekete.
her hafta değişik bir varyantını çıkardığınız sözde virüsün aşısı nasıl oluyor?
yanlış tedavi ile öldürülen insanların yakınları otopsi istediğinde neden yapmadınız ısrar edeni neden halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmekten mahkemeye verdiniz?
vektör kökenli tüm aşıların bu zamana kadar onay almadığı yalan mı?
biontech i modena bulduğu halde neden uğur hoca öne çıkarılıyor?
kendisi olmamışken (uğur hoca ve eşi ve dahi merkel) mehmet beyin oğlu neden akıta elverişsiz oluyor da biz elverişli oluyoruz?
basit bir telefonun bile arkasında üreticisi dururken bu aşıların arkasında ne üreticisi duruyor ne devlet ne sağlık bakanlığı!
bir de form imzalatıyorlar ölürsen de kalırsan da sorumlu sensin!
biontech e yazılan maillere cevaben firmanın verdiği cevaplarda türkiye de aşı onayı için bir başvuruları olmadığı acil kullanım onayı için dahi başvurmadığı bu konuda muhatabını sağlık bakanlığı derken,sağlık bakanına sorulan mantıklı hiçbir soruya cevap vermeyişi ve ısrarla görmeyişi neden?
o fizyoterapist dediğiniz vatandaşları bir çıkarın bu karpuzcu ile canlı yayına da görün bakalım kimmiş konunun uzmanı.
aşı oldum ama beni korumuyor diye ağlayanlara gelince de lan niye oldun o zaman madem bir koruyuculuğu yok?

www.google.com/amp/s/www.so...

baştan belirtmek isterim ki aşı ve virüs konusunda kesin ifadeler kullanmak çok yanlış. aşı karşıtlığı da fanatikliği de ciddi anlamda aptallık belirtisi.

lakin bu konuda karar alırken(aşı olup olmama veya aşının türü) bireysel karar vermek yerine konunun uzmanlarını, güvendiğiniz ve güvenilir kanaat önderlerini dinlemek ve kendinizce bir konsensus oluşturmanızda fayda var.

benim okuduğum takip ettiğim insanlar tarafından gördüğüm kadarıyla eğer virüsle enfekte olma riskiniz yüksek ve risk grubunda iseniz ne olursa olsun(sadece aşıya karşı yüksek alerjen durumlar hariç) biontech, eğer çok düşük risk grubunda iseniz ve yinede enfekte olma durumunuz yüksekse(yaş ve genel sağlık kondisyonu itibariyle) sinovac olmanız makul olacaktır.

amaaa! eğer virüsten yalıtılmış bir ortamda yaşıyorsanız daha güncel-gelişmiş-güvenilir bir aşı çıkana kadar aşı olmadan toplumdan izole yaşamaya devam etmeniz makul olacaktır.

bunlar benim bir çok kişi ve kaynağı(yerli-yabancı) derlemem sonucu filtrelediğim fikirlerim. sizin de böyle hassas konulara esnek bakmanız hem size hem çevrenize daha faydalı olacaktır.

20-30 saniye sabun ile yıkayarak öldürdüğümüz(?) mikrop için niye peşpeşe aşı olacağız?

koskoca profesör. iyice medya maymununa çevirdiler kendilerini.