1.
ilker kabayel tarafından çekilen ve senaryosu da aynı isim tarafından kaleme alınan 16 dakikalık kısa film; 2019 yılında yayınlanmıştır.
gözde korbek ve fırat demirağ isimli oyuncular yer almıştır.
babası alzheimer hastası olan ayfer adındaki kadının babasıyla bir günü ve alzheimer hastası birine geçmişini hatırlatma çabasını konu ediniyor.
filmin adının anı olma nedeni tevekkeli değil, alzheimer olmak demek anıların silinişi demektir, her şeyin silinişi ve bir bebek gibi olmak demektir.
anılarını hatırlamayan biriyle yaşamak zor olmalı, çünkü alzheimer olduğu için belki sizi de hatırlamıyor, geçmişi anlatıyorsunuz ama tık yok, çoktan yok oluvermiş geçmişe ait ne varsa.
kadın babasına kızgın gibi çünkü o doğduğunda babası eve her gün sarhoş gelirmiş, abisi doğduğunda ise babası karısına dirseğine kadar bilezik almış, onun doğumunda ise eve sarhoş gelmesi onun doğumuna ne kadar az sevindiğini gösteriyor.
yaşlı adam alzheimer olduğu için hatalarını da hatırlamıyor ve hatırlamadığı için hatalarından muaf tutuyor sanki kendini istemeden, çünkü hatırlamıyor...
babası ile güzel bir gün geçirip çocukluğuna dönmek isteyen kadın en sonunda iki mezarın olduğu yerde arabayı durduruyor.
bundan sonrasını anlatmayacağım, çünkü büyüsünün bozulmasını istemiyorum.
izleyenler neden anlatmadığımı çok iyi anlayacaktır.
yalnızca çok ters köşe eden bir kısa film olduğunu söyleyebilirim.
duygusal sayılabilecek bir kısa filmdi.
alzheimer olmadan da kendi isteğiyle sizi unutanlar affedilir mi dersiniz?
ya anıları hatırlayan tek siz iseniz hatırlamanın bir anlamı kalır mı?
gözde korbek ve fırat demirağ isimli oyuncular yer almıştır.
babası alzheimer hastası olan ayfer adındaki kadının babasıyla bir günü ve alzheimer hastası birine geçmişini hatırlatma çabasını konu ediniyor.
filmin adının anı olma nedeni tevekkeli değil, alzheimer olmak demek anıların silinişi demektir, her şeyin silinişi ve bir bebek gibi olmak demektir.
anılarını hatırlamayan biriyle yaşamak zor olmalı, çünkü alzheimer olduğu için belki sizi de hatırlamıyor, geçmişi anlatıyorsunuz ama tık yok, çoktan yok oluvermiş geçmişe ait ne varsa.
kadın babasına kızgın gibi çünkü o doğduğunda babası eve her gün sarhoş gelirmiş, abisi doğduğunda ise babası karısına dirseğine kadar bilezik almış, onun doğumunda ise eve sarhoş gelmesi onun doğumuna ne kadar az sevindiğini gösteriyor.
yaşlı adam alzheimer olduğu için hatalarını da hatırlamıyor ve hatırlamadığı için hatalarından muaf tutuyor sanki kendini istemeden, çünkü hatırlamıyor...
babası ile güzel bir gün geçirip çocukluğuna dönmek isteyen kadın en sonunda iki mezarın olduğu yerde arabayı durduruyor.
bundan sonrasını anlatmayacağım, çünkü büyüsünün bozulmasını istemiyorum.
izleyenler neden anlatmadığımı çok iyi anlayacaktır.
yalnızca çok ters köşe eden bir kısa film olduğunu söyleyebilirim.
duygusal sayılabilecek bir kısa filmdi.
alzheimer olmadan da kendi isteğiyle sizi unutanlar affedilir mi dersiniz?
ya anıları hatırlayan tek siz iseniz hatırlamanın bir anlamı kalır mı?
devamını gör...