akp gençlik kolları'nın koordinasyon merkezine saldırması

ülkenin geldiği hale bak. buradan

seçim zamanında yaşadığım bir anıyı paylaşmak istiyorum. buradaki gençlik kavramı; kanımız kaynıyor varsa bir durum indiririz aşağıya mantığıdır. bu gençlerin ulvi görevi bıçkınlıklarıyla korku salmaktır. kendi partileri'nin tek tük çıktığı bir sandıktaydım. sayım esnasında bana ve diğer görevlilere laf atmaları sonucu bir ara yeter diye bağırdım. takdir edersiniz ki sakinliğimi bir yere kadar koruyabildim. o esnada benimde gözüm kimseyi görmedi. sözlü saldırı arttıkça da cevap vermeye devam ettim. tabii annem'in o an etekleri tutuştu. bir ara yüzüne baktım ve yavrusunu tehlikeden korumaya çalışan bir anne ifadesi gördüm.orada sustum. hakkım yoktu onu üzmeye. kendi sandığımızı kazasız belasız sonlandırdik. bu aynı gençler diğer sandıkta şiddete varan bir olaya karıştı. polisler geldi. her tarafta cüsseli bıçkın delikanlılar. karışan sandıkta herkes dayak yedi. onlarda tabii. torba tesliminde birinin hırsından hüngür hüngür ağladığını gördük. dayak yemiş, dayak atmış. aslinda mesele parti değil kazanamayı yediremeyen savaşcı ruhtu. o an ona da üzüldük. annem o gence, değdi mi peki ağlamana o kadar üzülme.ben ağlamanı istemiyorum sil o gözünün yaşını dedi. genc afallamış bir şekilde bize baktı. neticede o da insandı. fakat kullanılmış, ruhu ele geçirilmiş bir insan.
bu ülkede en çok gençler kullanıyor. yaşlı ve para düşkünü siyasetçiler tarafından. işte bunu yediremiyorum. kaynayan kanı, gençliğini kendi hayatını güzelleştirmek için kullanmak varken, birilerinin esiri olmak ve bunu farketmemesi onun kederi aslında.

yinede hepsini baz almıyorum vardır illaki saldırgan olmayanları, karşılaştıklarımı baz anlatarak anlattım başımdan geçenleri.

içinde bulunduğumuz sistemin özeti niteliğindedir.
sistemi tanımlarken, üreten kesimin korku ve kaygı algılarıyla sürekli olarak içinde bulunduğu sömürü sistemine boyun eğme durumunda bırakılmasından bahsedebiliriz.
bu duygunun bahsettiğimiz kesimde yeteri kadar hissedilmesi adına politik çetelerin kendilerine, fanatikleşmiş kutuplaştırılmış çeteler oluşturarak üretimi elinde tutan halkı sömürü sistemine ciddi bir başkaldırı sağlayamadan isyanın büyümesine engel olup yarattığı şiddet toplumu ile baskı uygulamasıdır.

dertleri hiçbir zaman ülke olmadı. dillerinden düşmeyen dava dedikleri cumhuriyet düşmanlığıyla güdülenmiş bir grup çomarın işi. reisleri dün ne diyorsa bunlar da icraata döküyor.

lan gitmeyin olm gitmeyin. siz yardım etmeyin.

ortadoğulu davraşlarında bugün adlı çalışmadır. 40 kişi kesin 3-5 kişiye dalıp erkeklik taslamaya çalıştı.

ulan her güzel şeye alerjiniz var. harbiden soyunuz kurumadan rahat yok lan bize.

sanata alerjiniz var, kadının özgürlüğüne var, fikirlere var, demokrasiye var, adalete var, hukuğa var, bireysel özgürlüklere var, bilime var, akla var, beyine var, müziğe var, alkole var, sigaraya var, dinlere var, tarihe var, bu ülkenin kurucularına var, izmir marşına var

bunlar bir çırpıda saydıklarım ki daha nice unuttuklarım var.

harbiden yok olmanızdan başka çözüm yok. eğitilmezsiniz, eğitilseniz bile baki kalır siz de. neyin baki kaldığını herkes anlamıştır galiba.

anlamayanlara bu şarkıyı armağan ederim ;