1.
fenerbahçe spor kulübünde görev yapan iki yönetici. ikisine de ayrı ayrı başlık açmayı gereksiz gördüm, zeten toplasan ikisini bir adam çıkaramazsın. kendilerini dünkü maçtan sonra yaptıkları beyin yakan ve objektiflikten uzak açıklamaları ile tanıdım. şimdi bu arkadaşların konuşmalarından önemli noktaları analiz edelim, çünkü ben dahil birçok futbolseveri rahatsız eden konuşmalar bunlar. hiç şüphesiz aklıselim düşünebilen fenerbahçe taraftarlarını da rahatsız etmiştir diye düşünüyorum.
öncelikle o pozisyon için konuşacak olursak; pozisyon kesinlikle ofsayt değil, szalai isimli stoperin ayağı, ayite'nin dizine göre bir kaç cm önde. bir futbolcu kendisine vücudu ile mi kolay avantaj sağlar, dizi ile mi? yoksa adım attığı ayağı ile mi? vay efendim galatsaray maçında ki var operatörü ile bu maçta görev yapan var operatörü aynı, bizim kötü oynamamız kimseyi ilgilendirmez, bizim aklımızla dalga geçmesinler gibi açıklamalar yaparak, aslında kendileri dalga konusu oldular haberleri yok, belki de var bilinçli yapıyorlar bilemiyorum. pozisyonun fotoğrafını şöyle bırakalım herkes görsün.
bu açıklamayı yaparken hazırlıksız olduğu o kadar açık ki; tek amacı taraftarlarını gaza getirmek. oysa top ayaktan çıkarken szalai topa doğru hamle yapıyor ve top ona temas ediyor, sonra aynı topa nazım temas ediyor. hem pozisyon ofsayt değil, hem top ayaktan çıktığı sırada ofsayt olsa dahi iki fenerbahçeli futbolcuya temas ettiği için yine ofsayt olmaktan çıkıyor pozisyon, top rakipten geliyor çünkü.
hani burada var sisteminin hatası varsa şu; zaten iki adet temas var, hiç çizgi falan çekmeseniz de gayet iyi olurmuş, zira pozisyon net %100 gol. tüm bunları geçelim, açıklamalara bu yazının devamında değineceğim. fenerbahçe'nin yenildiği takım olan gençlerbirliği takımının sezon istatistiklerine bir bakalım.
gençlerbirliği ligin son sırasına demir atmış bir takım, çırpınışta ve eğer ivmesini yukarıya doğrultamazsa düşmesi sürpriz olmayacak. 28 maçta 6 galibiyet, 6 beraberlik ve 16 yenilgi almış. şuan takımı çalıştıran teknik direktör bu sezon görev yapan 4. teknik direktör. 50 gol yemiş, 24 gol atmış -26 averaja sahip. yani ligin en az gol atan ama en fazla gol yiyen takımından bahsediyoruz burada. tamamen berbat hücum ve savunma istatistikleri aynı şekilde fenerbahçe ile kesinlikle boy ölçüşemeyecek bir kadrosu var. en son galibiyetini 6 ocak 2021 tarihinde 3-1'lik bir skorla hatayspor karşısında almış, ve o tarihten fenerbahçe maçına kadar topladığı toplam puan 2. fenerbahçe maçına çıkarken ayrıca bir kırmızı kart cezalısı(palomat) stancu, sio ve toure'de sakat oldukları için kadroya alınmamışlar. takımın en eli ayağı düzgün en çok iş yapan adamları da dışarıda kalmış. peki bu gençlerbirliği, muhteşem, hakkı her hafta yenen uzay takımı fenerbahçe karşısında ne yapmış?
