48 tanım giren yazarın tanınmaması

neredeyse 1 yılda tamı tamına 48 tanım girmiş olmasına rağmen hiçbir kimse tarafından tanınmayan yazarın dramıdır.

siz sevgili yazarlar diğerlerini hor göremezsiniz.

olacak iş değil. nasıl yapabildik bunu. nassıı.

kadınsa hemen dmler hazırlıyor, nick altına öpücüğü bırakıyorum. erkekse umarım modlar şutlarlar.

(bkz: damlarına konayım onların çok ayıp ediyorlar)

4000 tanım girmiş bir yazarım. beni bile tanımayanlar var. nankör bunlar ya. hemi de bir sürü madalyalı ve öne çıkan tanımım da mevcut. karmam desen göz dolduruyor. akmasa da damlayan* bir takipçi kitlem de var. buna rağmen beni tanımamak. yo dostum yo. bu affedilemez.

308. tanımım ile tanınmamaya devam ediyorum. tanınmak isteseydim gider fotoğrafımı paylaşır, yazarlarla kankacılık oynardım, özelden birilerine yanlardım hiç olmadı.

tanım: ilgi çekememiş yazardır.

(bkz: herkesin bir popisi vardır)

o şu şekil bu bu şekil. önemli olan tanınmak değil yarışmaktı. başarılar.

çok ayıp ediyorlar.

1000 tanımın altındakilerin konuşmaması gereken başlık. tez çaylaklığa düşürüle!

muhtemelen kimseyle kavga etmemiş, trollük yapmamış, ilgi çekmek için uğraşmamış, sözlüğü arada aklına getirip yazmış biridir.
kimsenin kimseyi hor gördüğü de yok aslında. sadece fark etmiyorlar.

böyle bir ortamda göze batmadığı ve nick altı savaşlarından nasibini almadığı için dua etmesi gereken kişi. verilmiş sadakası varmış.

merhaba sayın yazar sizinle daha önce sevişmiş miydik?

en azından bir dalya deseydiniz?

tanım: normal durumdur. tanımlarınızın devamını dileriz.

kadın değildir yoksa tanırdık biz cunku erkekler zaman kaybıdır benim icin.

tarihte hiç bir cesur kahraman çıkıp kendisinin ne kadar cesur ve başarılı olduğu nârasını atmamıştır.
ama cephe arkasında saklanan korkaklar, en yüksek sesle nara atanlar olmuştur.

iyi bir yazar, bilgiyi aktarmak ve bilgilendirmek amaçlı kitabını duyurmak ve satmak için kıçını yırttığını görülmüş değildir.
ama kalemi ucuz, finans amacı güden yazarları tv,gazete,radyo,pano ve formalite imza günlerine sık rastlarız.

mesela avcı köpeği, koşar gider avı yakalar getirir susar, ama sokak köpeği kediye de havlar bisiklet peşinde de koşar.

buraya gelirsin, sayfa tema rengini koyu yaparsın. kendi bilgelik ırmağından bir tas çalar o karanlık temanın sonsuz karanlığına bırakırsın; işte bu senin için mum ateşi kadar ufak ama kiminin eksik bilgi kaynağına güneş kadar parlak gelecektir.

kişisel egoyu tatmin etmek ve hormonal arzu ile yazılıyorsa eğer! yazık olur kişinin boşa geçirdiği vakit ve günahına girer kişilerin girilen tanıma okumak için harcanan vakit.