sagalassos antik kenti
başlık "gönlü geniş kafadar" tarafından 15.11.2020 19:32 tarihinde açılmıştır.
1.
1706 yılında keşfedilmiş 2009 yılında unesco dünya mirası geçici listesi'ne alınan burdur'da bir antik kent.
devamını gör...
2.
burdur'un ağlasun ilçesinde bulunan antik kent. aşkların ve imparatorların şehri olarak bilinir.
devamını gör...
3.
isminin kökeni hellence olmayan pisidia antik kentidir. bir ihtimal şekeleş ile belki alakalı olabilü skljdgh ha unutmadan mısırda sagalassikon yazılı kandiller bulursanız oha bu nee yapmayın. mısır üretimi sahte sagalassos kandilleri onlar. 2000 sene önce de serbest piyasa ekonomisinin bir gereği olarak talep edilen lüks ürünün daha düşük kaliteli varyasyonları taklitleri üretilmekteydi.
devamını gör...
4.
gidilecek yerler listemde yer alan artık şehirdir.
devamını gör...
5.
burdur sınırlarında bulunan antalya üzerinden gidildiğinde yol üzerinde sapılarak ulaşılabilecek bir antik kent.
giriş müzekartla oluyor, varsa yanınızda taşımanızı tavsiye ederim, yok ise orada kolayca alınabiliyor.
ayrıca geçen günlerde kim milyoner olmak ister yarışmasında soru konusu olmuş yerdir.
resimde görülen heykellerin altında yeşil renkli küçük bir su mevcut, çok temiz olduğunu söyleyemem ancak fotoğraf çekmek için güneşle beraber güzel bir renk oluşturuyor.
bazı yerlere gitmek için rampa yolları göze almanız gerekebilir ancak çok dik olmamakla beraber yavaş yavaş çıkabilirsiniz.
gitmenizi tavsiye ederim keyifli yolculuklar.
giriş müzekartla oluyor, varsa yanınızda taşımanızı tavsiye ederim, yok ise orada kolayca alınabiliyor.
ayrıca geçen günlerde kim milyoner olmak ister yarışmasında soru konusu olmuş yerdir.
resimde görülen heykellerin altında yeşil renkli küçük bir su mevcut, çok temiz olduğunu söyleyemem ancak fotoğraf çekmek için güneşle beraber güzel bir renk oluşturuyor.
bazı yerlere gitmek için rampa yolları göze almanız gerekebilir ancak çok dik olmamakla beraber yavaş yavaş çıkabilirsiniz.
gitmenizi tavsiye ederim keyifli yolculuklar.
devamını gör...
6.
kovada gölüne gidicem diye girdiğim bir yolda, uzaktan dağda görünen bir yapıyı merak edip gittiğim ve sonuçta burayı gördüğüme kovada gölünden daha çok sevindiğim antik şehir.
devamını gör...
7.
burdur ağlasun'nda, ülkemizin nadide antik kentlerinden biri olmaya aday antik yerleşim yeri.
antik kent tepede olmasına rağmen ulaşımı gayet kolay. temmuz sıcağında bile rakımdan dolayı rahat gezilebiliyor. hala harıl harıl kazı çalışmaları devam ediyor. kazı yapılırken gezmek daha heyecan verici. ve ne yazık ki bu çalışmaları belçika kilisesi üniversitesi yaptırıyor.
ovaya hakim bir tepenin neredeyse tamamını kaplayacak büyüklükte. bir kaç meydandan oluşan antik kentin en güzel meydanında devasa bir çeşme karşılıyor sizi. çeşmenin sağ yanında, bir metrelik bir mahzen kapısı gibi bir yerden yukarı doğru başınız eğik çıkabileceğiniz yükseklikte karanlık bir dehliz var ve bir noktadan sonra ilerleyemiyorsunuz. fobisi olmayanlar fenerle deneyebilir.
bakanlığın bir kafesi ve satış yeri var. ortamı güzel, fiyatları makul. orada bölgenin geçmişten bugüne görsel hikayesini ve bütün bir kentin replikasını görebilirsiniz. çayınızı ağlasun'a ve ovaya karşı yudumlayabilirsiniz.