%27 oranında topa sahip olmuş. haddini bilerek oynamış. 240 kez pas yapmış ve %61 oranında bu paslarda isabet sağlamış, toplam isabetli pas sayısı 147. 7 kez şut atmışlar 3 kez isabet bulmuşlar, 1 şutları engellenmiş 3 şut karavana olmuş. tabi bütün bunların yanında son pas ve son vuruş tercihlerinde yapabileceği en kötü şeyi yapan candeias yüzünden %100 denebilecek pozisyonları da heba etmişler. yani adamlar kaba hesap 3 net pozisyonu harcamışlar cömert bir şekilde, bu bile ne kadar kötü bir takım olduklarını gösteriyor zaten.
peki fenerbahçe ne yapmış? %73 oranında topa sahip olmuşlar, 643 toplam pas ve 554 isabetli pasları var. kaleye 16 şut atmışlar ama 6 isabet sağlamışlar, bir şutları direkten dönmüş. attıkları ilk golden önce hakemin rahatlıkla verebileceği ama vermediği bir faul var aynı zamanda. evet ligin dibindeki takımlar zaman zaman bu tip sürprizler yapabiliyor bu bir gerçek, ama maç sonu açıklamaları öyle olmamalıydı diye düşünüyorum. kötü oynadığını kabul etmeyen bir yönetim anlayışı mevcut gördüğüm kadarıyla.
selahattin baki; ''fetö’cü zihniyet bilerek fenerbahçe taraftarının sinir uçlarıyla oynayıp, insanları sokağa döküp kaos yaratmak istiyor. bu kadar net konuşuyorum. fenerbahçe camiası daha önce iki kere operasyon yedi. fenerbahçe iyidir, kötüdür o futbolseverlerin yorumu. ama sen yediğin gol ofsaytsa saymayacaksın, golse vereceksin” dedi.
gol ofsayt, bekletilmesi yanlış direkt olarak verilmeliydi. lakin kendi takımınızın yenemediği takıma bir bak derler adama. burada insanları sokağa dökmeye çalışan, ateş olmayan yerden duman çıkarmaya çalışan, kendi başarısız yönetimlerini başka yerlere sallayarak ve taraftarlarının duygularıyla oynayarak kapatmaya çalışan sizlersiniz.
selahattin baki; “ortada kötü bir niyet varsa ki bize karşı var olduğu aşikar. fenerbahçe camiası bunları yemiyor. bu tip ilişkisi olan insanları deşifre edin, futbolu temizleyin. en çok sevdiğim şey futbol, artık futboldan bıkkınlık yaşayacak noktaya geldim. sayın cumhurbaşkanımız önde olmak üzere futbolu sevenler olduğunu biliyorum, lütfen bir temizlik bekliyoruz artık”
malum cumhurbaşkanı sizin kongre üyeniz zaten, ki normal olabilir yani her insan bir takım destekleyebilir. fakat malum hükümetin zaten politikası ortada. kendinden olmayanı saf dışı bırakmak için "fetöcü" yaftasını yapıştır geç. malum partinin seçmeni de aynı taktiği kullanıyor, dün gördüğüm kadarıyla fenerbahçe yönetimine de aynı hastalık sirayet etmiş, acil şifalar diliyorum kendilerine.
alper pirşen; ''insanları aptal yerine koymayın, biz yemiyoruz. futbol, futbol olmaktan çıktı. biz bu çizgiyi çeken programda çalışanları biliyoruz. isim de veririz. artık yeter. gol ofsayt. bu golü nazım'ın üstüne yıkmaya çalışacaklar, o işlere de girmesinler. uyarıyorum. nazım'a değse bile, top ayaktan çıktığı anda zaten ofsayt. bu oyunları tutmayacak.. ''
ah be alperciğim, nazımdan önce szalai topa doğru hamle yapıyor ve temas ediyor zaten, olay nazım'a gelmiyor bile merak etme. ısrarla aynı üslup ile konuşan bir yönetici daha. ne kadar malum partinin ülkeyi yönetme şekline benziyor değil mi? ülkenin başındaki şahıs a harfini gösterip bu a değil z dese inanacak milyonlarca insan var bu ülkede. fenerbahçe yönetimi sanırım baktı türkiye de işler böyle yürüyor, bu şekilde kendi taraftarlarını aptal yerine koymaya başlamışlar, demek ki yakıştırdıkları bu ve çok üzücü.
alper pirşen; artık fenerbahçe'nin canını yakmaya hakları yok. o hawk-eye operasyonunun mutlaka bir cezası olacak. fenerbahçe bu şirkete ve özellikle çalışanlarına hem burada hem galatasaray maçında karşımıza çıkan kişi ile ilgili gerekenleri yapacak. umarım kamu daha önce davranır ama biz de gerekirse bu kişinin tüm detaylarını açıklayacağız. soruşturması bizim için gerçekten önemli" dedi.
