avrupa ülkelerinin tüm dünyanın kanını emmiş olması

nereyi keşfettilerse (kendilerine göre, zaten orada yaşan insanlar var, yerlileri var, yani yaptıkları keşif falan değil aslında) oranın iliğini kurutmuşlar, kanını emmişler tıpkı bir parazit gibi. nereye gittilerse soyup soğana çevirmişler orayı aşağılıklar.
afkira ülkeleri olsun, orta ve güney amerika ülkeleri olsun, okyanusya adaları olsun.. hepsi yoksullukla boğuşuyor.
sebebi de bu aşağılık avrupalıların mal mülk hırsı.

en iyi örneği de "üzerinde güneş batmayan ülke" olarak nitelendirilen ingiltere.

(bkz: moğol imparatorluğu)

(bkz: timur)

ee hocam pastanın boyutu belli dünyanın kaynakları da belli, birilerin o refahda yaşaması için birilerinin kanını emdirmesi gerekiyor malesef bu düzende. üzücü ama gerçek.

eline güç geçen, toplumun en küçük yapı taşından en büyüğüne, bir çok insan birbirini bir çok şekilde sömürmüştür, zayıfın elinden, dilini, kültürünü, benliğini, yemeğini, toprağını almışlardır. avrupa ülkelerinden özellikle ingiltere bu konuda en başarılı ülkeler arasında. onlar para edebilecek her şeyi satmayı başarmış bir toplum. acımasızca, evet, insan haklarına çok büyük bir saldırı. toprağını almak başka bir şey, o toplumun dinini, dilini, kültürünü almak bambaşka bir şey. bu konuyla ilgili bir roman okumuştum, aphra behn 'a royal slave'. ingilizlerin, afrikalı bir prensi köle olarak satması konu genel olarak bakıldığında. ancak romanın ilk parçasında afrikalıların da kendi aralarında savaşıp, kaybeden tarafı köle olarak kendilerine aldıklarını görüyoruz. bu da kesinlikle doğru bir şey değil ve savaş ganimeti kültürü bizde de var, bu da bir şekilde sömürgecilik değil mi? ne kadar acı olursa olsun, bu dünyada güçsüzseniz, doğduğunuz evden başlayarak, karşılaştığınız tüm ortamlarda üzerinize basmaya çalışanlar, sizi susturanlar, mobbing uygulayanlar oluyor, ne yazık ki... tüm insanlığın ayıbı.
bu konuda susuyor olmak, kabullenmekte, çok büyük bir suç. yine romandan küçük bir örnek; köle prens diğer kölelere isyan çağrısında bulunuyor, ancak onlar isyana katılmıyorlar, yani o kadar kalabalık insan başkaldırdığında bir değişiklik yapabilir, evet karşındaki insanın yaptığı şeye söylenecek söz yok, o kadar kötü, ama sen de susuyorsun, o gün orda ölebilirsin evet ama yarın senin çocukların torunların köle olmaz. bu yüzden hala birilerinin kanı emiliyorsa, hala birileri acı çekiyorsa, zamanında susan insanlar yüzünden. şerefli bir ölümü, köle olarak yaşamaya tercih etmeyenler yüzünden.
herkesin kendine göre suçu var bu konuda, demek istediğim şey bu. tarihi değiştiremeyiz ancak ders alabilir ve bugünü değiştirebiliriz.