aşk hayatı sözlükteki seçeneklerle sınırlı olan tip

aşk hayatı mahallesiyle sınırlı olan tipten farkı olmayan tiptir.

anlaşılabilir bir tiptir. konforcu mu derler böylesine, üşengeç mi? ya da ne yaşanacaksa kendini ait hissettiği çevrede yaşamayı tercih eden mi?
şaka maka normal sözlükte de bir kültür oluştu. birbirlerini az çok bilen, anlayan, tanıyan insanların bir araya geldikleri bir ortam olduğuçün bazı şeylerin gerçekleşmesi daha rahat ve mümkün olabiliyor. yani başlığa aldanmayın, burada kimseyi küçümsemek de yargılamak da haddimize değildir. maksat gülelim, eğlenelim.

sonuç olarak bakıyorum da dışarıda sonsuz seçenek var. ihtimaller ve yakışıklılar, güzeller sonsuz, böyleyken bir insanın sözlükte aşkı bulması ne oluyor peki? diye sormanızı anlar gibiyim. ama dediğim gibi belki rahatlarına geliyor belki böylesi keyif veriyor insanlara. bize ne?
arada ben de dışarı çıkıyorum hepiniz gibi, valla kızları göreceksiniz, sevgililerinin dudağını nasıl öpüyorlar. sokaklarda aşk fırtınaları kopuyor. bütün canlılığıyla aşk sokaklarda yaşanıyo.
sözlüğü 100-150 kişilik büyük bir sınıf olarak düşünün. elbette bu kadar insanın bir arada vakit geçirdiği yerde insanlar birbirlerine ilgi duyabilirler ama seçenekler bu kadar sınırlıyken neden son zamanlarda içimizden "çok sayıda" sevgili olanlar çıktı? işte bu biraz da sanki son dönemde sözlük bünyesinde insanların birbirlerini kıskanmaları veya özenmeleriyle alakalı da olabilir. yani insanlar yaşanan ilişkilerden etkilenerek de sözlükte böyle şeyler yaşamaya istekli hale gelmiş olabilir. herkesin kararına, tercihine saygımız sonsuzdur. yeter ki mutluluk getirsin gerisi o kadar da önemli değil.
isteyen mahallesinden aşk yapar isteyen gider dünyanın bir ucundan, isteyen iş ortamında birine ilgi duyar. bu işler böyle. allah mesut etsin.

edit, sözlükte bir kere ilişki yaşayan herkesi de kapsamaz tabii bu başlık. aslında aşk hayatı sözlükten ibaret olan biri denildiğinde, birden fazla sayıda sözlükte ilişkisi olmuş kişiler akla gelmelidir. sanki böylesi biraz sorunlu görünmektedir.

tam bir "adam olana çok bile" durumu. işin içinde olanların bileceği üzere, sözlükler vıcır vıcır kız kaynıyor ve birçoğu da çok sıkı tipler. müthiş sevgili olunuyor kendileriyle. doğru dürüst bir iletişim becerisi ile, sözlüğün bereketinden nasiplenmek mümkün. o kadar b0kluyoruz ama iyi kötü bir rafinelik söz konusu ortamımızda, süzme bal gibiydi benim flörtleştiğim tüm sözlük baby'leri. hayatıma çok sağlam renk kattılar. her birini binlerce kez öpüyorum buradan ve anılara dalıyorum izninizle.

melting ve clarkent'i konu dışı bırakıyorum.
saygı duyulacak bir birlikteliğe sahipler bir kez daha nazar değmesin diyorum gözü olanın hakikaten de gözü çıksın şakasız.

dışarıda da binlerce dansöz var elbet ancak burası az çok insanların başka diğer etkenlerin altında çok az kaldığı (dış görünüş, sosyal statü, temas) yalnızca konuşmak zorunda kaldığı ve sözlerin büyülü yanıyla karşısındakini anlamlandırdığı bir alan.
duyulduğu, anlaşıldığı ve aldandığı bir mekan.
ancak sanıyorum ki çok az kişinin aldanmadan devam ettirebildikleri veya bir araya gelebildikleri bir mevzu bu.

tabii olası bir yakınlaşma için konuşuyorum bunları.
burası sözlük, unutulduğunu düşünüyorum. gülüyor, ağlıyor, yakınıyor ve seviniyoruz burada ancak elbette tüm bunlara ortak olan, benzer fikirlere, acılara ve sevinçlere sahip insanların yolları da kesişebiliyor bir şekilde.

