anne terliğinin suç aleti olarak sayılması

denizli'de torununun koluna terlikle vuran 80 yasindaki asiye kaytan bu eylemden dolayi 4 yil 2 ay hapis cezasina captirildi.

hapis cezasi, cezanin onanmasi durumunda devreye girecek. anne terligi siddetine maruz kalan genclerimize duyurulur.*

muhteşem bir hikaye:
denizli'de, akşam dışarı çıkmak isteyen torunu asiye vural'a (18) engel olup, terlikle koluna vuran asiye kaytan (80) hakkında açılan kamu davasında, 'anne terliğinin silah sayılması' ve 'kişiyi hürriyetin yoksun bırakma' suçlarından toplam 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi.

en güzeli de:
polis merkezinde asiye kaytan ve torunu asiye vural, birbirlerinden şikayetçi olmadı ancak kamu davası açıldı.

inanılmaz yaa. sanırsın hollanda'da yaşıyoruz. polis nasıl da görevini yerine getirmiş inanılmaz tebrik ettim.

çocuğa şiddetin hiç bir tür ve miktarına karşı tolerans gösterilmemesini anlarım da, çocuk/genç eğitim gelenekleri belirli ve ortada bir toplumda, anne terliğine nükleer başlık muamelesi ne. demem o ki: bu ne perhiz bu ne terlik turşusu..
bu toplum, öğretmenin vurduğu yerden gül bitiren, çocuğu eti senin kemiği benim diye okula, sanayide ustaya teslim eden toplum değil mi. demokratik haklarını kullandıkları için, sokaklarda gazlanan, tartaklanan çocuklar bu ülkede bu toplumda değil mi.. kızını dövmezse dizini döveceğine inanan bu toplum değil mi.
hepsi yok da, anne terliği mi, silah ve şiddet aracı imiş.. hadi canım sende..

ya annelere hakarettir bu nasıl silah sayılabilir, o hak edilmiş bir cezadır.

analarımızın terliklerine dokunmayın! geleneksel aile yaşantımızı bozmaya çalışıyorlar. analarımızı dava mı edeceğiz? analarımız kutsal, terlik kırmızı çizgimizdir.

(bkz: davacı (film))


hakkını aramaktan vazgeçmek,
kendini ifade edememek,
adaletin herkese uygulanmaması,

sürecin uzun olması,
kamu davası,
gereksiz açılan davalar,
...

yukarıda hala terlikle çocuklara şiddet uygulamayı olağan gören ilkeller var. bunlara çocukların en çok şiddeti sürekli "şiddet görüyoruz" diye zırlayan kadınlardan gördüğünü nasıl anlatacaksın!?

linke tıklamayanlar için: torun da telefonla ninenin kafasına vurup yaralıyor, hastaneye gidiyorlar ve işler sarpa sarıyor. sanki geleneksel nineye "sen nasıl olur da gece hayatına akmak isteyen genç modern kadına engel olursun" cezası verilmiş gibi de duruyor.

kesinlikle suç aleti sayılmalı. maalesef bazı insanlar travmalarını normalize etmeye çalışıyor. illa bir sevimlilik, gülünecek bir yan bulmaya çalışıyorlar. bunu annenin vurduğu yerde gül biter, eti senin kemiği benim gibi klişelerle daha da içinden çıkılmaz bir hâle sokuyorlar. şiddetin büyüğü küçüğü olmaz. ne sebeple olursa olsun yasaklanması gerek.
toplumda ileriye yönelik olumlu gelişmeler elde etmek isteniyorsa bunu direkt yasalarla yapmak en doğrusu. şiddete hayır kültürü de zamanla topluma sirayet etmiş olur hem.

o zaman annemin müebbet yatması lazım.*

anne terliğiyle dövülmesi gerekir bu insanların. türkiye'de olduğuna inanmak çok zor.

hukuk sistemine bak gül işte. her şey çözüldü bunu suç sayıyola ya bi gülme geliyor.(bkz: puahaha)

ben dışarıda buyurken, arkadaşlar la ağaçlara tirmanirken babam bana şunu söylerdi; eğer agactan düşer sen gelir seni yerde doverim.
şimdi babam haklı miydi değil miydi.
bence hakliydi. anne baba terbiyesi vardı. bazen dayakla bazen sozle anlatilir. evladin nasıl anne ve baba üzerinde hakları varsa aynı şekilde ebeveynlerin de onlar üzerinde hakları vardır.
daha da uzatilir