40'ına kadar her naneyi yiyip kuş uçunca namaza başlamak

türk erkeklerinin, genelinin düşüncesidir.

nane devriii çocuklarıyız biiz zamanımız geçmiş...
bunun daha nanesi vaar,kekiği var,pulbiberi var..

gene de baslamis, onu yapmayan da var. allah affetsin.

yaşam süresi uzayınca

ricat edip tekrar dalalete dalan 'on sene sonra yeniden beş vakte başlarım la erken gelmişiz' diyen

varmola?

kırk yaş onların orta yaş depresyonuna girip, ocak batırmak için çabalara girdiği yaştır. biraz para sahibi olunca bir tarafları kalkar, önce araba, sonra da eş değiştirme aşamasına gelirler.
çevrede bu orta yaş bunalımında olanları anten vasıtasıyla tespit eden para avcısı genç kadınlar/erkekler * tespit etmesi de çok kolay yaşının kıyafetini giymez saç falan boyar böyle uzar gider. *bunların etrafında peydah olunca para avcıları bizim avanak kendini bir şey sanar donuna kadar teslim eder.

bu süreci belaya bulaşmadan ailesine sarılarak atlatan erkeğin başına meteor bile düşse artık ona bir şey olmaz.
yani demem o ki genelde yetmiş üzeri olur bu hidayete erme durumu evvelinde mümkün değil. elvis binayı da terk etse, az ilgi görünce elvis'i mezardan geri getirme çabasına girerler.

sonra "kalp" diyorlar.

bu sene 40'a gireceğim.
kuşuma güveniyorum acun bey.*

olur mu..! badeclub, sır odası, cin çıkarma, toplu zikir, hülle vb ve kimbilir daha neler.. her gün bir yenisini öğrendiğimiz bir yığın etkinlikleri var. ama akıllar fikirler hep kuş üzre o kesin. (öte dünya beklentileri bile). geri kalanlar vitrin ve sunum..
adnan hocaya baksana, bin yıla hükümlü güya ama "formunu kaybetmeyip sürdürmekle" övünüyor ağzı kulaklarında..

bende olmadı ya la bu...
iki gün dayanmadı..

47 den bildiriyorum. 40'dan sonra azanı teneşir paklar derler ama ben kendimi hiç bozmadım. eskiden olduğundan daha farklı davranmıyorum.

namaza başlamak konusuna gelirsek önce emekli olup tercihen hacca gidip ondan sonra cami cemaatine devam ederek ölmeyi beklemek bir türkiye rutini olurdu ama imamların kendi anlattıklarını sorgulayan cemaati pek sevmediklerini fark ettim.

gereksiz yere onları da üzmeye gerek yok zira adamlar da emir kulu olarak ekmeğinin peşinde.

keşke maaşlarını devletten almasalar, lojman vs çıkmasa yani devletle ekonomik bir çıkar ilişkileri olmasa da cayır cayır iktidarı doğruları kadar yanlışlarını da söyleseler.

milyon milyonluk zırhlı makam araçlarına binen diyanet işleri başkanlığı personeline de açlık ile ilgili vaazlar verseler.

(bkz: ejder meyveli smoothie)