roman / mitolojiler
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

herkesin hayranlık duyduğu aristos achaion (bkz: akhilleus)'u, babası tarafından sürgün edilmiş silik prens patraklos'un gözünden,
truva savaşını ise bu iki aşığın gözünden anlatan, mitolojik ögeleri çokça serpiştirilmiş romandır.
en hayran duyulan ve en görmezden gelinenin arasındaki aşkı gözler önüne seren kitap, oldukça akıcı sürüp gidiyor.
devamını gör...
üçüncü göz her daim iyidir. daha tarafsızdır. daha yalın anlatır. daha farklı yönleri görür. sevse de hayran olsa da onu bunu bırakın at gözlüğü taksada, kahraman dediğiniz karakterin etrafından dönen tüm dönme dolaplara daha net ve temiz odaklanır. hal böyle olunca da hikâye onların gözünden bambaşka şekilde anlatılır. daha insanidir. kutsiyet masallarından ziyade sevgi ve hayranlığın biçimlendirdiği gözlemler bütünü çıkar karşınıza. hah işte patraklos dediğiniz karakterin durduğu yer böyle bir yer. o yüzden de bambaşka bir anlatı ve bambaşka bir bakış açısıyla okuyorsunuz bu mitolojik hikâyeyi. netice de savaş arkadaş bu. yıkım bir şekilde. ölüm, açlık, sefalet, tutsaklık barındırıyor! her ne kadar kılıçlar, mızraklar meydanlarda parıldasa da üzerine öyküler, şarkılar yazılsa da lanetli bir şey. işte bu laneti kahramanların durduğu yerden görmeniz zor. görseniz bile daha gölgeli. olaya patraklos'un baktığı yerden baktığınızda tüm bunları daha net görüyorsunuz.

mitolojik hikayeler anlatmak ve onları okumak her daim keyiflidir. hele anlatıcı özgün bir bakış açısına sahipse ve farklı bir yol geliştirmişse tadından yenmiyor. tabi evernevergreen'in altını çizdiği akıcılık da cabası. o yüzden okunası bir kitaptır. homeros'a saygımız sonsuz olsa da hikâyeyi birde bu şekilde okumanız size bir şey kaybettirmez. homer abi alınmasın ama ben bu tarz anlatımları daha çok seviyorum *
devamını gör...
sözlüğün editörü @evernevergreen tarafından #1248709 yazılan "akhilleus'un şarkısı" kitap tanımı ve ardından sözlüğün sarrafı @ateist kaplumbağa nın #1248843 kendine has tanımıyla merak uyandıran kitap olmuştur. ancak iki yazar da şu önemli mevzu hakkında bilgi vermemişlerdir. truvalı helen

kitap bu hanım kızımızı da anlatıyorsa, mutlaka okunması gerekir. kitap bittikten sonra üç kez öpüp alnıma koyarım. o derece önemlidir truvalı helen. bize ne yarı tanrı, önüne geleni kesen bir savaşçıdan? ama helen öyle mi? güzelliğin, estetiğin, aşkın ve meşkin kendisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mitoloji can ise, truvalı helen canandır.
devamını gör...
kesinlikle olağanüstü bir şekilde truva savaşını anlatan romandır. çevirmen seda çıngay mellor"u da ayriyeten tebrik etmek istiyorum muhtesem bir çeviri.

kitap akhillus ve patraklos adında iki prensin aşkı üzerinden truva savaşını ve yunan mitolojisini anlatıyor. kitabı okurken mitolojik karakterleri, kralları, efsaneleri anlıyorsunuz. eğer ilgileniyorsan kesinlikle okumalısın.

( simdiki kısım biraz benim boş dusuncelerim )
1. kitaptaki herkesin iyi bir şekilde hatırlanmak istemesi çok ilginc bir şey. bu iyi hatirlanma isteği insanları bir tür etik kuralları içine sokuyor. bir şekilde yunanlar hatıra dini icat etmiş gibi. ilginc geldi burası biraz araştıracam.

2. yazar kesinlikle bir roman anlatısına neyin eklenmesi ve neyin eklenmemesi gerektiğini çok iyi biliyor. asla fazlalık bir satır bile eklememiş. örneğin prens paris'in helen'i kaçırması olayını "işte efenim bir güzellik yarışması var da paris afrodit'i seçiyor. afrodit'in de vaadi bilmem neymiş..." falan demek yerine bir paris'in ihaneti olarak geçmiş. bu şekilde konuyla alakasız bir yeri uzatmadığı için de okura -ya da en azından bana- çok fazla bir yük yüklememiş oldu. yazar kesinlikle anlatısına nerede fren vuracağını biliyor.

