ak parti hükümetinin başarılı olduğu konular

ön edit: "küfür önerileri" başlığına "düdük makarnası" yazanın bile yorumu beğenilsin, benim burada yaptığım ironi sırf "ak parti lehine mi lan acaba" diye düşünülüp beğenilmesin. yazıklar olsun burada olay bir tartışmayı açmak idi aslında.

oy verirsiniz vermezsiniz takdir edersiniz etmezsiniz ama başarısız olduğu konular olduğu gibi sayıca azda olsa başarılı olduğu bir iki konu başlığı da var diye düşünüyorum.

öncelikle neye göre başarılı diye soracak olursanız diğer avrupa ülkeleri ile karşılaştırdığımı söylemek isterim.

1 - sağlık sistemi. çoğu avrupa ülkesinden daha iyi durumdadır. sağlık sistemi olarak bir bütünden bahsediyorum doktoru, hemşiresi, hastanesi, ambulansı, yoğun bakımı.
2 - ilaç sistemi. evet bazı ilaçlara ulaşım çok zor ve pahalı ama çoğuna sigortalı olarak erişebiliyorsunuz.
3 - emeklilik sistemi. maaşını gününde almayan hiç olmaz, yaş sınırı çoğu ülkede aynı ama tabi keşke biraz daha düşse.
4 - işsizlik fonu. bunu da iyi oturttular en azından bazı kriterleri karşıladığınızda 3 yılda bir böyle bir haktan faydalanabiliyorsunuz.
5- ulaşım. yol deyip geçmek istemedim metrosuyla raylı sistemiyle treniyle vapuruyla. tabi ki geçiş ücretleri ve geçiş garantisi vermeleri noktasında bence de sıkıntı var.
6 - bankacılık sistemi. şuana kadar bir sıkıntı yaşamadılar ama ilk patlarsa burası patlar gibi duruyor.
7 - sigara yasağı (dobarla bıragma gendini hatırlattı bunu sonradan ekledim). her yerde içiliyordu gerçekten avm gibi kapalı alanda içmek ayrı bir skandal birde üstüne yemek katında içmek iğrenç gerçekten.

eğitim, dış ilişkiler, ekonomi, adalet, özgürlük gibi başlıkları size bırakıyorum.

bir ülke nasıl yönetilmemeli onu çok başarılı bir şekilde gösterdiler. nitekim bu ders toplumumuzun gelecek 50 yılına mal olacak. keşke öğretmeselerdi. atatürk nasıl yönetilmesi gerektiğini çok iyi göstermişti halbuki... demokrasinin ne olduğunu, liyakati, laikliği güçler ayrılığını... vs vs vs...

tüm başlıklarına cevap editi geliyor güzel kardeşim.

1) sağlık sistemi: sağlıkta da diğer eğitim dallarında olduğu gibi her yere üniversite kurarak ve liyakat gözetmeyerek sağlık sistemi bozuldu diyebiliriz. nitelikli eleman sorunu var doktorundan hemşiresine. ulaşımda olduğu gibi bazı hastanelerde de hasta sayısı başına yap işlet devret mantığı güdüldüğü ve de bu yüzden de astronomik rakamların peşkeş çekildiği biliniyor.

2) ilaç sistemi: olması gerekenin yapılmasını bir marifet olarak göstermek acizliktir. bilinçsizliktir. ısrarla sma gibi özel durum ve nadiren bulunan hastalıklara, sosyal bir devletin destek vermemesinin hiç bir açıklaması olamaz.

3) emeklilik sistemi: sanırım son gelişmelerden arkadaşın haberi yok(!) emekli olduğunuzda ikramiyeniz parçalar halinde verilecek... ölmez sağ kalırsanız tabi 65 yaşınızdan sonrasına...

4) işsizlik fonuna ayrılan paralar nerede? bana bunun cevabını ver o zaman? avrupa birliği istediği için yapılmış bir şeyi marifet gibi gösterme burada insanlara!

5) ulaşım: yok artık diyorum... ulaşımı güzellemek için bu kadar uğraşma... gün gibi ortada her şey.... herkes her şeyin farkında... zafer hava limanını örnek verelim: bu güne kadar kullanılmayan ve boşuna yapılan bu hava limanı için yapan şirkete ödenen para ile 3 tane daha hava limanı yapılabilirdi... yazık aklına...