öğrenciler, 18 yaş altı, engelliler ve yanındaki bir refakatçi ücretsiz.
yıllardır kazıların başkanlığını yapan ve fahri hemşehrilik beratı alan prof. dr. marc waelkens (bkz: marc waelkens) yerel halk tarafından ‘mark bey’ olarak tanınan, 21 şubat 2021'de pankreas kanserinden hayatını kaybetmiştir.
mutlaka geziniz, görünüz, dokununuz.
antik kent tepede olmasına rağmen ulaşımı gayet kolay. temmuz sıcağında bile rakımdan dolayı rahat gezilebiliyor. hala harıl harıl kazı çalışmaları devam ediyor. kazı yapılırken gezmek daha heyecan verici. ve ne yazık ki bu çalışmaları belçika kilisesi üniversitesi yaptırıyor.
ovaya hakim bir tepenin neredeyse tamamını kaplayacak büyüklükte. bir kaç meydandan oluşan antik kentin en güzel meydanında devasa bir çeşme karşılıyor sizi. çeşmenin sağ yanında, bir metrelik bir mahzen kapısı gibi bir yerden yukarı doğru başınız eğik çıkabileceğiniz yükseklikte karanlık bir dehliz var ve bir noktadan sonra ilerleyemiyorsunuz. fobisi olmayanlar fenerle deneyebilir.
bakanlığın bir kafesi ve satış yeri var. ortamı güzel, fiyatları makul. orada bölgenin geçmişten bugüne görsel hikayesini ve bütün bir kentin replikasını görebilirsiniz. çayınızı ağlasun'a ve ovaya karşı yudumlayabilirsiniz.
öğrenciler, 18 yaş altı, engelliler ve yanındaki bir refakatçi ücretsiz.
yıllardır kazıların başkanlığını yapan ve fahri hemşehrilik beratı alan prof. dr. marc waelkens (bkz: marc waelkens) yerel halk tarafından ‘mark bey’ olarak tanınan, 21 şubat 2021'de pankreas kanserinden hayatını kaybetmiştir.
mutlaka geziniz, görünüz, dokununuz.
devamını gör...
8.
burdur merkeze 33 km uzaklıktaki ağlasun ilçesinde bulunmaktadır.. 33 km nin 15 km si dik yokuşlu , keskin virajlıdır. dikkat!!
efesten sonra ikinci büyük antik kenttir..dağın başında bir yer... herkesin aklındaki ortak soru ise şu..neden düzlük arazi tarıma elverişli arazi varken insan buraya kent kurarda burda yaşar ki?!! efenim o zamanlarda taş işçiliği para ediyormuş en güzel taşlarda bur da çıkartılıyormuş...
kent öyle 15 dakikada görülüp gezilecek bir yer değil sevgili dostlar.. bir günü ayırmak gerekiyor..yanınıza su,güneş kremi muhakkak alın...manzarası harika, bu dağın yan yana yer alan her bir tepeciğinde, şehrin bir parçası bulunuyor.. tiyatrosu, çarşısı, tapınağı,mezarlığı,şehir,meclis binası,hamamı…çook büyük bir yer..6000 dönüm üzerine inşa edilmiş...tık
kendi çektiğimiz fotoları şuraya bırakalım..
tık, tık, tık
çeşmesi kentin en vurucu yeri bence.. tık
ms.161 - 180 yılları arasında roma imparatoru marcus aurelius zamanında yapılmış ve roma imparatorluğu'nun prestij göstergesi olarak inşa edilmiştir. ms.500 yılında yaşanan depremde yıkılan ve toprak altında kalan antoninler çeşmesiyedi farklı renkteki taşları ile dikkat çekiyor. şelaleli bir çeşme olan antoninler çeşmesi'nde ışık oyunlarına imkân veren afyon mermeri kullanılmış. ikisi tanrı dyonysos'a ait olan çok sayıda heykelle süslü. 28 metre uzunluğunda 9 metre yüksekliğindeki yapının tümü tanrı dionysos'a ithaf edilmiş semboller yer alır. çeşmenin nişlerinde yer alan heykellerden ikisi dionysos'a aittir.
kaynak
tr.wikipedia.org/wiki/Anton....
gidip görmeniz şiddetle tavsiye edilir..
efesten sonra ikinci büyük antik kenttir..dağın başında bir yer... herkesin aklındaki ortak soru ise şu..neden düzlük arazi tarıma elverişli arazi varken insan buraya kent kurarda burda yaşar ki?!! efenim o zamanlarda taş işçiliği para ediyormuş en güzel taşlarda bur da çıkartılıyormuş...
kent öyle 15 dakikada görülüp gezilecek bir yer değil sevgili dostlar.. bir günü ayırmak gerekiyor..yanınıza su,güneş kremi muhakkak alın...manzarası harika, bu dağın yan yana yer alan her bir tepeciğinde, şehrin bir parçası bulunuyor.. tiyatrosu, çarşısı, tapınağı,mezarlığı,şehir,meclis binası,hamamı…çook büyük bir yer..6000 dönüm üzerine inşa edilmiş...tık
kendi çektiğimiz fotoları şuraya bırakalım..