güzel sallamışsın ama elinde hiçbir delil olmadığı çok açık. olsaydı zaten medya kanallarınızla açıklardınız, hadi açıklamaya maçanız yemedi diyelim sızdırırdınız sırf kaos çıksın aradan biz nemalanalım diye. tüm bu yersiz çırpınışların sebebi haftaya oynayacağınız beşiktaş maçı. bu açıklamalar da bir hafta boyunca sürecek olan tartışmaların fitilini ateşlemiş oldu. çok dürüst, çok ilkeli insanlar gibi görünmeye çalışıyorsunuz ama daha çok rezil insanlarsınız, ve bu rezil yanınızı taraftardan ustalıkla gizleyebilme çabanız karşısında midemin bulandığını söyleyebilirim.
bu sene fenerbahçeyi yarışta tutabilmek için hangi maçta hangi hakem ne yapmış ona da bakalım. tarih 23 aralık 2020. yer şükrü saraçoğlu stadyumu. 6. dakika başakşehir mahmut'un golüyle 1-0 öne geçiyor. dakikalar 12'yi gösterirken luiz gustavo, hasan ali kaldırımın bileğine doğru, her iki tabanıda açık bir şekilde çift dalıyor. hakem bahattin şimşek sarı kart gösteriyor. var hakemi cüneyt çakır bahattin şimşek'i var'a davet ediyor, bak güzel kardeşim bu pozisyon sarı değil kırmızı diyor. bahattin şimşek pozisyonu izleyip kararını değiştirmiyor. yani hakem şaibeli bir hakem olmasa 12.dakika fenerbahçe 10 kişi kalacak, 1-0 gerideyken hemde, belki bu moral bozukluğu ile 3 gol daha yiyecek ve demoralize olacak, bunlar futbolun içinde hep olan şeyler. hem gustavo'nun yaptığı hareketin cezası pfdk'ya göre 3 maç rahat alacak bir hareket. emre kılınç'ın temasının olup olmadığı belli olmayan bir pozisyondan kırmızı kart görüp 2 maç ceza alması bu tezimi destekler nitelikte. ilgili pozisyonu şöyle bırakalım.
bu maçın hakemi bahattin şimşek için internette küçük bir araştırma yaparsanız, 12 temmuz 2020 tarihinde yönettiği maçın fifa tarafından şike soruşturması kapsamına alındığını görebilirsiniz. 79.dakikaya 2-2 eşitlikle girilirken, maç 3-3 biter bahsine birçok bahis sitesinden yüklü şekilde oynanmış. peki bizim bahattin ne yapmış? her iki takıma da birer penaltı vermiş. bence amacına ulaşamamış, ama fifanın dikkatini çekmiş olacak ki fifa tff'ye yazı göndermiş, kardeşim bak senin bu hakemin bu işlere bulaşmış olabilir dikkat et demiş. ama tff ne yapmış? hiç iplememiş bahattin şimşek'i maçlara vermeye devam etmiş. bahattin şimşek fenerbahçeli gustavo'yu, dünyanın neresinde olursa olsun kırmızı kart olacak bir pozisyonda sarı ile geçiştirmiş, var ekrana davet etmiş, izlemiş yine kararını değiştirmemiş.
şimdi sadece fenerbahçe - başakşehir maçını dahi baz alarak neden fenerbahçeli yöneticilerin bu var sisteminden bu kadar rahatsız olduklarını anlayabilmek mümkün. çünkü var sistemi gelmeden önce o meşhur serilerini yaptılar. bariz el ile attıkları gollerle şampiyon oldular(anelkanın konyaya attığı gol) bazen kırmızı kartları es geçildi(emre belözoğlu baros'un tarak kemiğini kırmıştı 2009) kendilerine atılan nice goller iptal edildi, kendilerinin ofsayttan attığı birçok gol geçerli sayıldı. var sistemini en çok şikayet eden kulüp olmalarının tam sebebi budur.
not: saldırmak amacıyla başlığa gelecek olan arkadaşlara duyrulur; bu tanım kimsenin değerlerine vs. hakaret etmek için yazılmamıştır. bir futbolsever olarak format dahilinde görüşlerimi yazdım. çok zoruna giden olursa gitsin ötede ağlasın, zira kimseye cevap verme niyetinde değilim.
