lise yıllarından beri ilişkisi olan çiftin üniversite bitiminde evlilik düşüncelerini 5 yıl sonraya ertelemeleri ile başlayan ve hayatın onlara hazırladığı süreci gözler önüne seren, güney kore sinemasından a wedding invitation isimli filmden uyarlanan filmdir.
yönetmen:
andaç haznedaroğlu
oyuncular:
özge özpirinçci
buğra gülsoy
yusuf akgün
füsun demirel
gözde türkpençe
andaç haznedaroğlu
oyuncular:
özge özpirinçci
buğra gülsoy
yusuf akgün
füsun demirel
gözde türkpençe
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ice" tarafından 04.04.2021 17:33 tarihinde açılmıştır.
1.
buğra gülsoy ve özge özpirinçci filmi.
romantik komedi/dram gibi değişik bir film olmuş.
başrol kızımız türk filmi klişesi olarak hasta. esas oğlan da şef.
ayrılıyorlar, barışıyorlar, evleniyorlar.
romantik komedi/dram gibi değişik bir film olmuş.
başrol kızımız türk filmi klişesi olarak hasta. esas oğlan da şef.
ayrılıyorlar, barışıyorlar, evleniyorlar.
devamını gör...
2.
acı tatlı ekşi, andaç haznedaroğlu'nun yönetmen koltuğuna oturduğu, başrolde özge özpirinçci, buğra gülsoy ve yusuf akgün'ün yer aldığı 22 aralık 2017 çıkışlı türk romantik, dram filmi.
4 senelik film olmasına rağmen yeni mi izledim, izleyip mi unutmuşum çözemedim. son zamanlarda romantik-dram filmlere sarmış durumdayım çok da tarzım olmasa da. bugün de film köşemde acı tatlı ekşi filmi vardı. oyunculuklarını çok beğendiğim ve kimyası hep uyan buğra gürsoy ve özge özpirinçci başroldeler. fakat senaryo gerçekten klişe. esas kızımız hastalandığı için sevgilisini terk ediyor. bu hikayede yazılmış binlerce film var ne yazık ki. hala da yazılmaya devam ediyor.
4 senelik film olmasına rağmen yeni mi izledim, izleyip mi unutmuşum çözemedim. son zamanlarda romantik-dram filmlere sarmış durumdayım çok da tarzım olmasa da. bugün de film köşemde acı tatlı ekşi filmi vardı. oyunculuklarını çok beğendiğim ve kimyası hep uyan buğra gürsoy ve özge özpirinçci başroldeler. fakat senaryo gerçekten klişe. esas kızımız hastalandığı için sevgilisini terk ediyor. bu hikayede yazılmış binlerce film var ne yazık ki. hala da yazılmaya devam ediyor.
devamını gör...
3.
başrollerinde özge özpirinçci ve buğra gülsoy oynadığı, andaç haznedaroğlu'nun yönettiği bir tür love stroy filmi.
bu sefer sorun para değil, sosyal statü değil, anca filmin ortasında esas erkeğin öğrenenildiği bir başka dünya derdi.
dünyanın derdi biter mi, bitmez tabii.
lisede başlayan büyük bir aşk, her derdi çözer mi, çözemez mi, diye merak edenlerin, izlemesi gereken sakin bir dram filmi.
bu sefer sorun para değil, sosyal statü değil, anca filmin ortasında esas erkeğin öğrenenildiği bir başka dünya derdi.
dünyanın derdi biter mi, bitmez tabii.
lisede başlayan büyük bir aşk, her derdi çözer mi, çözemez mi, diye merak edenlerin, izlemesi gereken sakin bir dram filmi.
devamını gör...
4.
spoiler -benim masalımın kahramanı sendin..
--------
ozge ozpirincci love and other drugs in turkish:)
bir kız var, mevsimi hep hasta. bir adam var, gozu sevdigi kadında. hayat iste bir seyler icin mucadele ediyoruz. cunku sevgi emek ister. acılardan geciyoruz. sonra mutlu son bizi buldu sanıyoruz. tatlılar geliyor. ama julie delpie nin dedigi gibi: -sonsuza kadar mutlu yasadılar sadece bir mittir. cunku hayat devam eder. o mutluluktan sonra nice trajedi de bulacaktır seni.
ve derken hayat son bombasını patlatıyor mutlulugunuza. hastalıgın golgesi dusuyor. acı. cok acı. cok ekşi.
