abd'nin ırak'ı işgali

amerika'nın kimyasal silah yalanı tutmayınca bu sefer de el kaide ile iş birliği yapıyor yalanını ortaya atarak 2003 yılında yapılan işgaldir. bir sürü ülke amerika öncülüğünde ırak'ı işgal etti ve çok sayıda sivil halk zarar gördü. bir sürü generalin firar etmesi sonucunda ise diğer generaller de amerika ile ittifak kurdu. ırak'ın güneyindeki şiiler ve kuzeyindeki kürtler gelen işgalcileri büyük bir sevinçle karşılasa bile (ülkenin işgal edilmesi konusunda ittifak) amerika'nın demokrasi getireceğiz iddiası sözde kalmış ve ırak halkı saddam hüseyin'i mumla arar olmuştur.

başlığı görünce korktum yine mi işgal ettiler diye.gerci tamamen çekildiler mi acaba?

ahahahhaha
sizin derdiniz ırak felan değil.
kuyruk acısı.
kürdistan diye bir yerin olması ve kurulması.
şimdi git ve pasaportlara basılmış olan kürdistan mührünü melül melül izle.

amerika olmasa dinciler bu dünyayı üç günde yıkar.
yerinde ve güzel olan müdahaledir.

yüreklere su serpmiştir.
baasın işkenceci generalleri zindanlarda çürümüştür.
diktatör saddam da bir lağım çukurundan çıkıldıktan sonra darağacına asılmış
ne ölümüne sebep olduğu insanları aileleri bir nebze de olsa mutlu olmuşlardır.

ben pkklı değilim diyen yazar burada ağlıyor, vah vah, merak etme kürdistanını kabristan yapacak mücahidler *.

amerika kimyasal silahları bulamadığını söylese bile böyle bir gerçek vardı. ırak ordusu daha ırak iran savaşında hem iran ordusuna hem sivil kürtlere karşı (bkz: halepçe katliamı) kimyasal saldırı gerçekleştirdi. israil ise bir çok kere ırak’ın uranyum zenginleştirme tesislerine hava saldırısı gerçekleştirdi. amerikanın bunu açıklamama sebebi ise bu kimyasalları ırak’a bizzat kendisinin vermiş olması. yani amerika kendi işlediği suçu gizledi yalnızca. bunun haricinde ırak’a yapılan saldırı hiçbir zaman iyilik getirmedi ırak’a. ancak buna bakıp saddam hüseyin adlı diktatör manyağı iyilik meleği ilan etmeyin lütfen.

rusya'nın ukrayna işgali basit bir tokatsa, abd'nin ırak işgali mike tyson'ın aparkatı gibiydi. 2 milyona yakın müslüman insan öldü. yüzbinlerce müslüman kadın tecavüze uğradı ve fuhuş bataklığına düştü. onbinlerce çocuk organ mafyalarının elinde paramparça edilip katledildi. ırak'ın tüm tarihi eserleri, tüm zenginlikleri, tüm petrolü yağma edildi, talan edildi. ırak bin parçaya bölündü. ırak'ta çatışmalar ve kaos hala sürüyor.
o zamanlarda da şimdiki gücünde olmasa da internet vardı. o zamanlar da paylaşım yapıp etkileşim alabileceğiniz çok yer vardı. hiç kimsenin umurunda olmadı ırak halkı! çünkü ırak'ın katili düşmanlaştırılan, ötekileştirilen rusya değil, dünyanın sözde abisi amerika'ydı. hele hele bizim sözde müslüman ülkemizin umurunda bile olmadı. daha amerikan askerlerine bol bol hayır dua etti bizim ülke.
midem bulanıyor bu çifte standarttan. amerika doğrudan ıraklı sivilleri hedef aldı, rusya birkaç psikopat askeri dışında sivillere asla dokunmuyor. ukraynalı kadınlar gidip rus askerlerinden hesap souruyor, ağızlarını bile açmıyorlar rus askerler. düşünsenize bir ıraklı kadının abd askerinden hesap sorduğunu, anında karakollarına alıp sabaha kadar her biri tecavüz ederdi, sabah da kadının ölüsünü evinin önüne atarlardı. dünya gerçekten çok riyakar ve çok iğrenç bir yer.

tarih bilmez rustaparlara biraz tarih öğretelim o zaman:

abd'nin ırak'ı işgali de uluslararası hukukun çiğnendiği bir cinayetti. abd, bm kararıyla işgal etmek istedi. bunun için de colin powell ırak'ın sözde kitle imha silahlarını gösteren meşhur sunumunu yaptı bm güvenlik konseyi'nde. konsey verileri inandırıcı bulmadı ve işgale onay vermedi. daha sonrasında uydu görüntülerinin sahte ve yanıltıcı olduğu da ortaya çıktı. hatta colin powell bizzat cia ve nsa tarafından yanlış bilgilendirildiğini açıkladı.

savaşa abd dışında sadece ingiltere iştirak etti. avustralya ve polonya ise sınırlı sayıda asker yolladı. geri kalan neredeyse bütün ülkeler savaşa karşıydı. ab kınama yayınladı. fransa savaş karşıtı olduğu için abd'de fransa aleyhine inanılmaz bir kampanya yapıldı. öyle ki french fries denen patates kızartmasının adını bile değiştirdiler. fransa sonuna kadar savaş karşıtı tutumunu sürdürdü. hiç öyle bazı mandacılar gibi "aç kalırız, ilaçsız kalırız, geberir gideriz" demedi, dik durdu.

putin'den tut bm genel sekreterine hatta vatikan'a kadar herkes işgale karşıydı. işgale destek veren ingiltere'de dahi muhalefet korkunç bir anti kampanya yürüttü. tony blair'e edilmedik küfür kalmadı. abd'nin kendi içinde bile inanılmaz bir savaş karşıtlığı vardı. aktif generallerden, senatörlerden tutun gazetecilere, hollywood'a kadar herkes savaş karşıtıydı. oscar ödül törenlerinde abd hükümeti aleyhine konuşmak moda olmuştu, hatta hatırlayanlar olacaktır, organizasyon politik konuşmaları sansürleme kararı alınca cıngar çıkmıştı hollywood'da. rustaparların pembe g.tlü diyerek küçümsediği hollywood'dan bahsediyorum. aynı hollywood vaktiyle vietnam'a da karşıydı.

ırak'ta işlenen tüm savaş suçlarını da yine bizzat sizin "sjw" dediğiniz batılı gazeteciler sayesinde biliyoruz. ebu garip'i de guantanamo'yu da öldürülen sivilleri de bunlar sayesinde biliyoruz. bak bunlar kana susamış abd'de yayın yapan gazeteler. hollywood o günden bu yana konuyla ilgili onlarca film yaptı. bir sürü belgesel çekildi.

son olarak sjw obama da sırf ırak savaşı'nı eleştirdiği için seçildi. ukrayna savaşını hukuksuz bulan bir tane rus parlamenter gösterin. bir tane savaş karşıtı yayın yapan rus gazetesi gösterin bakalım. gerçi göstermenize de gerek yok, sabahtan akşama kadar rus s.ki yalamayın o da yeter. senin derdin ırak savaşı falan değil, ukrayna savaşının haklılığını savunup efendilerine şirin gözükmek. bütün entrilerin böyle