-spoiler alert-


kitabın en muhteşem kısmı bence sonuydu. patraklos öldükten sonra hala onun gözünden olayı dinlemeye devam ediyoruz. patraklos öldükten sonra dahi hala konuşuyor, hissediyor ve arzuluyor. bu çok ayrı bir hava katıyor romana. örneğin bence en çarpıcı kısım: odysseus'un pyrrhus'un yanına gidip (akhillus'un vasiyeti üzerine) akhillus ve patraklos'un mezar taşlarının ortak olması gerektiğini söylediğinde pyrrhus reddeder. odysseus ısrar eder fakat işe yaramaz. en sonunda pyrrhus'un yanından ayrılırken "elimden geleni yaptım.elimden geleni yaptığım hatırlansın" der. ardından patraklos "hatırlıyorum." der. kesinlikle çok çarpıcı ve anlamlı.

edit: en sonunda akhillus'un mezar taşının yanına thetis'in "patraklos" yazması ve patraklos'un akhillus ile öbür dünyada karşılaşması.

aglicam galiba
devamını gör...
madeline miller'in "akhilleus'un şarkısı" (the song of achilles) adlı romanı, yunan mitolojisi ve epik şiirinin en ünlü karakterlerinden biri olan akhilleus'un hikayesini anlatıyor. kitap, efsanevi ilyada savaşının gerçekleştiği zamanlarda, yunanistan'ın doğusunda yer alan miken kraliyet sarayında geçiyor.

roman, ana karakter akhilleus'un en yakın arkadaşı ve sevgilisi patroklos'un bakış açısından anlatılıyor. patroklos, miken prensi olarak büyümüş ama akhilleus ile tanıştıktan sonra hayatı değişmiştir. ikilinin arkadaşlığı zamanla romantik bir ilişkiye dönüşür ve akhilleus'un savaşa katılmasının ardından patroklos da ona eşlik eder. ikili, ilyada savaşında troia'ya karşı savaşan yunan ordusunun en güçlü savaşçıları arasında yer alır.

roman, yunan mitolojisindeki destanların çoğunda olduğu gibi, tanrılar ve tanrıçaların insanlar üzerindeki etkisini de konu alıyor. kitap, mitolojik figürleri ve olayları gerçekçi ve detaylı bir şekilde anlatırken, aynı zamanda insan duygularını ve ilişkilerini de derinlemesine inceliyor. özellikle, patroklos ve akhilleus arasındaki romantik ilişki, duygusal açıdan oldukça dokunaklı bir şekilde tasvir edilmiştir.

roman ayrıca, yunan mitolojisi ve epik şiirindeki diğer karakterlere de yer verir. hector, agamemnon, odysseus ve diğerleri gibi karakterler, hikayede önemli roller üstlenirler. bu karakterlerin hepsi, kitabın kurgusal dünyasına ayrı bir renk ve derinlik katıyor.

miller, "akhilleus'un şarkısı" ile yunan mitolojisi ve epik şiirinin en önemli hikayelerinden birini yeniden yaratıyor. efsanevi ilyada savaşını, etkileyici bir şekilde ele alıyor ve karakterlerin duygusal ve psikolojik dünyasına derinlemesine bir bakış sunuyor. ayrıca, mitolojik figürlerin insan duygularıyla dolu hikayeleri, okuyucuları etkiliyor ve onların bu eski efsanelere yeniden ilgi duymalarını sağlıyor.

sonuç olarak, madeline miller'in "akhilleus'un şarkısı", yunan mitolojisi ve epik şiirine ilgi duyan herkes için zengin bir okuma deneyimi sunuyor. kitap, mitolojinin ve epik şiirin en ünlü karakterlerinden birinin hikayesini, duygusal açıdan zengin bir şekilde yeniden anlatıyor.
devamını gör...
mitolojiye merak saran ama nereden başlayacağını bilmeyenler için* akhilleus ve patroklos'un hikayesini ve troya savaşı'nı inanılmaz, muhteşem bir anlatımla anlatmış bir kitap. öyle bir anlatım ki normalde robot olan benim gözlerim bir iki kere doldu, kitabı başlayıp bitirmeniz bir oluyor. derin araştırma öncesi hikaye tarzıyla anlatılmış bu tarz kitapları okumayı pek seviyorum.
devamını gör...
medaline miller tarafından yazılan, konusu antik yunan efsanesine dayanan roman. tıpkı ben kirke gibi konuyu alıp biraz çarpıtarak yeni bir kurgu oluşturmuş yazar.

hangisi daha iyi derseniz, ikisini de ayrı seviyorum ben.
devamını gör...
ilk defa bir kitapta ağladığım için tanım girmek istedim. yunan mitolojisini çok seven ve ilgilenen biri olarak bence kitap gayet iyiydi.

patroklos'un ölümüne ve sonda thetis'in patroklos ile olan konuşması, akhilleus'un ruhuyla nihayet kavuştukları anda ağladım :">
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"akhilleus'un şarkısı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim