avrupa'nın yarısının çok sıkıcı ülkeler olması

büyük çoğunluğuna gitmiş biri olarak gözlemimidir. isveç, norveç gibi ülkeler tam 60 yaşıdan sonra yaşanılacak sakin ve sıkıcı ülkeler. litvanya, estonya gibi doğu avrupa ülkelerindeyse ölmeden mezara girmiş gibi hissediyor insan kendini istanbul gibi bir şehirde alıştıktan sonra.

kesinlikle katılıyorum. şehir hayatını tempoyu hareketi seven biri için çok sıkıcı ülkeler. pastoral güzellik açısından benim ülkem zaten güzel. bir de üstüne hava da soğuk oralarda. o kadar bilindik, disiplinli, tekdüze, planlı yaşam çok sıkıcı.

aktivite yoktur hele öğrenciyseniz inanılmaz sıkılabilirsiniz hafta sonları doğru düzgün görüşecek birini bulamazsınız herkes şehir dışına kaçar köyüne gider. zaten çok da gruplaşma vardır vardır insanların tuhaf tuhaf eğlence anlayışı vardır sizi pek aralarında istemeyebilir. genelde çok samimi şekilde biri konuşuyorsa bir şeyler anlatmaya çalışıyorsa kendi çıkarı amaçlı bir şeyler pazarlamak için yapıyordur bu daha da çok canınızı sıkar. yoldayken sanki herkes durmuş bir tek siz hareket ediyormuşsunuz gibidir istanbul'a geldiğinizde de her şey bir anda hareket etmeye başlamış coşmuş gibi hissedersiniz zaten sizin de hareketleriniz hızlanmak durumunda kalır. istanbul gibi bir şehirden sonra ulan bu ne ya bu yok bu yok şu yok diye insan doğal olarak söylenir. bir de arkadaşlarınızdan oraya geleceğim eğlenecek bir şey söyle diye ne söyleyeceğini şaşırırsınız ulan ne eğlence var ki burada diye. bizdeki aktivite anlayışı daha amerikanvaridir bunu bir türlü anlatamazsın yaşadığın şehrin ne kadar sıkıcı olduğunu yaşanmadan gösteremezsin.

benim gibi okul mokul için gidildiyse bitirdikten sonra yurda direkt dönüş yapılır çünkü o şehir gerçekten zıvanadan çıkarmış olur o kadar stres yorgunluk üzerine ve tabii iş güç de aslanın ağzındadır zaten oturma iznidir çalışma iznidir onlara hiç değinmeyeceğim bile.

avrupanın diğer yarısını çok merak ettim şimdi ama benim bildiğim tek avrupa, avrupa yakası ama oralarda mülteciden, tehlikeli tiplerden geçilmiyor şahsen .sıkıcıymış bıraksalar koşarak gidecek bi ton insan tanıyorum bu arada. sıkıcı bulanların hayatlarını ,hayat şartlarını çok merak ettim .

katılmadığım durum. fakat verilen örneğe en uygunu viyana sanki. sıkıcı buldum. yani eşsiz müzelerini ve sanata yönelik aktivitelerini saymazsak. onlara denecek tek olumsuz şey yok. şehirdeki en büyük aksiyon, rathaus tarafındaki herkesin bulunduğu meydanda buz pateniyle yapılan etkinlikleri izlemek. haber kanalları, belediye başkanı vasfında birileri gelmiş etmiş. insanlar buz pateniyle kayarken ve de birbirini izlerken kendinden geçiyor. sürekli biralarını çarpıştırıp “vooov” diye bağırıyorlar. tabii ben de o soğukta ne kadar da mutlular diye düşündüm. açıkçası bana sıkıcı geldi, orada mozart senfonisini izlemek daha keyif veriyor. zevk meselesi. tabii gece hayatından bahsediyorsak yine söylediğim şey, geri planda kalacaktır. benim çok aram yok. ne aradığınıza bağlı.

dipnot: diğer avrupa şehirleri için aynısını söyleyemeyiz. o kadar peşin hükümlü olunmamalı. sıkıcı olmayan çok popüler avrupa şehri var diye düşünüyorum.