1.
aristoteles'in bir süre yaşadığı, felsefe okulu kurduğu ve dünyanın ilk özel derslerini verdiği rivayet edilen yer.
çanakkale'nin ayvacık ilçesinde behramkale köyünde.
zeus'un kızlarından athena'nın tapınağı burdadır.
antik kentte kazı çalışmaları devam ediyor.
2020 yazında tarihi limana inen yoldaki giriş kapalıydı.
köy içinden arnavut kaldırımlı yokuştan ulaşılan ana giriş açık.
her daim rüzgarlı olan bir tepede yer alan antik kentin bence en vurucu özelliği kesinlikle manzarası.
mükemmel kuzey ege ve midilli adası.
papercut ukdesiydi doldu.
çanakkale'nin ayvacık ilçesinde behramkale köyünde.
zeus'un kızlarından athena'nın tapınağı burdadır.
antik kentte kazı çalışmaları devam ediyor.
2020 yazında tarihi limana inen yoldaki giriş kapalıydı.
köy içinden arnavut kaldırımlı yokuştan ulaşılan ana giriş açık.
her daim rüzgarlı olan bir tepede yer alan antik kentin bence en vurucu özelliği kesinlikle manzarası.
mükemmel kuzey ege ve midilli adası.
papercut ukdesiydi doldu.
devamını gör...
2.
assos antik kenti küçük asya yarımadasında bulunan troas bölgesi sınırları içerisinde; adramytteion körfezinin güney batısında, tuzla çayı (satnioeis) ile deniz arasında kalan kayalık bir tepe üzerinde konumlanmıştır. sarp yamaçlar bulunduran kıyı şeridinin karşısında lesbos adası bulunmaktadır. volkanik bir alan olan bölgede kent en hakim tepede yer alırken denizden yüksekliği yaklaşık 234 metre kadardır.
günümüzde ise çanakkale ili ayvacık ilçesinin 17 km. güneyinde, biga yarımadasında yer almaktadır. behramkale, behramköy ya da kısaca behram olarak adlandırılır.
kentin ilk sakinlerinin kim oldukları bilinmese de, bölgenin ilk tunç çağı'ndan beri iskan edildiği ele geçen seramik kalıntılarından bilinmektedir.
homeros'un ilyada'sında, bölgede yaşayanların savaşçı bir topluluk olarak bilinen lelegler olduğundan söz edilir. strabon da bunu doğrular ve sonrasında anlatılarına göre m.ö. 7. yüzyılda lesbos adası'ndaki methymna kenti sakinleri tarafından yapılan toplu göçlerle assos kentinin kurulduğundan bahseder.
m.ö. 6. yüzyılda lydia'nın egemenliğine giren assos, aynı yüzyılın sonunda pers yönetimine geçer. iii. aleksandros'un perslerle ilk kez karşılaştığı granikos savaşı'ndan kazandığı zaferle birlikte m.ö. 334 yılında kent ve çevresindeki pers egemenliği sona erer.
iii. aleksandros'un ölümünden sonra imparatorluğun dağılma döneminde bölge 60 yıl kadar galyalıların egemenliğinde kalır. m.ö. 241 yılında assoslular, bergama kralları ii. eumenes ve attalos ile güç birliği yaparak haraç ödemeyi reddeder ve galyalıları bölgeden çıkarırlar.
m.ö. 241 – 133 yılları arasında pergamon krallığı'nın egemenliğinde olan kent, iii. attalos'un ölümünden sonra tüm krallıkla birlikte vasiyet yoluyla roma'ya bırakılır. plinius'un naturalis historia adlı eserinden assos'un roma dönemi'nde apollonia olarak isimlendirildiği görülmektedir.
m.s. 17 yılında germen kabilelerine karşı kazandığı başarı karşılığı ödül olarak roma senatosu, germanicus'a içinde assos'un da bulunduğu doğu eyaletlerinin yönetimi verir. st. paul ve st. lukas'ın ziyaretlerinin de etkisiyle assos hristiyanlığı en erken kabul eden batı anadolu kentlerinden biri olur. 1330'dan sonra ise yönetim türklerin eline geçer.
assos kalıntılarını 1521 yılında ilk kez belirten piri reis'dir. ilk ciddi yayın ise 1809 yılında kont choiseul – gouffier tarafından 1785'deki ziyaretine dayanarak voyage pittoresque de la gréce'in ii. cildinde kaleme alınmıştır. 1800 yılında c. leake assos'u ziyaret etmiş ve edindiği bilgileri 1817 yılında yayınlamıştır. 1801 yılında ise hunt kalıntıları raporlamış ve sunmuştur. 1816 yılında von richter kentin duvarlarıyla ilgili çalışmalar yapmış, p. b. webb ise 1821 yılında troia'dan assos'a uzanan coğrafyadan behseden bibliotice acerbi isimli italyanca eseri kaleme almıştır. sonraki yıllarda tchihatcheff isimli rus coğrafyacı tarafından ziyaret edilen kent, p. von osten tarafından da oriental notes isimli eserinde kaleme alınmıştır. 1830'da poujoulat ve michaud assos'a at sırtında bir yolculuk yaparlar. 1833'te c. texier'in anadolu'ya ve bu sırada assos'a yaptığı gezi sırasında elde ettiği bilgilerle 1849 yılında üç ciltlik bir eser yayınlanır. texier'in ardından 1865'de pullan ve sonrasında ingiliz abbot kenti ziyaret eder.
