aşkı bulmuş kız sevimsizliği sendromu

aşk ile sevilmeyi sanki çok kutsal bir durum olarak gören, değerlendiren,
hayata ve kendine bakışı ya da verdiği önem, değer bir anda değişen, mutluluktan ayakları yerden kesildiği gibi 'ay sana da bir haller oldu haaa!' cümlelerine maruz kalan kızlarda gözlemlenebilecek sendrom türüdür.

bir tek benim mi farkettiğim sendromdur acep?
yani ne oluyoruz? nedir bu sevilmeye düşkünlük? sevildin de ne oldu?
devlet nişanıyla mı ödüllendirildin.
madalya mı kazandındın.

bir sevginin insana, içimde kelebekler dans ediyor. dünyanın en mutlu insanıyım dedirtebiliyor olması sizce de çok garip değil mi?

ben bir erkek kafasıyla belki de sadece bana ait olan şu kafayla düşündüğümde seviliyor olmaya çok bir değer vermem. hatta rahatsızlık bile hissedebilirim.
yani siz benim açtığım şu başlığa hak vermeyebilirsiniz, benimle aynı şeyleri düşünmeyebilirsiniz. ama benim açımdan bakılacak olursa benim de kendime göre haklı olduğum bir taraflar muhakkak olacaktır.

mutluluktan ayakları yerden kesilen insanın sevincini paylaşmak varken neden "ay sana da bir haller oldu" diye sorguluyorsunuz ki?
bırakın keyfini çıkartsın.

bana hiç sevimsiz gelmiyor. ponçik ponçik takılıyorlar işte. kıskanmayın insanları.

alain de botton'ın statü endişesinde kareler alegorisinde diyor ki: "birbirine eşit karelerden oluşan bir kareler topluluğunda karelerden biri uzayıp dikdörtgen olursa diğer kareler memnuniyetsizleşmeue başlar. işte bu arkadaş da tam olarak bu hipotezin kanlı canlı kanıtı...