asgari ücretlimizin evinin önünde arabası var

akp kayseri milletvekili ismail tamer’in müthiş tespitidir. kendisi , “bugün bakıyoruz, eleştiren insanlar cep telefonlarını 6 ayda bir değiştiriyorlar. arabalarını yılda bir belki de ikinci yılda değiştiriyorlar. artık asgari ücretlimizin evinin önünde arabası mevcut” şeklindeki beyanı ile büyük resmî gözler önüne sermiştir. iktidarı eleştiren utanmaz asgari ücretli kişilerin ipliğini böyle pazara çıkaran bu vekil beyin, gelecekte bir gün , kıyak vekillik vb maaşları yerine sadece asgari ücret kadar gelir ile yaşamını sürdürmesini diliyorum.
twitter.com/tele1comtr/stat...

bir bitmediniz alüminyum! dan başka harcayacak cümlemin olmadığı haberdir.

(bkz: hani nerde?)

vatandaşın bmw ve mercedes'le ne işi var tadında tespit. ekonomi kötü dendiğinde ya avm'ler dolu derler ya da arabaları, telefonları var... geçiniz bunları.

efendim nefes alabilen, hatta kalbi atan asgari ücretli var. yani daha ne istiyorlar anlamıyorum.

(bkz: asmayalım da besleyelim mi)

eğer öyle bir şey varsa kapımın önündeki aracımı çalmışlar.

varsa bile benzini yoktur diye düşündüren başlıktır.

insanı hayretler içerisinde bırakan vekilin beyanı.

babadan kalma arabaya da mı göz diktiniz?

taze ekmek yediğini bile görenler olmuş.

fakirim diyenin 2 tane arabası var diyenlerin oy verip vekil tayin ettiği zatlardan birinin yaptığı açıklama. gayet normal değil mi?

bu ülkede 3 aylık asgari ücret hemen hemen açıklanan yoksulluk sınırına denk gelirken böyle bir açıklamaya yapmaya ne gerek vardı acaba? ya da hangi yüzle böyle bir açıklama yapılıyor? malum kişi ya da kişilere yaranacağım diye ne yapacaklarını şaşırdılar cidden.

heralde istiyorlar ki kimse arabaya binmesin, kimse telefon kullanmasın, kimse "lüks" içinde yaşamasın. araban varsa geçinemiyorum diyemezsin, telefonun varsa mağdurum diye ağlayamazsın diyorlar yani.

halkın refah seviyesini yukarı çekmek için iktidara gelinir benim bildiğim. bizde durum şuna evriliyor gitgide, hayatında herhangi bir "lüks" e sahip herkes topun ağzında artık. lüksten kastım asgari yaşam koşullarının üstü filan değil, bildiğiniz 21. yy en az yaşam koşulu.
evinde tablet var, cebinde akıllı telefon var, arabası var gibi söylemler insanı üzen, kıran ve hatta öfkelendiren söylemler.
interneti olmayana çare, akıllı telefon kullanmayana destek, her ailenin iyi-kötü bir arabasının olması gibi basit çözümler yerine bunları diline pelesenk etmek iktidarın içinde bulunduğu metal yorgunludur en hafif tabirle.

asgari ücretli, şikayet edilen halk ekmek kuyruğunda titriyor bu ayazda.

eskiden bir kişinin çalışıp, 5 kişiye baktığı günler gördü bu millet,
şimdi 5 kişi de çalışıyor, yine insan gibi yaşam şartlarına sahip olamıyor aile, sürünüyor.

toplumdan bu kadar kopuk adamları , 20 yıldır başımızda tutanlara asıl söyleyecek çok söz var da ...

en fazla (bkz: babam sağolsun) durumudur. yada ek geliri vardır.
yoksa asgari ücrette kendini bir şey zannetmesin yani.

yeni açıklama daha komik
buradan
nevşin mengü çok güzel yorumlamış dakika 9.30 dan sonra dinle

nasıl sıvarımı düşünmüş olacak ki böyle bir açıklama yapmış. tebrik ediyorum güzel sıvamış. ben de böyleyim. bir gafa imza atınca o gafı daha büyük bir gafla kapatıyorum. tek fark ben mv. değilim.

doğrudur. hatta asgari ücretli olmayanın bile evinin önünde arabası vardır.

az önce park ettim hatta gri el arabamı.

artık insanların akıllarıyla dalga geçmeyin yahu başaramıyorsunuz. halk, ekonomi bilsin bilmesin cebine bakar.
bankaların pandeminin başladığı dönemde verdiği kredilerle, düşük faizle borçlanmasından oluyor. yani borçla olan bir şey araba varsa da.
tabii 25-30 bin maaş alan milletvekilleri ne anlar asgari ücretle geçinenin derdinden.

iktidar partisinin vekillerinin genelde eleştirilen ne varsa üzerini örtmek için basit ve gereksiz açıklamalarda bulunduğunun kanıtlarından biri olan demeç.

genelde hiçbir şekilde hatalarını kabul etmezler. amaç sadece kendileridir. "bizden olmayan ölsün" politikasıyla kendi birliktelikleri dışındaki herkesi dışlayan ve kötüleyen bir politika izlemektedirler.

yapılan yanlışları veya eleştirileri iki şekilde çözmektedirler:

1) gündem değiştirmek (şehit haberi, yeni bir açıklama, yasa tasarısı vb. haberler ile)

2) medya aracılığla kendini savunmak (ekmeği dolarla mı alıyorsunuz?, artık asgari ücretlinin evinin önünde arabası mevcut vb. açıklamalar ile)

yani kısacası sorgulama yeteneği gelişmemiş bireylerin inandığı veya inanmak istediği demeçtir bu söylenenler. ülkemiz için üzücü olmasıyla beraber önünü alamadığımız durumlardayız. yapmamız gereken ise; uyanmak.

netice de 1 ton demir, avrupa'da bir kaç yaşındakilerinin 2-3 bin birim para ile satıldıgının aslında farkında olup olmamış gibi görünen bir makat verenin kuracağı cümle.
tanım: dünyada 10 üzeri farklı firma tarafından her 1 dk ara ile üretilen bir araç üzerinden yapılan analiz

(bkz: asgari ücretlimizin evinin önünde arabası var)

asgari ücretlimizin evi de var mış. ev fiyatları, hayatta kalmanın maliyeti ve asgari ücretin miktarı ortada olduğuna göre. arabadan vaz geçtik, nasıl hayatta kalabilip bir de ev alma başarısı gösterilebilineceğinin sırrını, açıklama sahibinden bekliyoruz..