öncelikle o pozisyon için konuşacak olursak; pozisyon kesinlikle ofsayt değil, szalai isimli stoperin ayağı, ayite'nin dizine göre bir kaç cm önde. bir futbolcu kendisine vücudu ile mi kolay avantaj sağlar, dizi ile mi? yoksa adım attığı ayağı ile mi? vay efendim galatsaray maçında ki var operatörü ile bu maçta görev yapan var operatörü aynı, bizim kötü oynamamız kimseyi ilgilendirmez, bizim aklımızla dalga geçmesinler gibi açıklamalar yaparak, aslında kendileri dalga konusu oldular haberleri yok, belki de var bilinçli yapıyorlar bilemiyorum. pozisyonun fotoğrafını şöyle bırakalım herkes görsün.
bu açıklamayı yaparken hazırlıksız olduğu o kadar açık ki; tek amacı taraftarlarını gaza getirmek. oysa top ayaktan çıkarken szalai topa doğru hamle yapıyor ve top ona temas ediyor, sonra aynı topa nazım temas ediyor. hem pozisyon ofsayt değil, hem top ayaktan çıktığı sırada ofsayt olsa dahi iki fenerbahçeli futbolcuya temas ettiği için yine ofsayt olmaktan çıkıyor pozisyon, top rakipten geliyor çünkü.
hani burada var sisteminin hatası varsa şu; zaten iki adet temas var, hiç çizgi falan çekmeseniz de gayet iyi olurmuş, zira pozisyon net %100 gol. tüm bunları geçelim, açıklamalara bu yazının devamında değineceğim. fenerbahçe'nin yenildiği takım olan gençlerbirliği takımının sezon istatistiklerine bir bakalım.
gençlerbirliği ligin son sırasına demir atmış bir takım, çırpınışta ve eğer ivmesini yukarıya doğrultamazsa düşmesi sürpriz olmayacak. 28 maçta 6 galibiyet, 6 beraberlik ve 16 yenilgi almış. şuan takımı çalıştıran teknik direktör bu sezon görev yapan 4. teknik direktör. 50 gol yemiş, 24 gol atmış -26 averaja sahip. yani ligin en az gol atan ama en fazla gol yiyen takımından bahsediyoruz burada. tamamen berbat hücum ve savunma istatistikleri aynı şekilde fenerbahçe ile kesinlikle boy ölçüşemeyecek bir kadrosu var. en son galibiyetini 6 ocak 2021 tarihinde 3-1'lik bir skorla hatayspor karşısında almış, ve o tarihten fenerbahçe maçına kadar topladığı toplam puan 2. fenerbahçe maçına çıkarken ayrıca bir kırmızı kart cezalısı(palomat) stancu, sio ve toure'de sakat oldukları için kadroya alınmamışlar. takımın en eli ayağı düzgün en çok iş yapan adamları da dışarıda kalmış. peki bu gençlerbirliği, muhteşem, hakkı her hafta yenen uzay takımı fenerbahçe karşısında ne yapmış?
%27 oranında topa sahip olmuş. haddini bilerek oynamış. 240 kez pas yapmış ve %61 oranında bu paslarda isabet sağlamış, toplam isabetli pas sayısı 147. 7 kez şut atmışlar 3 kez isabet bulmuşlar, 1 şutları engellenmiş 3 şut karavana olmuş. tabi bütün bunların yanında son pas ve son vuruş tercihlerinde yapabileceği en kötü şeyi yapan candeias yüzünden %100 denebilecek pozisyonları da heba etmişler. yani adamlar kaba hesap 3 net pozisyonu harcamışlar cömert bir şekilde, bu bile ne kadar kötü bir takım olduklarını gösteriyor zaten.
