ateş başında marshmallow pişiren amerikan ailesi

hayatı yaşayan huzurlu ailedir.
bu yaşam formu familyası genellikle bir baba iki kız çocuğu ve beyim ne derse odurcu kadından oluşur.
yanında teneke gazoz kutusundaki biralarından yudumlanarak zındık olarak yaşarlar.
gerçekten çok yazık.

hayatları sadece marşmelovmuş gibi hissettirir.

ayrıca ağzının tadını bilen ailedir. mangalda pişirilenler pişirilip, yenilenler yendikten sonra , yanınızda getirdiğiniz marşmelovları, yaptığınız şişin çubuklarına takarak siz de bu zevki tadabilirsiniz.

korku hikayesi anlatmaları muhtemel olan ailedir.

ateş başında patates,sucuk pişiren bir aile kadar essahlı bir aile degildirler.(bkz: swh)

genelde amerika dolaylarında yaşayan ailedir.

bizimkiler mangalci onlar in yedigi nedir oyle yapis yapis yenir mi o hiç.

gece içlerinden birinin bir ses duyup dışarı çıkması sonucu ortadan tamamen kaybolması muhtemel ailenin son mutlu akşam tablosu.

i know what you did last summer.

çok fazla amerikan filmi izleyip etkilenmiş ailedir.

ateş başında sadece et pişirip yiyen köylülerin anlayamayacağı rafine bir zevk.

öncelikle kızartma ayarını iyi tutturmak lazım.
kamp ateşi makbuldür.
mashallow kalitesi çok önemlidir.
evde ocakta denerken evi yakmayın* dikkat edin, ayrıca ocak gazı zehirli olabilir ona göre yapın, evde yapacaksanız.
yerken elinizi ve ağzınızıda yakmayın, boğazınıza sarmamasınada dikkat edin hayvan gibi yemeyin.

ne kadar saçma.

aralarına meksika sınırından nehri geçerek dahil olmak istediğim ailedir. mülteci olacağım için belki beni kabul etmeyebilirler ve marshmellow vermeyebilirler ama olsun ben ateşi seyretmekle bile mutlu olabilecek bir insanım.

kendi aralarında konuşup, "ateşe gösterilirsek hemen yanıp yok olacağız" şeklinden karar almış marshmallowlardan buy etmiş amerikan ailesidir.
e peki "kendi aralarında konuşup 'ateşe gösterilirsek hemen yanıp yok olacağız' şeklinde karar almış" marshmallowları ordinary marshmallowlardan nasıl ayırt edeceğiz derseniz, paketi dinleyin derim. kendi aralarında konuşup 'ateşe gösterilirsek hemen yanıp yok olacağız' şeklinde karar alan marshmallowların paketlerinden ıslık sesi gelir.

bu konuda biraz hassas davranmak gerekiyor sevgili arkadaşlar. olabildiğince alaycı ve aşağılayıcı tavırdan uzak durmalısınız ki hiç bir kültürü ya da ırkı bu şekilde rencide etme tavrımız söz konusu dahi olamaz. haddimiz değil bir kere.

marshmallow, amerikalı aileler için bir kültürdür. aile kültürüdür ve bunu genelde hep beraber iyi zaman geçirmek için yaparlar. dolayısıyla insanların aktiviteleri ile dalga geçtiğiniz zaman, direkt onların aile yaşamına ve kültürüne saldırmış oluyorsunuz ki bu dümdüz saygısızlık oluyor.

marshmallow, yapılış şekliyle geleneksel bir aktivitedir. insanlar bizzat ateş yakıp, çevresine otururak; doğal ortamda beraber tüketirler. buradaki asıl amaç “ birlik - beraberlik”. binevi “ aile aktivitesi” yani.

yoksa evde ocağı açar, ocağın ateşinde de gayet bir paket marshmellow’u kızartabilirsiniz ama amaç asla onu yemek değil, arkasındaki anlam. kimse marshmellow kızartmak için ailesini alıp; ormana gidip hususi ateş yakmaz.

başlıklar açarken ya da konular hakkında fikir beyan ederken, eğrisini doğrusunu iyi düşünmek gerekiyor. yazdığınız nereye uzanır hesap etmeniz lazım. bu sözlükte 1 tane türkçeye hakim amerikalı bir birey görse bu başlığı (ki çok olası. çoğu amerikalı hanımefendi/ beyefendi bu ülkede üniversitelerde, dil dershanelerinde vs. ders veriyor. kendileriyle her sektörde karşılaşmak mümkün), türklerle- islamla ilgili yanlış düşünceye kapılabilirler. ırklar ve kültürler arası yanlış anlaşılmalar böyle doğar ve büyür.

yapmayın.

amerika milli parklar cennetidir (dünyaya milli park kavramını tanıştırmış olan ülkedir aynı zamanda) (bkz: yellowstone milli parkı)

adamların deniz yerine iki okyanusu var. göl dedikleri de marmara denizinin 8 katı. (bkz: superior gölü)

yani ailece kampa gitmek, karavanı ormana çekmek, haftasonu pikniğini barbeküyü bırakıp odun ateşi başında bitirmek ortalama beyaz amerikalının standart aktivitesidir. marşmelov ısıtmak falan bizim aileyle pikniğe gidip üstüne çekirdek çitlememiz gibi.

bir de çikolata kaplı bisküvinin arasına ateş başında yumuşattıkları marşmelovu koyarlar ki bu da ülker halley'in aslıdır. (bkz: s'more)