yazar: mustafa çiftçi
yayım yılı: 2021
senarist ve yazar mustafa çiftçi'nin kısa hikayelerinden oluşan bu kitap anadolu köylerinin samimiyetini taşır.
yayım yılı: 2021
senarist ve yazar mustafa çiftçi'nin kısa hikayelerinden oluşan bu kitap anadolu köylerinin samimiyetini taşır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 11.06.2025 19:01 tarihinde açılmıştır.
1.
bir mustafa çiftçi kitabıdır.
bu kitap okuduğum ikinci mustafa çiftçi kitabı. okuduğum ilk kitabı olan adem'in kekliği ve chopin kitabı hakkında bir tanım yazmıştım. yazarın o kitabının muhteşem olduğunu söylemiştim tanımda. şimdi bu kitap tanımında tekrara düşmemek için bu kitaba harika diyeceğim.
koskocaman bir kasaba var mustafa çiftçi'nin bu harika kitabında. herkes aileden. hele bir enişte var ki kaset işinden nasıl bu kadar başarı elde ettiğini anlamak mümkün değil. özellikle küçük emrah filmleri çok satıyor. zira hatırlayanlar bilir bu filmlerde ağlaya ağlaya öldük anam bacım.
her öyküyü sevdim aslında ama bir tanesi daha aklımda yer etti. eltisi, kayın validesi ve kayın babası ile aynı avlu içindeki evlerden oturan ve eşi almanya'da olan kadının diğerlerine karşı kendini ve çocukların ezdirmeme çabalarının anlatıldığı öykü. yani öykü nedir ve nasıl yazılır konulu bir ders gibiydi adeta benim için.
her bir öykü ayrı ayrı harika idi. hepsi aklımın bir köşesine yer etti. sadede oğlunun hastalığı ile dertlenen babanın hikayesi üzdü beni biraz. ama o kadar olur.
bence mutlaka okunması gereken bir öykü kitabıdır.
bu kitap okuduğum ikinci mustafa çiftçi kitabı. okuduğum ilk kitabı olan adem'in kekliği ve chopin kitabı hakkında bir tanım yazmıştım. yazarın o kitabının muhteşem olduğunu söylemiştim tanımda. şimdi bu kitap tanımında tekrara düşmemek için bu kitaba harika diyeceğim.
koskocaman bir kasaba var mustafa çiftçi'nin bu harika kitabında. herkes aileden. hele bir enişte var ki kaset işinden nasıl bu kadar başarı elde ettiğini anlamak mümkün değil. özellikle küçük emrah filmleri çok satıyor. zira hatırlayanlar bilir bu filmlerde ağlaya ağlaya öldük anam bacım.
her öyküyü sevdim aslında ama bir tanesi daha aklımda yer etti. eltisi, kayın validesi ve kayın babası ile aynı avlu içindeki evlerden oturan ve eşi almanya'da olan kadının diğerlerine karşı kendini ve çocukların ezdirmeme çabalarının anlatıldığı öykü. yani öykü nedir ve nasıl yazılır konulu bir ders gibiydi adeta benim için.
her bir öykü ayrı ayrı harika idi. hepsi aklımın bir köşesine yer etti. sadede oğlunun hastalığı ile dertlenen babanın hikayesi üzdü beni biraz. ama o kadar olur.
bence mutlaka okunması gereken bir öykü kitabıdır.
devamını gör...