6) bankacılık: bankacılık üzerine akp hükümeti hiç bir şey yapmadı yine... sistem zaten belli tüm dünyada...

7) sigara yasağı: dünya sağlık örgütünün de zamanında yaptığı uyarılar sayesinde bu önlemler genel olarak bütün ülkelerde alındı. yine akpartiye mahsus bir durum değil.


uzun lafın kısası güzel kardeşim. o at gözlüklerini at kafandan. poliannacılıkla hiç bir yere varamazsın. bu insanlar bu ülkenin başına geçtiğinden beri senin gibiler yüzünden... yedi, içti, saçtı, savurdu, peşkeş çekti, kendi vatandaşını hor gördü, hukuku yerle bir etti, liyakati yok etti ve her yere kendi adamlarını doldurdu, laikliği yok etti dini kullanıp siyaset yaptı ve diyanet arka bahçesi oldu, bu ülke kurulurken manda savunucusu olan bağnaz cemaatleri ardına aldı, sonra kandırıldığını söyledi... daha neler var neler say say bitmez. şimdi o klavyeyi ya da telefonu hangisini kullanıyorsan yavaşça bırak ve bu gece uyumadan önce hayatında bir kez olsun sorgula... dürüst ol... tarafsız bak... ben hiç bir siyasi partiyi desteklemem. bunu da sizler sormadan cevaplandırayım...

tek iyi olduğumuz konu sağlık.

onun da nedeni insanımızın merhametli oluşu olabilir.
doktorlara uygulanan baskı da.
her ikisi birden var aslında.

diğer konularda çok şey etmeyin batı ve kuzey avrupa için kıyasa giremeyecek kadar kötüyüz.

1-sağlık sistemi çoğu ülkeden iyi değildir. bir doktor ayda 12 kez nöbet tutar ama 7 nöbetin parasını alır, öldürülme ve dayak yeme riski vardır. bakabileceği günlük hasta sayısı maksimum 30-40 kişiyken 100 hastaya bakması istenir. bu yüzden yeterli ilgiyi gösteremez, sinirleri yıpranır bunu da ister istemez hastalarına yansıtır. devlet hastaneleri mecburen tercih edilir, parası olsa insanlar gözünü kırpmadan özel hastanede tedavi almak ister.

2- ilaçlar yurt dışından geldiği için dövizle geliyor, devlet ilaç parası desteğini döviz üzerinden veriyor. bu rakam yıllar önce dolar kuru 3 lirayken sabitlenmiş ve hala da 3 lira. günümüzde dolar 9 lira ama? yani devlet 10 dolarlık bir ilaca 5 dolar değil 15 lira destek veriyor. vermesi gereken 45 lira aslında.

3-emeklilik sistemi bu ülkenin rezilliğidir. para her ay yatar ama 200 euro bile etmediği için insanlar 65 yaşında bile ek iş yapmak zorunda kalır. avrupalı dünya turuna çıkarken burada kahvede okeyle vakit geçirilir.

4-ülkede her 4 gençten 2 şi işsiz. pandemide milyonlarca işsize destek verilmedi.

5-türkiye km2 kare başına düşen otoyol oranında dünyanın çok çok gerisindedir. japonya ve abd ye bakın isterseniz.

6- vakıfbankın yönetim kuruluna güreşçi atıyorlar. daha akbank patladı kısa süre önce. bunların neyi iyi?

edit :ek olarak türk bankaları konut kredilerinde dünyanın en yüksek faizlerini veren bankalardandır. abd'de bu oran yüzde 0.25 ken tr de 1.79 civarı.

insanı çok güzel dinden imandan soğuttular. herkes konuşur ak parti yapar….

on yanlışın bir doğruyu götürdüğü bir sınav bile olsa, hangi icraatini sayarsanız sayın başarısız olacaktır.

ayrıca olumlu diye saydıklarınızın bir çoğu ya iş başına gelmeden hemen önce (bankacılık sistemi kemal derviş dönemi eseridir) veya sonradan batırılan (sağlık sistemi alarm veriyor) icraatlerdir ancak güzel hatırınız için illa bir şey söylemek gerekirse savunma sanayi sayılabilir.

gençliğimizin içine etmesi konusunda baya başarılılar en önemlisi ise para ezme konusunda kimse ellerine su dökemez.

