avukatım deyince herkesin dededen atadan kalma taşınmazlarını gündeme getirmesi

miras davalarına bakmıyorum diyerek savusturulabilir. insanı canindan bezdirir. yılların avukatıyim daha kendi dedelerimden kalan araziyi alamadım. üzerime gelmeyin.

+siz ne işle meşgulsünüz?
-ben avukatım.
+haa. ne güzel.
-...
+...
-...
+hazır sizi bulmuşkene, bizim dededen kalma gemlik'te 10 dönüm bir zeytinliğimiz varıdıı... dedem ölünciieyeee.

diye konuya dalınır.

bu bir türk hastalığıdır. avukatlara özgü değildir.

doktor polis sıhhi tesisatçı, hangi meslek sahibiyle sohbet etsek hemen bir sorunumuzu sorarız ayaküstü.

herkesin dededen-atadan kalma taşınmazlarının bir şekilde gasp edildiğinin göstergesidir. maalesef bu gaspın mağdurlarından biri de benim… ah kadı dedem sağ olsaydı, köşede otursaydı

hukukçu olduğum için , sık sık başıma gelen olay.

bu sebeple çoğu zaman avukatım diyemiyorum. ticaretle uğraşıyorum deyip konuyu direkt kapatıp kurtuluyorum. mezun olduğumuzda böyle hayal etmemiştik.

atadan dededen zengin olan kafası rahatların işidir. bana avukatım de mesela he eyiymiş derim.

çözümü aslında çok basit olan hede.

adamına göre değişken olmak kaydıyla, biz x bin liraya bakıyoruz gelin yerimize görüşelim diyerek kolaylıkla savuşturulabilir. konuyu kendileri direkt kapatır.

bu x bin lirayı da adamına göre ödeyemeyeceği/ödemekten imtina edeceği bir tutar olarak söylemek gerekiyor.

özellikle yeni avukatlar için belirtmek gerekir ki, gerçekten bir şey çıkacak bir miras varsa, emin olun avukat olduğunuzu ayaküstü öğrenen biriyle bu muhabbetin içine girmeden çoktan o iş bir avukata verilmiştir. bir ümitle boşa kürek çekmeyin

tabi ki, üstelik alternatifi bol ve uzun bir liste; "beni boşar mısın? çünkü eşim bana bunu bunu yapıyor" "filancaya şunu yapsam kaç yıl yerim?", " xxevime şu kadar para yatırmıştım, geri alabilir miyim yoksa dolandırıldım mı?"

anlamaya çalışıyorum ki, kimi zaman iyi olacak hastanın doktor ayağına gelir mantığı ile hüsnüniyetle sorulan şeyler. fakat sadece bilinsin isterim* yeni tanıştığın hatta yolculuk esnasında yanında oturan kişinin ne iş yaptığını öğrenmekle başlayan bu serüven karşı taraf olan vekil/müdafii için her zaman eğlenceli olmuyor. yahu insan bazen sadece öylece oturup yolculuk yapmak ister, ablacığım neden beni bir anda icra dairesinin içine sokuyorsun ki sen. çünkü avukattan danışmanlık almak için aynı soru ya da sorunla bürosuna gitsen, aslında ücrete tabi bir şey istediğini idrak edebilirsin*