9 ağustos 2022 biontech yeni aşı açıklaması

artık kimsenin inancı kalmadı ama neyse habere buradan ulaşabilirsiniz.

bsg dediğim açıklamalar bütünü.
5 aşı oldum hepsi sinovac.
mrna aşılarına halen daha güvenmiyorum açıkçası.

biyoloji bölümü okumama rağmen mrna aşılarına güvenmiyorum, inaktif aşı daha güvenilir. mrna ne olduğunu araştırın hak vereceksiniz.

babamın aşı olup 24 saat geçmeden kalp krizi geçirip öldüğünü, o yüzden de bahsi geçen aşıdan yaptırmayacağımı söylüyorum. bilim karşıtı oluyorum. olmayacağım. babam bizi bırakıp gitti, benim bırakmamam gereken küçük bir kızım var. bakın bu aşıları ölene kadar olacağız böyle giderse. şu varyantı, bu varyantı, hop bir aşı daha.

olmadım, olanlara saygı duyarım. kendi seçimi.

güldüren açıklama. trajikomik.

öncelikle "bilim karşıtı" olmak böyle bir şey değil. o bambaşka bir boyut. bir alanda yeni olup yeterli denemeye tabi tutulmamış herhangi bir şeyden şüphe etmeye herkesin hakkı var. misal bluetooth kulaklıklar... bunlar, kızılötesi ve daha uzun dalga boylu elektromanyetik dalgalarve bu türden dalgaların insan vücudu üzerindeki etkileri ile ilgili henüz yeterli araştırma sonucu bulunmuyor. evet, iyonlaştırıcı kısa dalga boyları kadar enerjik olmadıklarından hücre yapısını bozmazlar, bu biliniyor ancak hücrelere verdikleri ısınma etkisinin uzun vadedeki sonuçları çok iyi bilinmiyor. hayvanlar üzerindeki araştırmalarda pek de hoş olmayan bazı sonuçlar görülmüş. dolayısıyla bir insan bu kulaklıkları takmamayı tercih ettiğinde kendisinin bilim karşıtı olduğunu iddia edemeyiz. hatta tam aksi olarak bu kişi bilimin, bu iş hakkında daha fazla veri elde etmesini bekliyor diyebiliriz.

birileri diyebilir ki "etrafta bu kadar olumsuz uyarıcı varken kulaklık taksan ne olur, takmasan ne?" fakat bir başkası da "zaten yeterince olumsuz uyarıcıya maruz kalıyorum. üzerine bir de kendi elimle bunu ekleyecek değilim." diyebilir. bu durumda kişiyi eleştirmeye pek hakkımız yok. hele de beyin kadar önemli bir organa bu kadar yakın bir alet için risk almak istememesini anlayabiliriz. bu nedenle şimdilik yapılabilecek en iyi hareket, bu aletleri çok uzun süreler boyunca kullanmamak.

mrna mevzusu da buna benziyor. eski tip aşılarla ilgili olarak -aşırı uç fikirli küçük gruplar dışında- kimsenin bir sıkıntısı yoktu bugüne dek. okullarda çat kapı gelip hepimize aşı bile yaptılar izin falan beklemeden. fakat mrna -benim bildiğim kadarıyla- kanser çalışmalarında kullanılan ve henüz tam anlamıyla uzun vade etkileri bilinmeyen bir aşı türü. dolayısıyla bir insanın bundan şüphelenmesi kadar doğal bir şey yok. "olmayanlar hepimizin sağlığını riske atıyor" diyebilmek için daha fazla güvenilir veriye ihtiyacımız var.

***

bundan bağımsız olarak birkaç soru işareti var bu süreçle ilgili.

henüz aşının a'sı bir ortada yokken söylenen şeyler özetle şöyleydi:
aşı mutasyonu hızlandırır. mutasyon ise bulaşıcılığı artırır ama virüsün etkisini kırar ve öldürücülük oranını düşürür (ben iddia etmiyorum. medyada, bugün tam aksini söyleyen ve medyanın kendilerine doktor dedikleri kişilerin söyledikleri bunlardı.)

şimdi bakıyoruz ki mutasyonlar nedeniyle aşı olmayanlar suçlanırken, hemen hemen ayda bir yeni mutasyon çıktıkça "ölümler arttı" diyenler de arttı. hangi bilgi doğru? hangisine inanmalıyız? mutasyonla bulaşıcı özelliğin yükselip öldürücü özelliğin azaldığına mı inanalım yoksa mutasyon arttıkça daha çok ölüm yaşanacak diye panik mi yapalım?

ikinci duruma gelelim. aşının piyasaya çıkma aşamasında ilk önce "hastalığın bulaşmasını engelleyecek." dediler. bulaşma engellenmedi. bunu görünce "ağır geçirmeyi engelleyecek" dediler. ağır geçirenler oldu. bunu görünce bu kez "ölümü engelleyecek" dediler. ölenler de olunca "bu kadar kişide o kadar ölen olur"a evrildi olay. hâliyle insanın kafası da karışıyor. üstelik iyi hatırlıyorum ki aşıdan önce ağır geçiren de vardı, hafif geçiren de vardı, ölen de vardı. şimdi bakıyoruz yine ağır geçiren, hafif geçiren ve ölen var. bu kişiler aşı olmasaydı da aynı şekilde mi atlatacaklardı süreci, buna dair bilgimiz yok. tüm aşıları hemen olduğu hâlde 5 defa covid olup yerinden kalkamayacak hâle gelen arkadaşım oldu.

ve son olarak veri şeffaflığı... yabancı ülkelerde bazı sayı ve yan etki şikâyetlerini resmi kaynaklarda görebilirken bizde neden göremediğimiz konusu oldukça ilginç diye düşünüyorum.