(bkz: fitne)
(bkz: nifak)

aklıma bir tane bile gelmiyor.

bakara makara

sigara yasakları. arkadaşlarım aranızda tütün mamulleri kullananlar var. ben tütün ürünü kullanmanıza ve bunun fahiş bir vergilendirme ile satılmasına en az sizler kadar karşıyım. ancak siz bir tütün kullanıcısı olarak benim temiz havamı kirletme lüksüne sahip değilsiniz. ben de size tütünü kati suret ile yasaklama lüksüne sahip değilim. bu noktada da kamusal alanlarda ve toplu ortamlarda sigaranın yasaklanmasını desteklemekteyim.

sözlerimi bitirmeden önce de sigara ve tütün tüketiminin sizi ciddi rahatsızlıklara maruz bırakabileceğini hatırlatırım. sigara içmeyin vre dürzüler deyip ağzımı daha da bozmadan entry yi sonlandırıyorum. nokta.

hırsızlık.
rüşvet.
terörist gruplara destek.
bütün komşularla problemli olmak.
dünyaya rezil olmak.
bütün dünyaya bakın biz ışid destekçisiz imajı vermek ve bunda gayet başarılı olmak.
daha böyle bir sürü başarısı var hangisi daha iyi onu bilmiyorum.

istatiksel olarak yazarın sıraladığı maddeler hiçbir şey ifade etmiyor. dolayısıyla da varsayımların hepsi hatalı.
1. madde sağlık sisteminde türkiye’nin “çoğu” avrupa ülkesinden daha iyi olduğu savı yanlış: türkiyede 2020 itibariyle 1000 kişiye düşen doktor sayısı oecdrakamlarına göre 1,9 ile avrupa sonuncusu


hemşire sayısı : 2.4 yine sonlarda


sağlık harcamaları: bildiniz yine avrupa’da sonuncu
ama meksika’dan biraz hallice

2- emeklilik sistemini açıklarken yazar maaşını gününde almayı lütuf kabilinden saymış eyvallah. yanlış ama olsun. emeklilik sisteminde de türkiye bir hayli aşağıdadır. avrupa’da sonuncu tayland’ın biraz üstünde buradan

3-işsizlik fonu konusunda da oecd rakamlarına göre sonuncu: uluslarası çalışma örgütüne göre aşağıdaki avrupa ülkeleri en bonkör işssizlik maaşı dağıtan ülkeler. bunların arasında bizi kıskanan pek çok ülke var. buradan


son 2 başlığa hiç değinmiyorum bile. ulaşım ve bankacılık konusunda avrupa’ya verecek tek bir mesajımız yoktur. onun için derecelendirme kuruluşları sayfasına göz atmak mümkün.

20 yıllık partinin ilk yılı 10.yılı ve bugunu aynı değil. almak isteyene 20 yılda çok ders var.

betonlaşma, liyakatsizlik.

mazlum ve mağdur geçinen islamcıların ne kadar gaddar ve vahşi olduklarını herkese gösterdiler. bir de türbanın siyasal bir sembol olduğu kabak gibi çıktı ortaya.

10 sene öncesine kadar pek çok konu söylenebilirdi ancak bugün gelinen noktada kendilerininkiler dahil ülkenin tarihsel süreçteki tüm kazanımlarını yerle bir ettiler.

siyasi hareketin başarısı açısından değerlendirirsek ise tüm olan bitenlere rağmen 19 senedir iktidarda olmaları her anlamda muazzam bir başarı ve siyaset bilimi açısından incelemeye değer bir durumdur.

dünyanın en mağdur partisi olarak siyasi tarihe geçecek olan bir parti var.

adı ak.

sürekli mağdur.

ancak ilginçtir.

bu sürekli mağduriyetin sebebi, sürekli olarak yaptığı hatalar ve sürekli olarak takındığı “ben bilirim. siz ne bileceksiniz. siz kim oluyorsunuz da bize akıl veriyorsunuz” tavrı.

ak parti’nin en büyük mağduriyetlerinden birisi ise 15 temmuz darbe girişimi ve fetö’nün kendisini iktidardan alaşağı etmek için yaptığı girişimler.

17-25 aralık ve 15 temmuz.

mağduriyet zirveleri.

2002-2011 arası ekonomideki büyüme ve özgürlükler (ab ile uyum vs.), ayrıca kapalı alanda sigara yasağı olarak cevap vereceğim hususlardır.

kim ne derse desin ama sağlık sistemi dünyadaki diğer sağlık sistemlerine kafa atar. haklıya hakkını veririm.