ahir zamanda sadakat ve bağlılığın lüks olması

bugün bu konu hakkında sevdiğim adamla bir güzel sohbet ettim.konu şuydu ki eski zamanlardaki o fedakarlık o sadakat duygusu şimdilerde samanlıkta iğne aramaya benziyor.

neden sevgilin yok sorusuna alternatif cevaplara çok güzel bir örnek.

+1 katılıyorum. ayrıca evlenmeden beraber yaşayıp evlenen çiftlerde boşanma oranı daha yüksek olduğu gözlemleniyor. bize düşmez kim ne yaparsa yapsın lakin ; sevgili aşamasında her şeyi de tüketmemek gerekir.

" iki özgür insan nikahsız da çiftleşebilir" fuhuş zihniyetinin olduğu yerde sadakattan ve bağlılıktan söz edilebilir mi? siz, luayikçi hayatı ve din değiştirmeyi bir oyun mu zannettiniz?

ahir zamanda sakatat ve balığın lüks olması diye okudum.
diyecektim sakatat da çok pahalı, balık restoranları da çok üzücü oluyor.

neyse sadakat ve bağlılık konusunda zaten 56 senedir yazıyoruz, tşk.

bence bir farklılık yok. ancak gelişen medya ve teknoloji ortamı (ilgi de çektiği için) aldatma, ihanet olaylarını haber konusu yapmakta rating görüyor. bu da kamuoyunda sadakatin eskisi kadar kalmadığı algısı yaratıyor. günümüzde magazin medyası, paparazzilik diye bir sektör var. doğru veya yanlış her şeyin yazılıp söylenmesi normal olarak gösteriliyor. eskiden birisi için böyle bir şey söylenmesi dahi, ayıp ve yanlış sayılır, kan davası konusu olurdu.
kısaca iyi, dürüst insanlar azalmadı, ötekiler ticari kaygı ve şöhret anlayışının da değişmesi nedeniyle özellikle gündeme taşınıyorlar..

(bkz: ahir zamanda insan olmanın unutulması)

şehvetin adı aşk olmuş.
insan denen varlık zaten kolay ulaşabileceği şeyin doyumsuzu. şaşırtıcı değil yani bu.*

hiçbir sevgilimi aldatmadım, aldatılmadım.hayatta hiçbir anlamda açlığım yok. mutlu bir insanım. istediğim her şeye sahibim. kendimi "birisine yıkma" *gibi bir derdim yok. *
dolayısıyla hayatımdaki erkek ona gerçekten aşık olduğum için onunla birlikte olduğumun rahatlığını yaşıyor hep. ben de bunu hissetmek istiyorum .diğer türlü sağlıklı bir ilişki yürütüleceğine inanmıyorum.
öte yandan diğer ilişki biçimlerine de karşı değilim bu arada. başkalarıyla ilgilenmiyorum ve kimseyi yargılamıyorum. sadece beklentilerin tutarlı ve denk olması gerektiğini düşünüyorum.
nihayetinde her birimiz zihnimizde kendi dünyamızı taşıyoruz. zahmetsiz ve incelikli yaşamak hepimizin hakkı.

hanımlar beyler, eğer ailesinden bir birey, ki genelde ebeveynlerinden biri oluyor bu, zamanın bir noktasında eşine sadakatsizlik göstermişse çocukta da aynı patern oluşacaktır. bu çocuğun ileride arayışı bitmez, aldatmayı normalize eder, bıkmaz usanmaz arlanmaz olur çıkar.

o yüzdendir ki partner seçerken ailesini, geçmişi doğru analiz etmek şart!

neandertaller de 40 bin yıl önce sapienslerle karşılaştı

kısa süre sonra yeryüzünden silindiler

ama dikkat soyları tüketilmeden önce ırzlarına da geçilmiş çünkü dna'mızın %1-4'ü neandertal deniyor

çiğ süt emmiş bir tür, fazla bir şey beklememeli yani

sadakat sözcüğünün legalitas ya da leaute köklerinden geldiği de düşünülünce, meselenin romantizmdrn ziyade güvenlikle alakalı olduğu sonucuna varmak şaşırtıcı olmamalıdır. neticede tek eşlilik, insan toplumlarının (sadece) % 17'sine özgüdür. tek eşlilik, yavruların daha iyi korunması, soyun devam etme olasılığının güçlenmesi, besin kaynaklarının daha verimli kullanımı (beyin, kaloriye=enerjiye sürekli aç bir organ) anlamına geldiğinden, yerleşik yaşama geçişle nüfus arttıkça, tek eşliliğin yaygınlaşması ve övülmesi şaşırtıcı değildir.