ay'a gerçekten gidildi mi sorunsalı
başlık "son of artemis" tarafından 15.01.2021 18:24 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk insanlı ay görevi 1969 yılında yapılan "apollo 11" görevidir. ardından apollo 12-14-15-16-17 görevleri ile başka görevlerde gerçekleşmiştir. ayrıca iptal edilen ama tartışmalı olan apollo 18 görevide mevcuttur. tabiki bu yapılan aya inişlerin özellikle en meşhuru apollo 11 in sahte olduğu film stüdyolarında çekildiği iddialarıda mevcuttur. şimdi birkaç iddiaya bakalım.
-van allen radyasyon kuşaklarının en azından o dönem için geçişinin mümkün değildir.
- yüzey fotoğraflarındaki ışık ve gölgelerdeki tutarsızlık.
- 1972 yılından sonra neden tekrar gidilmedi.
- uzay araçlarındaki bilgisayarlar bu görev için fazla ilkeldi.
- ayda çekilen bazı fotoğraflardaki şüpheli durumlar, örneğin aydan çekilen dünya görüntüsünün etrafındaki oradaki görüntünün sonradan eklendiğini kanıtlayan siyah kare.
bunun gibi birçok iddia mevcuttur. ve yine en çok polemik oluşturan bir diğer şey ise stüdyoda çekilen görüntülerdir. nasa bu görüntülerin gerçek olduğunu kabul etmiş fakat bunların prova görüntüsü olduğunu söylemiştir. ayrıca sürekli dile getirilen bir başka konuya daha açıklık getirmek isterim. aya yerleştirilen yansıtıcı plakalarını burdan amatörce gözlenmesi mümkün değildir. oraya bir lazer tutup bunun geri dönüşünü göremezsiniz.
benim kişisel görüşüm apollo görevlerinin gerçek olduğu yönünde beni asıl düşündüren şey ise bu görevlere neden son verildiği, rusların neden ay görevi yapmadığı. maddi sebepler olduğunu hiç sanmam, mars veya venüse araç göndermek eminim daha masraflıdır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ4upSFn0h6bhy3rMKoSwpMkIiSaBgdZEmvqg&us.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCxKaIR5oLjZ4dMrRcgUxSDMHA1oZfm3mFsg&usq.jpg)
-van allen radyasyon kuşaklarının en azından o dönem için geçişinin mümkün değildir.
- yüzey fotoğraflarındaki ışık ve gölgelerdeki tutarsızlık.
- 1972 yılından sonra neden tekrar gidilmedi.
- uzay araçlarındaki bilgisayarlar bu görev için fazla ilkeldi.
- ayda çekilen bazı fotoğraflardaki şüpheli durumlar, örneğin aydan çekilen dünya görüntüsünün etrafındaki oradaki görüntünün sonradan eklendiğini kanıtlayan siyah kare.
bunun gibi birçok iddia mevcuttur. ve yine en çok polemik oluşturan bir diğer şey ise stüdyoda çekilen görüntülerdir. nasa bu görüntülerin gerçek olduğunu kabul etmiş fakat bunların prova görüntüsü olduğunu söylemiştir. ayrıca sürekli dile getirilen bir başka konuya daha açıklık getirmek isterim. aya yerleştirilen yansıtıcı plakalarını burdan amatörce gözlenmesi mümkün değildir. oraya bir lazer tutup bunun geri dönüşünü göremezsiniz.
benim kişisel görüşüm apollo görevlerinin gerçek olduğu yönünde beni asıl düşündüren şey ise bu görevlere neden son verildiği, rusların neden ay görevi yapmadığı. maddi sebepler olduğunu hiç sanmam, mars veya venüse araç göndermek eminim daha masraflıdır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ4upSFn0h6bhy3rMKoSwpMkIiSaBgdZEmvqg&us.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRCxKaIR5oLjZ4dMrRcgUxSDMHA1oZfm3mFsg&usq.jpg)
devamını gör...
2.
yok kardeşim o cektikleri fotolar hepsi fotomontaj inanmayın.
devamını gör...
3.
konuyla alakalı aya gidilmemesinin sebebi ayın para yatırılacak kadar değerli bir yer olmaması. bir kere gidildi bakıldı görüldü. bir uzay projesi aşırı maliyetli ve zaman alan bir şey. ve ay bu emek karşılığında hiçbir şey vadetmiyor. karşılığını vermiyor. gidilmesi için birgün bir sebep çıkarsa halihazırdaki devletler en önden atlar aya gitmek için. bu yüzden projeler iptal edildi, üzerinde uğraşılmıyor. ay bir mars değil. mars hala üzerinde çalışılan bir gezegen. keşfediliyor, inceleniyor. getirisi büyük yani.
devamını gör...
4.
gidildi ben aydaki kraterim.
devamını gör...
5.
gidilmedi diye cevap verilecek sorunsal. hepsi şaka aslında. en sonunda "kan-dır-dım nazlı yarim sonunda çılgın sözlerle" diyerek kenan doğulu fırlayacak sahneye. nasa aslında hepsinin birer şaka olduğunu itiraf edecek.
devamını gör...
6.
gidilmese rusya 50 kere ayağa kalkmıştı.
devamını gör...
7.
"gidilmese rusya 50 kere ayağa kalkmıştı.
15.01.2021 19:36trevor philips"
rusya 50 kere ayağa kalktı zaten.
zamanında yapılmış olan nasa kazığıdır. evet. ilk de değildir. nasa millet ile dalga geçmeyi sever.
