1.
2015'te gösterilen birleşik krallık yapımı drama/gerilim filmidir. 2010'ların "aydınlık" görünümlü ama karanlık içerikli filmlerine güzel bir örnektir. bu tür filmlerin esas ilham kaynağının şahane dizi black mirror olduğunu düşünüyorum. yani ilk bakışta her şey tozpembe, bembeyaz görünür ama hikaye ilerledikçe/derinleştikçe altta mide bulandıran pisliklerin olduğunu, arkada acayip şeylerin döndüğünü anlarız bu tip işlerde. bu "parlak" görsellik ve "kasvetli" hikaye dikotomisini black mirror icat etti falan demesem de, bunu o kadar etkilice yaptı ki izlediğim birçok yapıtta bunun derin ilhamlarına rastlıyorum.
eserin orijinal ismi the ones below'dur. yani burada motamota yakın bir çeviriye (alt kattakiler) rastlıyoruz. sanatsallık boyutu önemli olan eserlerde isim çok önemlidir ve bu eser de bana göre oldukça sanatsal bir iş. the ones below ismi kanımca mükemmel bir seçim. evet, tipik bir korku filmine de böyle bir isim konabilir ama bu filmi, hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başlarsanız, alt kattaki komşularıyla nasıl şeyler yaşayabileceklerini tahmin etmeniz de kolay değil üstlerinde oturan çiftin.
yapıtın kurgusu gerçekten çok iyi kotarılmış ve sinematik kalitesi de buna eklenince gerçekten klas bir iş izlediğinizi düşünüyorsunuz. gerçi imdb'de genelde vasat veya kötü bulunmuş bu film. belki de onlar haklıdır, bilemem. bana göre pahanhautoja (hatching - kuluçka) gibi, gayet şık ve artistik bir eser alt kattakiler. (pahanhautoja daha iyiydi hatta bir başyapıttı bana göre gerçi.)
kastingini de çok beğendim filmin. nefis dizi britannia'dan tanıdığım david morrissey, böyle hem biraz sempatik hem de melun tiplemeleri çok iyi oynuyor gerçekten. diğer oyuncular da altta kalmıyor ayrıca. zaten morrissey'in canlandırdığı jon ve karısı altta (alt katta) kalıyor, diğerleri üstte. yani şuraya kadar ciddi ciddi kritik yazıyordum, gene geyik damarım tuttu. biri beni durdursun! hahehıhihohöhuhü.
bu tür britanya filmleri benim açımdan, gavurların deyişiyle tam anlamıyla "hit-and-miss" kategorisinde. ve maalesef izlemeden önce de hangisini beğenip hangisini beğenmeyeceğimi bilemiyorum. bu konu biraz derin aslında zira benim başarılı bulduğum bir filmi başkası başarısız bulabilir veya tam tersi. neticede dünyanın en iyi filmini bile yapsanız gene de eserinizi herkese beğendiremezsiniz. bu bana göre imkansız bir şey yani. ama bu da benim görüşüm. belki de mümkündür böyle bir şey ve gelecekte öyle bir eser üretilebilir ve ben de "oha yalnız!.." derim büyük bir şaşkınlıkla.
ankara'da çalışıp yaşarken kuğulu park civarlarında üstkat isminde bir (gastro) cafe/pub'da takılıyorduk arada. süper pizzaları ve değişik değişik ithal biraları vardı. mekanın alt katında da kıtır diye bir cafe/pub vardı (burayı çoğu ankaralı bilir). hah. alt kattakiler... elbette bunun filmle hiçbir alakası yok ama takıldığımız mekanın adı gerçekten de üstkat idi.
neden böyle cıvıtıyorum ben film kritiklerimde yahu?..
film ilginizi çekerse ve izlerseniz umarım beğenirsiniz. bir de en alt katta kiler oluyor bazı tip evlerde. daha doğrusu, zemin katın altında öyle bir odamsı bir şey. alt katta killer mı var yoksa? killers!
the rats in the cellar, you know who you are.
spoiler verdim mi bu sonlarda yoksa vermedim mi...
izleyip görün!
eserin orijinal ismi the ones below'dur. yani burada motamota yakın bir çeviriye (alt kattakiler) rastlıyoruz. sanatsallık boyutu önemli olan eserlerde isim çok önemlidir ve bu eser de bana göre oldukça sanatsal bir iş. the ones below ismi kanımca mükemmel bir seçim. evet, tipik bir korku filmine de böyle bir isim konabilir ama bu filmi, hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başlarsanız, alt kattaki komşularıyla nasıl şeyler yaşayabileceklerini tahmin etmeniz de kolay değil üstlerinde oturan çiftin.