tık, tık, tık
çeşmesi kentin en vurucu yeri bence.. tık
ms.161 - 180 yılları arasında roma imparatoru marcus aurelius zamanında yapılmış ve roma imparatorluğu'nun prestij göstergesi olarak inşa edilmiştir. ms.500 yılında yaşanan depremde yıkılan ve toprak altında kalan antoninler çeşmesiyedi farklı renkteki taşları ile dikkat çekiyor. şelaleli bir çeşme olan antoninler çeşmesi'nde ışık oyunlarına imkân veren afyon mermeri kullanılmış. ikisi tanrı dyonysos'a ait olan çok sayıda heykelle süslü. 28 metre uzunluğunda 9 metre yüksekliğindeki yapının tümü tanrı dionysos'a ithaf edilmiş semboller yer alır. çeşmenin nişlerinde yer alan heykellerden ikisi dionysos'a aittir.
kaynak
tr.wikipedia.org/wiki/Anton....
gidip görmeniz şiddetle tavsiye edilir..
devamını gör...
9.
aynı zamanda devrinin en büyük amfitiyatrosuna sahiptir.
şehrin en büyük olduğu zamanlarda 2000 civarı bir nüfusa sahip olduğu düşünülürken, 5000 kişilik bir tiyatroya sahip olması devri için kültürel bir merkez olduğunu da ortaya koyar.
ayrıca tiyatroya iki ya da daha fazla kişi giderseniz; muhakkak biriniz karşıya geçin ve normal konuşma şeklinde konuşun. aranızda tahmini 50metre olmasına rağmen diğeriniz konuşmayı net duyacaktır, öyle de bir akustiği mevcut.
tek problemi, tiyatroya giden patika biraz zorlu ve tiyatro girişi devrilen taşlar sebebiyle parkur gibi. dikkatli olmanızda fayda var.
bunun dışında, bulunan yapıların orijinal / restore edilmiş halleri muazzam. çeşmesi yapım çağına göre inanılmaz güzellikte. özellikle çeşmenin baktığı açıklıktan gün batımını seyretmek mükemmel bir aktivite.
buraya ulaşım eskiden keçi yolu gibi bir tali yol ile mümkünken, günümüzde artık jilet gibi bir asfalt ile sağlanıyor. o yüzden yolun çok virajlı olması gözünüzü korkutmasın. sakin bir şekilde araba kullandıktan sonra herhangi bir problem ile karşılaşmayacağınızı düşünüyorum.
şehrin en büyük olduğu zamanlarda 2000 civarı bir nüfusa sahip olduğu düşünülürken, 5000 kişilik bir tiyatroya sahip olması devri için kültürel bir merkez olduğunu da ortaya koyar.
ayrıca tiyatroya iki ya da daha fazla kişi giderseniz; muhakkak biriniz karşıya geçin ve normal konuşma şeklinde konuşun. aranızda tahmini 50metre olmasına rağmen diğeriniz konuşmayı net duyacaktır, öyle de bir akustiği mevcut.
tek problemi, tiyatroya giden patika biraz zorlu ve tiyatro girişi devrilen taşlar sebebiyle parkur gibi. dikkatli olmanızda fayda var.
bunun dışında, bulunan yapıların orijinal / restore edilmiş halleri muazzam. çeşmesi yapım çağına göre inanılmaz güzellikte. özellikle çeşmenin baktığı açıklıktan gün batımını seyretmek mükemmel bir aktivite.
buraya ulaşım eskiden keçi yolu gibi bir tali yol ile mümkünken, günümüzde artık jilet gibi bir asfalt ile sağlanıyor. o yüzden yolun çok virajlı olması gözünüzü korkutmasın. sakin bir şekilde araba kullandıktan sonra herhangi bir problem ile karşılaşmayacağınızı düşünüyorum.
devamını gör...
10.
hiç unutmuyorum. zaten “unutamamak” gibi bir sorun yaşıyorum. artık nasıl bir hard ve disk varsa beynimde, ne doluyor ne de error veriyor.
mart sonu 2019, dört arkadaş iki günlüğüne antalya’ya gidelim dedik. hedef kemer, amaç alköl komasına girmek. amaca ziyadesiyle varıldı. daha önce oraları gezdiğim için dedim ki “dönüşte sagalassos’a gidelim” arkadaşlar haklı olarak şu soruyu sordu; “o kim?”
dönüş yolunda antalya’dan burdur’a gelmeden, ısparta yönüne doğru ayrılırsanız ve levhaları takip ederseniz, yandexlemeye bile gerek yok. antik kente gelirsiniz.