peki fenerbahçe ne yapmış? %73 oranında topa sahip olmuşlar, 643 toplam pas ve 554 isabetli pasları var. kaleye 16 şut atmışlar ama 6 isabet sağlamışlar, bir şutları direkten dönmüş. attıkları ilk golden önce hakemin rahatlıkla verebileceği ama vermediği bir faul var aynı zamanda. evet ligin dibindeki takımlar zaman zaman bu tip sürprizler yapabiliyor bu bir gerçek, ama maç sonu açıklamaları öyle olmamalıydı diye düşünüyorum. kötü oynadığını kabul etmeyen bir yönetim anlayışı mevcut gördüğüm kadarıyla.
selahattin baki; ''fetö’cü zihniyet bilerek fenerbahçe taraftarının sinir uçlarıyla oynayıp, insanları sokağa döküp kaos yaratmak istiyor. bu kadar net konuşuyorum. fenerbahçe camiası daha önce iki kere operasyon yedi. fenerbahçe iyidir, kötüdür o futbolseverlerin yorumu. ama sen yediğin gol ofsaytsa saymayacaksın, golse vereceksin” dedi.
gol ofsayt, bekletilmesi yanlış direkt olarak verilmeliydi. lakin kendi takımınızın yenemediği takıma bir bak derler adama. burada insanları sokağa dökmeye çalışan, ateş olmayan yerden duman çıkarmaya çalışan, kendi başarısız yönetimlerini başka yerlere sallayarak ve taraftarlarının duygularıyla oynayarak kapatmaya çalışan sizlersiniz.
selahattin baki; “ortada kötü bir niyet varsa ki bize karşı var olduğu aşikar. fenerbahçe camiası bunları yemiyor. bu tip ilişkisi olan insanları deşifre edin, futbolu temizleyin. en çok sevdiğim şey futbol, artık futboldan bıkkınlık yaşayacak noktaya geldim. sayın cumhurbaşkanımız önde olmak üzere futbolu sevenler olduğunu biliyorum, lütfen bir temizlik bekliyoruz artık”
malum cumhurbaşkanı sizin kongre üyeniz zaten, ki normal olabilir yani her insan bir takım destekleyebilir. fakat malum hükümetin zaten politikası ortada. kendinden olmayanı saf dışı bırakmak için "fetöcü" yaftasını yapıştır geç. malum partinin seçmeni de aynı taktiği kullanıyor, dün gördüğüm kadarıyla fenerbahçe yönetimine de aynı hastalık sirayet etmiş, acil şifalar diliyorum kendilerine.
alper pirşen; ''insanları aptal yerine koymayın, biz yemiyoruz. futbol, futbol olmaktan çıktı. biz bu çizgiyi çeken programda çalışanları biliyoruz. isim de veririz. artık yeter. gol ofsayt. bu golü nazım'ın üstüne yıkmaya çalışacaklar, o işlere de girmesinler. uyarıyorum. nazım'a değse bile, top ayaktan çıktığı anda zaten ofsayt. bu oyunları tutmayacak.. ''
ah be alperciğim, nazımdan önce szalai topa doğru hamle yapıyor ve temas ediyor zaten, olay nazım'a gelmiyor bile merak etme. ısrarla aynı üslup ile konuşan bir yönetici daha. ne kadar malum partinin ülkeyi yönetme şekline benziyor değil mi? ülkenin başındaki şahıs a harfini gösterip bu a değil z dese inanacak milyonlarca insan var bu ülkede. fenerbahçe yönetimi sanırım baktı türkiye de işler böyle yürüyor, bu şekilde kendi taraftarlarını aptal yerine koymaya başlamışlar, demek ki yakıştırdıkları bu ve çok üzücü.
alper pirşen; artık fenerbahçe'nin canını yakmaya hakları yok. o hawk-eye operasyonunun mutlaka bir cezası olacak. fenerbahçe bu şirkete ve özellikle çalışanlarına hem burada hem galatasaray maçında karşımıza çıkan kişi ile ilgili gerekenleri yapacak. umarım kamu daha önce davranır ama biz de gerekirse bu kişinin tüm detaylarını açıklayacağız. soruşturması bizim için gerçekten önemli" dedi.
