anne terliği

bumerangın atana geri dönmeyen hali gibi bişi.
fırlatma eyleminin ardından "terliğimi getir!" nidası yükselir mutlaka.

benim annem pek terlik annesi değildir. hayatımda bir kez terlik fırlattı bana. onda da mükemmel reflekslerim sayesinde bir yastığı siper almak suretiyle sakındım terlikten.

kadınlarda doğum yapmakla beraber bazı farkında olmadığımız genlerin harekete geçtiğine inanıyorum. nişan alma ve terlik fırlatma becerisi de bunlardan biri. sık kullanılmasa dahi o beceri orada zamanını bekliyor sinsice. o kutsal an geldiğinde de bam!

kıymetlidir, eskiler bilir otoritenin sembolüdür. çocukken acı, yaşlıyken özlem barındırır.

o terlik hedefini hiç şaşmaz.kaleciye doğru bir şut misali hep gol olur...

yukarıdaki girilerde gördüğünüz gibi kadınlar tarafından çocuklara uygulanan şiddetin komiklik (ha ha ha!) olarak anlatılmasına olanak veren objedir. yaramazlık yaptığında babasından bir azar yese ömür boyu adama kin besleyecek beyni yıkanmışlar, annelerinden gördükleri terlik atma, çimdikleme, kulak/saç çekme gibi şiddeti gülerek anlatır. bunları yazdığımda, çocukların en çok kadınlardan şiddet gördüğünü bilmediklerinden bana aptalca karşılıklar verirler.

öldürür. en siddetli mermiden daha siddetlidir.

menzili oturma odasından giris kapisina kadardı.
genelde kaba etimize hedef alınırdı.
kiyamaz analarimiz ne de olsa.

dava sebebi.

anlayan anladi.

aga be.

evet.