yapıtın kurgusu gerçekten çok iyi kotarılmış ve sinematik kalitesi de buna eklenince gerçekten klas bir iş izlediğinizi düşünüyorsunuz. gerçi imdb'de genelde vasat veya kötü bulunmuş bu film. belki de onlar haklıdır, bilemem. bana göre pahanhautoja (hatching - kuluçka) gibi, gayet şık ve artistik bir eser alt kattakiler. (pahanhautoja daha iyiydi hatta bir başyapıttı bana göre gerçi.)
kastingini de çok beğendim filmin. nefis dizi britannia'dan tanıdığım david morrissey, böyle hem biraz sempatik hem de melun tiplemeleri çok iyi oynuyor gerçekten. diğer oyuncular da altta kalmıyor ayrıca. zaten morrissey'in canlandırdığı jon ve karısı altta (alt katta) kalıyor, diğerleri üstte. yani şuraya kadar ciddi ciddi kritik yazıyordum, gene geyik damarım tuttu. biri beni durdursun! hahehıhihohöhuhü.
bu tür britanya filmleri benim açımdan, gavurların deyişiyle tam anlamıyla "hit-and-miss" kategorisinde. ve maalesef izlemeden önce de hangisini beğenip hangisini beğenmeyeceğimi bilemiyorum. bu konu biraz derin aslında zira benim başarılı bulduğum bir filmi başkası başarısız bulabilir veya tam tersi. neticede dünyanın en iyi filmini bile yapsanız gene de eserinizi herkese beğendiremezsiniz. bu bana göre imkansız bir şey yani. ama bu da benim görüşüm. belki de mümkündür böyle bir şey ve gelecekte öyle bir eser üretilebilir ve ben de "oha yalnız!.." derim büyük bir şaşkınlıkla.
ankara'da çalışıp yaşarken kuğulu park civarlarında üstkat isminde bir (gastro) cafe/pub'da takılıyorduk arada. süper pizzaları ve değişik değişik ithal biraları vardı. mekanın alt katında da kıtır diye bir cafe/pub vardı (burayı çoğu ankaralı bilir). hah. alt kattakiler... elbette bunun filmle hiçbir alakası yok ama takıldığımız mekanın adı gerçekten de üstkat idi.
neden böyle cıvıtıyorum ben film kritiklerimde yahu?..
film ilginizi çekerse ve izlerseniz umarım beğenirsiniz. bir de en alt katta kiler oluyor bazı tip evlerde. daha doğrusu, zemin katın altında öyle bir odamsı bir şey. alt katta killer mı var yoksa? killers!
the rats in the cellar, you know who you are.
spoiler verdim mi bu sonlarda yoksa vermedim mi...
izleyip görün!
devamını gör...
2.
bir ingiliz yapımı gerilim filmi.
filmin giriş bölümünü izlediğinizde gelişme ve sonuç kısmının nasıl olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz.
teknik açıdan bir sorun olmasa da daha heyecanlı ve gerilim dolu benzer filmler izlediğimden bu yapım beklentimi pek karşılamadığını üzülerek söylemeliyim. ilgi çekici bir konusu var aslında. bu filmde kadın gerçeği görebilecek mi? çocuğun akıbeti ne olacak? diye diye filmin sonunu getirdim. istediğim şey biraz tempo, gerilim ve aksiyondu.
filmin ayrıca biraz soğuk bir havası var. oyuncular donuk ve soğuk. bazı sahnelerde biraz kopukluk da hissediliyor.
şunu da belirtmem gerekirse bir filmin ne kadar klişe bir konusu olursa olsun ilgimi çekiyorsa bile bile farklı versiyonlarını da izlerim. oyuncular, sahneler, mekanlar ve her filmin işlenişi farklı olduğu için ilk kez izliyormuş gibi izlerim; ancak bu filmde istediğim o etkiyi bulamadım.
filmin giriş bölümünü izlediğinizde gelişme ve sonuç kısmının nasıl olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz.
teknik açıdan bir sorun olmasa da daha heyecanlı ve gerilim dolu benzer filmler izlediğimden bu yapım beklentimi pek karşılamadığını üzülerek söylemeliyim. ilgi çekici bir konusu var aslında. bu filmde kadın gerçeği görebilecek mi? çocuğun akıbeti ne olacak? diye diye filmin sonunu getirdim. istediğim şey biraz tempo, gerilim ve aksiyondu.
filmin ayrıca biraz soğuk bir havası var. oyuncular donuk ve soğuk. bazı sahnelerde biraz kopukluk da hissediliyor.
şunu da belirtmem gerekirse bir filmin ne kadar klişe bir konusu olursa olsun ilgimi çekiyorsa bile bile farklı versiyonlarını da izlerim. oyuncular, sahneler, mekanlar ve her filmin işlenişi farklı olduğu için ilk kez izliyormuş gibi izlerim; ancak bu filmde istediğim o etkiyi bulamadım.
devamını gör...
"alt kattakiler" ile benzer başlıklar
alt j
3