güzel sallamışsın ama elinde hiçbir delil olmadığı çok açık. olsaydı zaten medya kanallarınızla açıklardınız, hadi açıklamaya maçanız yemedi diyelim sızdırırdınız sırf kaos çıksın aradan biz nemalanalım diye. tüm bu yersiz çırpınışların sebebi haftaya oynayacağınız beşiktaş maçı. bu açıklamalar da bir hafta boyunca sürecek olan tartışmaların fitilini ateşlemiş oldu. çok dürüst, çok ilkeli insanlar gibi görünmeye çalışıyorsunuz ama daha çok rezil insanlarsınız, ve bu rezil yanınızı taraftardan ustalıkla gizleyebilme çabanız karşısında midemin bulandığını söyleyebilirim.
bu sene fenerbahçeyi yarışta tutabilmek için hangi maçta hangi hakem ne yapmış ona da bakalım. tarih 23 aralık 2020. yer şükrü saraçoğlu stadyumu. 6. dakika başakşehir mahmut'un golüyle 1-0 öne geçiyor. dakikalar 12'yi gösterirken luiz gustavo, hasan ali kaldırımın bileğine doğru, her iki tabanıda açık bir şekilde çift dalıyor. hakem bahattin şimşek sarı kart gösteriyor. var hakemi cüneyt çakır bahattin şimşek'i var'a davet ediyor, bak güzel kardeşim bu pozisyon sarı değil kırmızı diyor. bahattin şimşek pozisyonu izleyip kararını değiştirmiyor. yani hakem şaibeli bir hakem olmasa 12.dakika fenerbahçe 10 kişi kalacak, 1-0 gerideyken hemde, belki bu moral bozukluğu ile 3 gol daha yiyecek ve demoralize olacak, bunlar futbolun içinde hep olan şeyler. hem gustavo'nun yaptığı hareketin cezası pfdk'ya göre 3 maç rahat alacak bir hareket. emre kılınç'ın temasının olup olmadığı belli olmayan bir pozisyondan kırmızı kart görüp 2 maç ceza alması bu tezimi destekler nitelikte. ilgili pozisyonu şöyle bırakalım.
bu maçın hakemi bahattin şimşek için internette küçük bir araştırma yaparsanız, 12 temmuz 2020 tarihinde yönettiği maçın fifa tarafından şike soruşturması kapsamına alındığını görebilirsiniz. 79.dakikaya 2-2 eşitlikle girilirken, maç 3-3 biter bahsine birçok bahis sitesinden yüklü şekilde oynanmış. peki bizim bahattin ne yapmış? her iki takıma da birer penaltı vermiş. bence amacına ulaşamamış, ama fifanın dikkatini çekmiş olacak ki fifa tff'ye yazı göndermiş, kardeşim bak senin bu hakemin bu işlere bulaşmış olabilir dikkat et demiş. ama tff ne yapmış? hiç iplememiş bahattin şimşek'i maçlara vermeye devam etmiş. bahattin şimşek fenerbahçeli gustavo'yu, dünyanın neresinde olursa olsun kırmızı kart olacak bir pozisyonda sarı ile geçiştirmiş, var ekrana davet etmiş, izlemiş yine kararını değiştirmemiş.
şimdi sadece fenerbahçe - başakşehir maçını dahi baz alarak neden fenerbahçeli yöneticilerin bu var sisteminden bu kadar rahatsız olduklarını anlayabilmek mümkün. çünkü var sistemi gelmeden önce o meşhur serilerini yaptılar. bariz el ile attıkları gollerle şampiyon oldular(anelkanın konyaya attığı gol) bazen kırmızı kartları es geçildi(emre belözoğlu baros'un tarak kemiğini kırmıştı 2009) kendilerine atılan nice goller iptal edildi, kendilerinin ofsayttan attığı birçok gol geçerli sayıldı. var sistemini en çok şikayet eden kulüp olmalarının tam sebebi budur.
not: saldırmak amacıyla başlığa gelecek olan arkadaşlara duyrulur; bu tanım kimsenin değerlerine vs. hakaret etmek için yazılmamıştır. bir futbolsever olarak format dahilinde görüşlerimi yazdım. çok zoruna giden olursa gitsin ötede ağlasın, zira kimseye cevap verme niyetinde değilim.
devamını gör...