***

bu da bonus olsun:

3 biontech oldum zararını görmedim. zorunlu tutulduğu için olmadım, görev bilinciyle oldum. 41 doğumlu babam oldu, bir şey olmadı; 60 doğumlu anam oldu, bir şey olmadı. covid-19'u hafif geçirmem belki sayesindedir, belki değildir; kim bilir? aşı olduktan sonra ölenler belki zaten ölecekti, kim bilir? ya aşı gerçekse? ya gerçek değilse? nereden bilebilirsiniz, nereden bilebiliriz? covid'i biri mi üretti de saldı? ola da bilir, olmaya da bilir. bilmem. sizin kanıtınız var mı? ya da birinin salmış olduğunu bilsem bunun bana bir faydası var mı? vesaire.

işte böyle altan.

kapalıçarşı hanutçuları çıkmış yine medyaya.
aşıtaparlar kolları sıvasın bana ne?
ben düz dünyacı bilim karşıtı komplocuyum.
ne oldu lan o iş?
hani bi it vardı “köpek gibi aşılanacaksını!” diyen, ne oldu ilaç firmalarından kemiğini alıp sustu galiba havlaması duyulmuyor epeydir.
aşı olmayanları balkona bile çıkarmayacak olan çakma sarışın menapozlu prof karılar nerde?
nasıl, her gün okuyor duyuyor musunuz kalp krizinden ölen sapasağlam kimseleri?
daha büyük bir tiyatro için ön gösterimdi covid aferin sizde en önden bileti kaptınız, şimdi tekrar sıvayın kolları pardon patileri.

şuraya ufak bir link bırakalım da iyiliğimiz olsun,
buradan
kobay olarak kullanılmak size koymuyorsa bilemem, beni en baştan beri derin şüphelere sevk eden bu hadisede sorum şu:
önceki aşılar gereksiz miydi?
gereksizse nasıl karar verildi?
şimdiki aşı neden gerekli?
bunlara düzgün bir cevap alırsam en önce ben koşar olurum o aşıyı...

2 sinovac, 3 biontech aşı oldum. ardına tüm sülale covid olduk. hadi bilin kimin ciğerlerine indi ve en ağır kim atlattı?

yeni aşılar çıktıysa, insanların bu aşıyı olmasının tek yolu mecbur bırakılmasıdır. yani hazır olun bu kış çetin geçecek (!)

artık öneminin kaldığına pek inanmadığım türden açıklamalardan bir tanesi.

ilaç ve aşı çalışmaları pandemi süresince aralıksız bir şekilde devam edecektir. sorun şu ki ne covid pandemisi ne de diğer doğal afetler azalarak bitmeyecekler. insanlar, insanların yaşam koşullarını ve standartlarını hesaba katmaktan sürekli olarak kaçınıyorlar. hiçbir şey kendi başına amacına ulaşamaz. insanlığı daha büyük felaketlere sürükleyecek olan şeylerin yine insanlığın ekonomi politik koşullarının sebebiyet verdiği şeyler olacağını düşünüyorum. virüsler ve diğer şeyler (ekonomik kriz, iklim ve açlık krizi, savaşlar vs.) yapabileceklerini yaptılar, artık sahne kötü yaşam koşullarının sahnesidir. insanlar, dikkatlerinin - özenle - çekilmediği şeyler sebebiyle büyük bir felaketi güzel bir şekilde paylaşacaklar.

dünya genelinde seferberlik ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum. tabiki kaba saba olmadan, bilimsel, teknik ve ekonomik açılardan.

pfizer'in elinde milyarlarca doz aşı kaldı. bu aşıları birilerine kastırmaları lazım. nasıl yapacaklar? bokpüsür varyantına uygun modifiye aşımız geldi diye reklam yaparsın. beş on profesöre bu yeni varyantın ne kadar tehlikeli olduğunu söyletirsin. sonra eldekileri satarsın. yeni aşı mı eski aşı mı kim bilecek? mühim olan gelecek paralar.

sabırsızlıkla bekliyoruz. kendilerine minnettarız.

bir yerlerinden komple teorisi uyduranları kaale almadık, almayacağız.

3 kere oldum. 3.de koltuk alti lenf bezlerim ceviz (evet ceviz) büyüklüğüne ulasti ve pertim cikti. bir daha asla. sinovactan devam .