allah'ın hikmetinden sual olunmaz
başlık "petit prince de paris" tarafından 02.03.2021 11:47 tarihinde açılmıştır.
1.
(1) pek çok ayette “düşünmez misiniz? akletmez misiniz? ibret almaz mısınız?” diye soran allah’ın hikmetleri “niçin” sual olunmaz?
(2) –ayetlerde yer almayan bu cümlenin- “nedensellik” bağlamında ortaya atılışının olası sebeplerini düşünülmeli/tartışılmalıdır.
(3) din, artık bilim alanının içindeyse (bkz: ilahiyat ya da islami bilimler fakülteleri), “küfür ve şirk” içermeyen her soruya “nasıllık” bağlamında bir cevap bulunmalıdır. pası sürekli imam ebu hanife’ye; imam şafi’ye atarak; razi’nin, teberani’nin tefsirinden kopyalayıp yapıştırarak, bilim adına “çağdaş” bir şey üretmeyerek, sorulan soruya da en kestirmesinden “sual olunmaz” diye cevap vererek işin içinden çıkılamaz.
(4) “allah’ın hikmetinden sual olunmaz” diyerek konuyu kapatmaya çalışmak “cahilliğin” sınırlarını zorlamaktır.
(5) bu bağlamda “allah’ın hikmetlerinin özünü anlamak her insan için işbu sınırlı iradelerle mümkün değildir” demek daha doğrudur. ancak merak, çoğu zaman önüne geçilebilir bir duygu değildir. nitekim kur’ân-ı kerim’de hz. ibrahim’in; “rabbim bana göster, ölüleri nasıl diriltiyorsun?” (bakara, 260) sorusu bu türden bir sorudur.
(6) burada mantık açısından kurulması gereken doğru cümle “allah’ın hikmetinden sual olunmaz” değil; “allah'ın amacının ne olduğu bilinemez”dir.
(2) –ayetlerde yer almayan bu cümlenin- “nedensellik” bağlamında ortaya atılışının olası sebeplerini düşünülmeli/tartışılmalıdır.
(3) din, artık bilim alanının içindeyse (bkz: ilahiyat ya da islami bilimler fakülteleri), “küfür ve şirk” içermeyen her soruya “nasıllık” bağlamında bir cevap bulunmalıdır. pası sürekli imam ebu hanife’ye; imam şafi’ye atarak; razi’nin, teberani’nin tefsirinden kopyalayıp yapıştırarak, bilim adına “çağdaş” bir şey üretmeyerek, sorulan soruya da en kestirmesinden “sual olunmaz” diye cevap vererek işin içinden çıkılamaz.
(4) “allah’ın hikmetinden sual olunmaz” diyerek konuyu kapatmaya çalışmak “cahilliğin” sınırlarını zorlamaktır.
(5) bu bağlamda “allah’ın hikmetlerinin özünü anlamak her insan için işbu sınırlı iradelerle mümkün değildir” demek daha doğrudur. ancak merak, çoğu zaman önüne geçilebilir bir duygu değildir. nitekim kur’ân-ı kerim’de hz. ibrahim’in; “rabbim bana göster, ölüleri nasıl diriltiyorsun?” (bakara, 260) sorusu bu türden bir sorudur.
(6) burada mantık açısından kurulması gereken doğru cümle “allah’ın hikmetinden sual olunmaz” değil; “allah'ın amacının ne olduğu bilinemez”dir.
devamını gör...
2.
açıklanamayan, mantık kurtulamayan dini anlatılarla ilgili söylenen söz. bunun bir de çok derinlere inme kafayı yersin (çok araştırma inceleme ne deniyorsa yap) şeklinde olanı vardır.
devamını gör...
3.
dinini yeterince araştırmayan, cahil insanların sığındığı cümledir. zaten araştıran, düşünen ve entellektüel insanların, başlığı açan yazar gibi aklına gelen sorulara kendi mantık çerçevesinde cevaplar bulabildiğini görürüz. tabii bunu müslüman birisini ele alarak konuşuyorum. başka inançlara göre bu konu daha da dallanıp budaklanabilir.
(bkz: satanizm)(bkz: agnostisizm)(bkz: pozitif ateizm)
(bkz: satanizm)(bkz: agnostisizm)(bkz: pozitif ateizm)
devamını gör...
4.
meali: beynim bu kadarına yetti.
devamını gör...
5.
allahın hikmetinden niçin sual olunmaz, biliyormusunuz.
enbiya suresi. ---
23 - o, yaptıklarından sorumlu değildir. o'nu sorguya çekecek kimse yoktur, ama insanlar mutlaka sorgulanacaklardır.
cesaretiniz varsa ; allahın karşısına geçip ; size yaşattıklarından ötürü sorumlu tutun da göreyim.
hesap sorun da göreyim.
bi tarafınız yiyorsa...
bakara suresi. ---
214 - yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. haberiniz olsun ki, allah'ın yardımı çok yakındır.
1- sizi imtihan ettim der ve ağzınızı kapatır.
2- kötülüğüne karşılık cezalandırdım ve azap ettim der ve ağzınızı yine kapatır.
allah ile başa çıkabilirmisiniz.
her yaptığına bir sebep gösterir.
enbiya suresi. ---
23 - o, yaptıklarından sorumlu değildir. o'nu sorguya çekecek kimse yoktur, ama insanlar mutlaka sorgulanacaklardır.
cesaretiniz varsa ; allahın karşısına geçip ; size yaşattıklarından ötürü sorumlu tutun da göreyim.
hesap sorun da göreyim.
bi tarafınız yiyorsa...
bakara suresi. ---
214 - yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. haberiniz olsun ki, allah'ın yardımı çok yakındır.
1- sizi imtihan ettim der ve ağzınızı kapatır.
2- kötülüğüne karşılık cezalandırdım ve azap ettim der ve ağzınızı yine kapatır.
allah ile başa çıkabilirmisiniz.
her yaptığına bir sebep gösterir.
devamını gör...