1878 - 1879 yıllarında amerikan arkeoloji enstitüsü tarafından j. t. clarke, ona yardımcı olarak da f. h. bacon ve r. koldewey assos’a gönderilir. böylece 1881 yılında osmanlı devleti'nden alınan izinle ilk kazı çalışmaları başlamış olur ve 1883 yılına kadar sürer. 1902 yılında ise kazının sonuçları yayınlanır. 1982 yılında ümit serdaroğlu başkanlığında kazı çalışmalarına tekrar başlanmıştır. 2005 yılında vefatının ardından nurettin arslan çalışmaların başına geçmiştir.
günümüzde ise çanakkale ili ayvacık ilçesinin 17 km. güneyinde, biga yarımadasında yer almaktadır. behramkale, behramköy ya da kısaca behram olarak adlandırılır.
kentin ilk sakinlerinin kim oldukları bilinmese de, bölgenin ilk tunç çağı'ndan beri iskan edildiği ele geçen seramik kalıntılarından bilinmektedir.
homeros'un ilyada'sında, bölgede yaşayanların savaşçı bir topluluk olarak bilinen lelegler olduğundan söz edilir. strabon da bunu doğrular ve sonrasında anlatılarına göre m.ö. 7. yüzyılda lesbos adası'ndaki methymna kenti sakinleri tarafından yapılan toplu göçlerle assos kentinin kurulduğundan bahseder.
m.ö. 6. yüzyılda lydia'nın egemenliğine giren assos, aynı yüzyılın sonunda pers yönetimine geçer. iii. aleksandros'un perslerle ilk kez karşılaştığı granikos savaşı'ndan kazandığı zaferle birlikte m.ö. 334 yılında kent ve çevresindeki pers egemenliği sona erer.
iii. aleksandros'un ölümünden sonra imparatorluğun dağılma döneminde bölge 60 yıl kadar galyalıların egemenliğinde kalır. m.ö. 241 yılında assoslular, bergama kralları ii. eumenes ve attalos ile güç birliği yaparak haraç ödemeyi reddeder ve galyalıları bölgeden çıkarırlar.
m.ö. 241 – 133 yılları arasında pergamon krallığı'nın egemenliğinde olan kent, iii. attalos'un ölümünden sonra tüm krallıkla birlikte vasiyet yoluyla roma'ya bırakılır. plinius'un naturalis historia adlı eserinden assos'un roma dönemi'nde apollonia olarak isimlendirildiği görülmektedir.
m.s. 17 yılında germen kabilelerine karşı kazandığı başarı karşılığı ödül olarak roma senatosu, germanicus'a içinde assos'un da bulunduğu doğu eyaletlerinin yönetimi verir. st. paul ve st. lukas'ın ziyaretlerinin de etkisiyle assos hristiyanlığı en erken kabul eden batı anadolu kentlerinden biri olur. 1330'dan sonra ise yönetim türklerin eline geçer.
assos kalıntılarını 1521 yılında ilk kez belirten piri reis'dir. ilk ciddi yayın ise 1809 yılında kont choiseul – gouffier tarafından 1785'deki ziyaretine dayanarak voyage pittoresque de la gréce'in ii. cildinde kaleme alınmıştır. 1800 yılında c. leake assos'u ziyaret etmiş ve edindiği bilgileri 1817 yılında yayınlamıştır. 1801 yılında ise hunt kalıntıları raporlamış ve sunmuştur. 1816 yılında von richter kentin duvarlarıyla ilgili çalışmalar yapmış, p. b. webb ise 1821 yılında troia'dan assos'a uzanan coğrafyadan behseden bibliotice acerbi isimli italyanca eseri kaleme almıştır. sonraki yıllarda tchihatcheff isimli rus coğrafyacı tarafından ziyaret edilen kent, p. von osten tarafından da oriental notes isimli eserinde kaleme alınmıştır. 1830'da poujoulat ve michaud assos'a at sırtında bir yolculuk yaparlar. 1833'te c. texier'in anadolu'ya ve bu sırada assos'a yaptığı gezi sırasında elde ettiği bilgilerle 1849 yılında üç ciltlik bir eser yayınlanır. texier'in ardından 1865'de pullan ve sonrasında ingiliz abbot kenti ziyaret eder.
1878 - 1879 yıllarında amerikan arkeoloji enstitüsü tarafından j. t. clarke, ona yardımcı olarak da f. h. bacon ve r. koldewey assos’a gönderilir. böylece 1881 yılında osmanlı devleti'nden alınan izinle ilk kazı çalışmaları başlamış olur ve 1883 yılına kadar sürer. 1902 yılında ise kazının sonuçları yayınlanır. 1982 yılında ümit serdaroğlu başkanlığında kazı çalışmalarına tekrar başlanmıştır. 2005 yılında vefatının ardından nurettin arslan çalışmaların başına geçmiştir.
devamını gör...