akhilleus'un pek akıllı olmadığı gerçeği

evet.
mite göre herifin yara alabileceği tek yer topuğu, ama adam kafasına kadar bütün vücüdunu zırhla kapatıp ayağında sandaletle savaşa gidiyor.
kardeş madem öyle bir durumun var savaşa donla git topuğuna zırhı giy dicem ama masal işte.

akhilleus'un kehaneti açıktı " truva'ya gitmezsen uzun yaşar unutulursun, truva'ya gidersen orada öleceksin ama unutulmayacaksın" akhileus unutulmamayı seçti. topuğuna zırh değil titanyum bile giyse de ölmek kaderinde vardı.

(bkz: #1849317)
tamam da kaderinde ölmek varsa o zaman savaşa neden zırhla gidiyor aynı mantıksız mantık hocam.

olmayan gerçek.

arkadaşlar inanmıyorsanız bile saygı duyun. daha thetis'i, peleus'u bilmeden atıp tutuyorsunuz. zeus'un, ares'in bir bildiği vardır. kafir kafir konuşmayın.

bütün tanrıların ve tanrıçaların insanın içinden birer parça olmaları itibariyle, hiçbirinin tam bir insan bile olmayışıyla halihazırda akhilleus'un akıllı olması beklenemeyecek bir durumdur. hepsini toplasanız ancak bir insan eder. kiminin öfkesi, kiminin güzelliği, kiminin parası, kiminin duası, kiminin de tendonu var ama hiçbirinin hepsi yok.

ben akhilleus'in annesini anlayamıyorum. madem suya batırırken aşil tendonundan tuttun çocuğu, sonra da çevirip dizlerine kadar tekrar suya batır. bunca drama yaşandı dur yere.

gayet akıllıyım böyle şeyleri nereden çıkarıyorsunuz yahu. şaka bir yana, bu zaten efsanedir. yani metafor kullanılarak mübalağa yapılmış ve efsane olarak günümüze kadar gelmiştir.

birincisi akhilleus sanıldığı gibi her yeri demir-çelik zırhlarla savaşmamıştır. eski çağlar da henüz haçlı ordusu gibi teneke kutusu şeklinde giyinme olmadığı için genel de yarı zırhlı paçalı elbiseler giyilirdi. e akhilleus da muhtemelen bu şekilde savaşmıştır. yunanlılar abartmayı sevdiği için bu konular da net birşey söyleyemiyoruz.

ikincisi annesi suya batırmışta o yüzden sadece tek zayıf yeri vardı falan hikaye zaten. hani bizde ki destanlar gibi, yeryüzünde tek türk kalmış onu da dişi kurt bulup beslemiş büyütmüş türkler yeniden çoğalmış olayı gibi. bunlar hikaye yani, elbette gerçekçilik payı çok az da olsa bir kısmı için vardır. ama adı üstünde efsane, destan vs. diyoruz. yani annesi suya batırmış olsa bile sırf o yüzden "akhilleus tendonunda öldü" şeklinde bir anlatıya kesinkes inanan var mı? yani hikayedir bunlar çok takmamak gerekiyor.

zaten yunanlılar akhilleusu yarı tanrı olarak kabul ediyorlar. e tabi adamların inanışı böyle, birşey diyemeyiz, onlara mantıklı geliyor. ama tarihi gerçekliğe bakarsak akhilleus yaşamıştır, normal bir insandır, savaşta da zaten sadece tendondan vurularak ölmüyor orası da ayrı bir konu, savaşta da absürt kıyafetler giymemiştir, çok iyi bir savaşçı olması sebebiyle çok zor ölmüştür. bu sebeple de grekler iyice abartmış adamı yarı tanrı ilan etmiştir. ondan sonra eline kalem-kağıt alanlar başlamış hikayeyi yazmaya.

bu arada çok seviyorum diye demiyorum ama büyük savaşcıydı...

savaşta topuğu tutturmakta marifet ama…