-paralel evrende hastalıklarla isi olmayan bir benzerim var. onun temizlikci teyzeyi hangi gun almak gibi dertleri var. operaya ve baleye akm de mi gitsem sureyya da mı seklinde seyleri dert eden bir beyaz yakalı.
ya bu dunya baska bir cehennemin cennetiyse?
--------
ozge ozpirincci love and other drugs in turkish:)
bir kız var, mevsimi hep hasta. bir adam var, gozu sevdigi kadında. hayat iste bir seyler icin mucadele ediyoruz. cunku sevgi emek ister. acılardan geciyoruz. sonra mutlu son bizi buldu sanıyoruz. tatlılar geliyor. ama julie delpie nin dedigi gibi: -sonsuza kadar mutlu yasadılar sadece bir mittir. cunku hayat devam eder. o mutluluktan sonra nice trajedi de bulacaktır seni.
ve derken hayat son bombasını patlatıyor mutlulugunuza. hastalıgın golgesi dusuyor. acı. cok acı. cok ekşi.
-paralel evrende hastalıklarla isi olmayan bir benzerim var. onun temizlikci teyzeyi hangi gun almak gibi dertleri var. operaya ve baleye akm de mi gitsem sureyya da mı seklinde seyleri dert eden bir beyaz yakalı.
ya bu dunya baska bir cehennemin cennetiyse?
devamını gör...
5.
bir andaç haznedaroğlu filmidir.

filmin senaryosunu başrol oyuncularından biri de olan buğra gülsoy yazmıştır. filmde ayrıca buğra gülsoy ile muhteşem bir ikili oluşturan ve benim her zaman çok asil bulduğum özge özpirinçci, gözde türkpençe, yusuf akgün, füsun demirel, rahmi dilligil ve osman alkaş rol almıştır.
çocukluktan beri bir arada olan duygu ve murat çok iyi zaman geçirirler birlikte. aralarında aşk da dillere destan gibi görünür. ancak tam murat duygu'ya evlenme teklif ettiği anda duygu ayrılmak istediğini söyler. ve o gün murat'la beş sene sonra buluşmak üzere bir anlaşma imzalar. ve beş sene sonra ikili gerçekten de buluşur. ancak bu eğlenceli hikayenin altında aslında bambaşka gerçekler yatar.
ikilinin bu ikinci buluşmasında her şey yolunda gidecek gibi görünse de böyle romantik filmlerde her zaman bir sürpriz vardır.
buğra gülsoy ve özge özpirinçci arasındaki uyumu çok beğendim. filmin konusunda da bazı ciddi sorunlar olmasına rağmen film kendini izletecek bir samimiyete sahipti.
bence kesinlikle izlediğime değen bir film oldu.

filmin senaryosunu başrol oyuncularından biri de olan buğra gülsoy yazmıştır. filmde ayrıca buğra gülsoy ile muhteşem bir ikili oluşturan ve benim her zaman çok asil bulduğum özge özpirinçci, gözde türkpençe, yusuf akgün, füsun demirel, rahmi dilligil ve osman alkaş rol almıştır.
çocukluktan beri bir arada olan duygu ve murat çok iyi zaman geçirirler birlikte. aralarında aşk da dillere destan gibi görünür. ancak tam murat duygu'ya evlenme teklif ettiği anda duygu ayrılmak istediğini söyler. ve o gün murat'la beş sene sonra buluşmak üzere bir anlaşma imzalar. ve beş sene sonra ikili gerçekten de buluşur. ancak bu eğlenceli hikayenin altında aslında bambaşka gerçekler yatar.
ikilinin bu ikinci buluşmasında her şey yolunda gidecek gibi görünse de böyle romantik filmlerde her zaman bir sürpriz vardır.
buğra gülsoy ve özge özpirinçci arasındaki uyumu çok beğendim. filmin konusunda da bazı ciddi sorunlar olmasına rağmen film kendini izletecek bir samimiyete sahipti.
bence kesinlikle izlediğime değen bir film oldu.
devamını gör...