yalnızca sevgililik olarak ele almak da yanlış olur benim görüşümle.
dost kazandım örneğin ben.
dışarıda da binlerce dost varken.
işte burada değişti işler.
her şeyi olağan buluyorum saygı çerçevesinde.

yaşanan şey aşksa bırakın yaşasınlar.

kendi adıma eğlenceden başka bir şey yok burada. yani illa ki hoş bulduğumuz, etkilendiğimiz, sohbetini harika bulduğumuz insanlar oluyor bu ortamlarda ama aşk başka bir şey. bu sözlük için konuşursam, burada "bu adamla bir ömür yaşarım" diyebileceğim 1 kişi var. muhtemelen de hiçbiriniz doğru tahmin edemezsiniz kim olduğunu. öyle nick altlarında sağa sola yazıyoruz, herkese cicim şekerim diyoruz da hangisinin gerçekten anlamı var bizim için, önemli olan o.

bazıları da var ki tam bir anlam yükleyecek oluyorsunuz, at gibi eşek gibi çifte atıp uzaklaştırıyor, soğutuyor kendinden. onlarla da allah kimseyi karşılaştırmasın.

adeta ben hariç herkes gece hayatının aşina olduğu surat, herkes playboy .... başka yer vardı biz mi gitmedik.

çevresindeki 5 kişi ile mi sınırlı olsun? anlamıyorum ben bu bakış açısını. bileklerimi doğruyorum. yurdumuzun her köşesinden, her topraktan güzel insanlar olmasa, biz nasıl çeşitlenirdik? (bkz: çeşitlenmek) (bkz: çeşni)

hamsi kokan kadın bedeni de görmeli bir erkek, közlenmiş dana ciğeri kokan kızın tadını da iliklerine kadar hissetmeli. her kadınımız ayrı kokuyor. hepsi ayrı güzellik. kiminin poposunu ısırırken, çok afedersiniz california roll tadı geliyor ağzıma. şaşırıyorum. "çinci misin sen güzellik" cümlesi dökülüyor ağzımdan. egeli kızların ayakları börülce gibi. hafif bir salata yemiş gibi oluyorum yalarken. adanalı kızlar, hemşolarım, o özlediğim 1.5 acılı kıvamında bir meme dolgusuna sahip. şu an adanada olan bir arkadaşımız varsa, doğru adres benim. bayıltma garantiliyim. bayılmayana iade. ben nereden bulacaktım bu insanları? istanbul'dayım. ben nereden tanışacaktım bu güzel insanlarla? dimdik geziyor başım gururla. bir hata yapmadım. kimsenin kalbini kırmadım. killer yengeme gidip bi de ben sövmedim. o deli keko çakmama benzemem ben. güzel adamımdır. orjinalimdir. saygılı sevişirim. peçeteyi getiren her zaman ilk ben olurum. al derim, koca ruloyu atarım. kadınıma bakarım ben. kendimi ikinci planda tutarım hep. kimse vermiyor bana bu arada. neden arkadaşlar? buna da şaşırmakla beraber, kadınlarımızı da anlıyorum. korkuyorlar. salata gibiler. ankaralı kızların teni duman kokuyordur. hafif bir sis tadı vardır o beyaz vücutlarında. falafel gibi kadınlar var. kumru emdim sahilde. kimisinden sanki kivi içiyorum, kimisinden mıhlama sündürüyorum sanki çorabından. kuymak da diyen var ama ben "mıhlama sündürdüm" şeklinde söylemeyi tercih ediyorum. konuyu açan arkadaşımıza teşekkür ederim. iğrenç bir konu bence. yok lan şaka. kadın teni gurmesi olduğumu iddia etmedim ben hiç. açım dedim sadece. bacağa, bacak üzerinde beliren yeşil damarlara açım. çorap kokusunun buğulu aromatikliğine açım. ya hamsiyi de hiç sevmem bu arada. o ne lan öyle yani. parfüm sıkıyorum bazı kızlara. gerçi hamsi tava fena değil ama pilavla olmaz o. pilavla, kavurma kokan kasıklar iyi ötesi. mis gibi kavurma o yaa.

benden 1-0 önde olan türkiye işçi partili kişi* benim o bile yok.