hava antik kent gezmeye ve köşe vuruşu yapmaya müsaitti. ancak sagalassos ayrımına geldigimizde, hava su koymaya başlamıştı. daha önce bilgim vardı. rakım olarak yüksek bir yer diye ama arkadaş çık çık bitmiyor. öyle ki bir dağın zirvesine varınca yol bitiyor, ören yeri girişine aracı park ediyorsnuz. ancak daha tırmanış başladığında sis ve yağmur görüşü iyice düşürmüştü. oraya kadar çıkmışız, görmemek olmaz.
döneminin en önemli şehirlerinden biri sagalassos. tarihi m.ö üçbinlere uzanıyor. peki ama bu zengin ve ihtişamlı şehir nasıl olurda bir dağın başında bu kadar zenginleşebilir? şöyle ki, ağaç ticareti yapıyorlarmış. orman içinde kurulmanın avantajını iyi kullanmışlar. iyi de ben arabayla zor çıktım, bunlar o zamanda o büyük tomrukları nasıl taşımışlar ulen dedim? o zamanlar akan bir dere, suyun debisi, kaydırma kuvveti ile bu sorunu çözmüşler.
içeride sis ve yağmur o kadar yoğundu ki, bu güzel antik kenti doyasıya gezememiştik. çünkü donduk, ıslandık. benimle bu tarz geziler yapmak sıkıcıdır. ben bir heykel ya da yapı önünde durur “mal mal, bön bön, hımm hımm” diye uzun uzun bakarım. bu yapı nasıl yapılmış? dayanak noktası neresi? yapımına nereden başlanmış olabilir diye diye... gezi yanımdakine işkence olur. ama bu gezimiz malesef kısa sürmüştü.
çok geniş bir alana kurulu antik kenti, hava durumunu kontrol ederek görün derim. gerçekten çok ihtişamlı bir antik kent.
mart sonu 2019, dört arkadaş iki günlüğüne antalya’ya gidelim dedik. hedef kemer, amaç alköl komasına girmek. amaca ziyadesiyle varıldı. daha önce oraları gezdiğim için dedim ki “dönüşte sagalassos’a gidelim” arkadaşlar haklı olarak şu soruyu sordu; “o kim?”
dönüş yolunda antalya’dan burdur’a gelmeden, ısparta yönüne doğru ayrılırsanız ve levhaları takip ederseniz, yandexlemeye bile gerek yok. antik kente gelirsiniz.
hava antik kent gezmeye ve köşe vuruşu yapmaya müsaitti. ancak sagalassos ayrımına geldigimizde, hava su koymaya başlamıştı. daha önce bilgim vardı. rakım olarak yüksek bir yer diye ama arkadaş çık çık bitmiyor. öyle ki bir dağın zirvesine varınca yol bitiyor, ören yeri girişine aracı park ediyorsnuz. ancak daha tırmanış başladığında sis ve yağmur görüşü iyice düşürmüştü. oraya kadar çıkmışız, görmemek olmaz.
döneminin en önemli şehirlerinden biri sagalassos. tarihi m.ö üçbinlere uzanıyor. peki ama bu zengin ve ihtişamlı şehir nasıl olurda bir dağın başında bu kadar zenginleşebilir? şöyle ki, ağaç ticareti yapıyorlarmış. orman içinde kurulmanın avantajını iyi kullanmışlar. iyi de ben arabayla zor çıktım, bunlar o zamanda o büyük tomrukları nasıl taşımışlar ulen dedim? o zamanlar akan bir dere, suyun debisi, kaydırma kuvveti ile bu sorunu çözmüşler.
içeride sis ve yağmur o kadar yoğundu ki, bu güzel antik kenti doyasıya gezememiştik. çünkü donduk, ıslandık. benimle bu tarz geziler yapmak sıkıcıdır. ben bir heykel ya da yapı önünde durur “mal mal, bön bön, hımm hımm” diye uzun uzun bakarım. bu yapı nasıl yapılmış? dayanak noktası neresi? yapımına nereden başlanmış olabilir diye diye... gezi yanımdakine işkence olur. ama bu gezimiz malesef kısa sürmüştü.
çok geniş bir alana kurulu antik kenti, hava durumunu kontrol ederek görün derim. gerçekten çok ihtişamlı bir antik kent.
devamını gör...
11.
beklediğinizden çok daha fazla sizi etkileyebilen bir yapı. (dostlarımızı kırmamak adına katettiğimiz yola değdiğini belirtmeliyim. tekrar gitmeyi düşünüyoruz, yakınlarındaki salda gölü hüznünü yaşamanız da zorunlu değil unutmayın.)
devamını gör...
12.
13.