6.
senaryosu buğra gülsoy tarafından yazılan ve andaç haznedaroğlu tarafından yönetilen 2017 yapımlı türk filmi;
başrolde buğra gülsoy ve özge özpirinçci yer almaktadır.

murat bir aşçıdır ve duygu ile birbirlerini sevmektedirler, bir gün duygu ayrılmaya karar verir, ayrılmak istemesi mecburiyete dayanır, asla sevmediği için değildir bırakıp gitmeye karar vermesinin altında yatan neden.
birbirlerine bir söz verirler ve aradan 5 yıl geçer, murat bu arada duygu'ya küçük bir oyun oynar ve evlilik hazırlığındaymış gibi davranır ama hepsi bir oyundur, galiba oyunun içinde oyun, aynanın içinde ayna gibi bir nevi.
duygu ile küllenen aşkları yeniden alevlenir ama ortada bir sorun vardır, sağlık sorunları diyerek küçücük bir ipucu verip spoiler vermemeye çalışacağım.
murat bir aşçı olduğu için duygu'ya tattırdığı yiyecekler acı, tatlı, ekşi olacaktır.
çiftin mutluluğu ile filmimiz sona yaklaşır ve beklendiği gibi bittiğini söyleyerek tanımıma burada bir son veriyorum çünkü izlemeyenler için spoiler vermek istemiyorum.
buğra gülsoy'un yazmış olduğu bir senaryo olduğu biliniyor iken kendisi senaristlikten ziyâde oyunculuğuyla tanındığı için senaryo fena değildi, senaryoda bazı eksiklikler olduğunu düşünüyorum, bir anda hasta olmak ve bir anda tekerlekli sandalyeyeye mahkum olmak gibi şeylerde aceleci davranılmış olabilir.
özge özpirinçci'nin oyunculuğu her zamanki gibi oldukça iyiydi.
bütün aşkların ya da hayatın kendisinin acı / tatlı / ekşi olabileceğini hatırlatan, gösteren bir filmdi.
buğra gülsoy'un oyunculuğu da iyiydi.
ana fikir bence şuydu;
sevdiğin insanın mutluluğu için ondan vazgeçebilir misin?
başrolde buğra gülsoy ve özge özpirinçci yer almaktadır.

murat bir aşçıdır ve duygu ile birbirlerini sevmektedirler, bir gün duygu ayrılmaya karar verir, ayrılmak istemesi mecburiyete dayanır, asla sevmediği için değildir bırakıp gitmeye karar vermesinin altında yatan neden.
birbirlerine bir söz verirler ve aradan 5 yıl geçer, murat bu arada duygu'ya küçük bir oyun oynar ve evlilik hazırlığındaymış gibi davranır ama hepsi bir oyundur, galiba oyunun içinde oyun, aynanın içinde ayna gibi bir nevi.
duygu ile küllenen aşkları yeniden alevlenir ama ortada bir sorun vardır, sağlık sorunları diyerek küçücük bir ipucu verip spoiler vermemeye çalışacağım.
murat bir aşçı olduğu için duygu'ya tattırdığı yiyecekler acı, tatlı, ekşi olacaktır.
çiftin mutluluğu ile filmimiz sona yaklaşır ve beklendiği gibi bittiğini söyleyerek tanımıma burada bir son veriyorum çünkü izlemeyenler için spoiler vermek istemiyorum.
buğra gülsoy'un yazmış olduğu bir senaryo olduğu biliniyor iken kendisi senaristlikten ziyâde oyunculuğuyla tanındığı için senaryo fena değildi, senaryoda bazı eksiklikler olduğunu düşünüyorum, bir anda hasta olmak ve bir anda tekerlekli sandalyeyeye mahkum olmak gibi şeylerde aceleci davranılmış olabilir.
özge özpirinçci'nin oyunculuğu her zamanki gibi oldukça iyiydi.
bütün aşkların ya da hayatın kendisinin acı / tatlı / ekşi olabileceğini hatırlatan, gösteren bir filmdi.
buğra gülsoy'un oyunculuğu da iyiydi.
ana fikir bence şuydu;
sevdiğin insanın mutluluğu için ondan vazgeçebilir misin?
devamını gör...
