aklındaki fikri pratiğe dökecek bilgi ve becerinin olmaması

bu bir yandan öğrenme isteğini arttıran ama bir yandan da sabırsız bir zihin için boktan bir durum. bu fikir bir projede olabilir, girişimde olabilir, uygulamada olabilir fark etmez. işin daha kötü tarafı yol haritan çoğu zaman belirsizdir. özellikle yapılmayanı yapmaya ya da yapılan bir şeyi farklı yapmaya çalıştığınızda. bazen araştırma kısmı bile günlerce sürebilir, ki iste tek kişide yeterli olmuyor böyle durumlarda ekip lazım senle aynı düşünen, ki parçalara ayırıp paylaştıktan sonra bütün oluşsun. birde illaki eksik ya da yetersiz olduğun kısımlar oluyor, en önemlisi eleştirecek birinin olması gerekiyor ki hatanı ve eksikliklerini gör, daha iyi hale getir vs.

şöyle bir hareket başlatmıştım ben zamanında. ehehe. (bkz: çizemiyorsan anlat hareketi)

bilgi'yi bilmem de çizim/resim yeteneğim sıfır sayılır. ben de anlatayım demiştim ama başka da bir şey anlatmamışım o başlıkta. başka başlıklar üzülmesin dedim. *

aklında bir fikir varsa ve pratiğe dökecek becerin yok ise o aklınla pratiğe döktürebilecek kişi ve yolları ve de her türlü çıkmazları aşabilecek ve insanların dışarıdan bu ne yapıyor deyip umursamayacakları yöntemlerle öyle bir şey yaparsın ki sonunda başarı konuşması bile yapamazsın gülmekten. cidden öyle.
o süreç gelir aklına da duygulanamazsın bile ağzının tadıyla hajshajah.

aklında fikrin varsa bir yol ile pratiğe dökmen için çok az engel var bence.

sermaye yok.