şu an ayda takla bile atılır fakat bu, zamanına, insanları alaya aldığı gerçeğini değiştirmez.
15.01.2021 19:36trevor philips"
rusya 50 kere ayağa kalktı zaten.
zamanında yapılmış olan nasa kazığıdır. evet. ilk de değildir. nasa millet ile dalga geçmeyi sever.
şu an ayda takla bile atılır fakat bu, zamanına, insanları alaya aldığı gerçeğini değiştirmez.
devamını gör...
8.
imagine dragons'un "on top of the world" parçasıyla tiye aldığı durum.
devamını gör...
9.
ay değil o ayvatan, yakında biz gideceğiz daha önce kimin gittiği önemli değil. evet yine yeni yeniden verr mehteri ve seri dombraya geçiş yap verrr!
devamını gör...
10.
cahil turnusolu konu. işte bir takım komiklikler şakalar...
devamını gör...
11.
bazı çevrelerce hâlâ tartışılan sorunsal. öncelikle başlık sahibini tebrik ediyorum. konu hakkındaki iddiaları, antitezleri ve kendi görüşlerini açıkça yazmış, görsel ve işitsel medyalarla desteklemiş, gayet objektif ve bilgilendirici bir başlık. benim gayet değersiz görüşüm ise gidildiği yönünde, masrafları ve pek bir getirisi olmadığı için programın durdurulduğu kanaatindeyim.
devamını gör...
12.
apollo 11 çekimlerini stanley kubrik'in yaptığı söylemleri de var. bir de van allen kuşağının aslında geçilememesi teorisi.
devamını gör...
13.
ayın üzerine konulduğu söylenen lazer yansıtıcıyı gerekli ekipmanı olanların test etmesiyle açıklığa kavuşacak olandır. hatta kavuşmuş olandır diyebiliriz. böyle kesin bir bilgi varken hala gidildi gidilmedi komplo teorilerinin olması da ayrı bir konu. belki bu lazer yansıtıcıyı test edecek herkesin beynini yıkıyorlardır, o da olabilir. kim bilir.
devamını gör...
14.
(bkz: the dark side of the moon)
devamını gör...
15.
soğuk savaş döneminde sscb ve usa arası gergindir.
sovyet rusya, olimpiyatlarda madalyaları toplayan yetenek avcısıdır, komşu ülkeleri üzerinde ideolojik nüfüz sahibidir. bilimsel araştırmaları sır gibi saklanır. böylesine rekabetin yoğun olduğu dönemlerde iki ülke halkına düzenli olarak düşmanlık pompalanır.
kominizm kötüdür, dünya’nın kurtarılmasında misyon amerikanındır.
böyle tiyatral bir ortamda sovyetler cengiz aymatov un “gün olur asra bedel” kitabında da bahsettiği gibi; kazakistan bozkırlarına devasa gizli uzay araştırma üstleri kurar.
amerikanın tüm korkuları 12 nisan 1961 de sovyetler birliği pilotu ve kozmonutu yuri aleksiyeviç gagarin ‘nin vostok uzay aracıyla uzaya çıkarak dünya yörüngesinde turunu tamamlaması ile gerçek olur.
sovyteler, uzaya çıkan ilk toplum olmayı başarmış ve uzay çağını başlatmıştır. pek bilinmese de sovyetler daha sonra aya insansız hava aracı indirilebilmiştir.
amerika bir kez daha sovyetlerin gerisinde kalmış, halkının gözünde, kötü bir yönetim olarak pompalanan kominizime karşı yenilmiştir. artık daha da ötesinde bir başarı elde edilmesi şarttır.
işte bu şartın gerekliliği ile 20 temmuz 1969'da apollo 11 görevinin komutanı olan amerikalı neil armstrong un ay a ayak basan ilk insan olduğu haberleri büyük bir sevinç ile duyurulmuştur. ancak armstrong 1971 yılında nasa'dan ayrılarak 1979 yılına kadar cincinnati üniversitesi'nde uzay mühendisliği bölümünde profesör olarak çalışmıştır.
sen aya ilk adım atan insan olacaksın ama sonrasında üniversite de hocalık yapacaksın mütevazi bir seçim sizce de öyle değil mi?
tüm bu süreçleri düşündüğünüzde ; bana göre ,zamanın şartları sebebi ile düzenlenmiş bir sahnedir herşey. tabiki de bu sadece benim komplo teorim.
sovyet rusya, olimpiyatlarda madalyaları toplayan yetenek avcısıdır, komşu ülkeleri üzerinde ideolojik nüfüz sahibidir. bilimsel araştırmaları sır gibi saklanır. böylesine rekabetin yoğun olduğu dönemlerde iki ülke halkına düzenli olarak düşmanlık pompalanır.
kominizm kötüdür, dünya’nın kurtarılmasında misyon amerikanındır.
böyle tiyatral bir ortamda sovyetler cengiz aymatov un “gün olur asra bedel” kitabında da bahsettiği gibi; kazakistan bozkırlarına devasa gizli uzay araştırma üstleri kurar.
amerikanın tüm korkuları 12 nisan 1961 de sovyetler birliği pilotu ve kozmonutu yuri aleksiyeviç gagarin ‘nin vostok uzay aracıyla uzaya çıkarak dünya yörüngesinde turunu tamamlaması ile gerçek olur.
sovyteler, uzaya çıkan ilk toplum olmayı başarmış ve uzay çağını başlatmıştır. pek bilinmese de sovyetler daha sonra aya insansız hava aracı indirilebilmiştir.
amerika bir kez daha sovyetlerin gerisinde kalmış, halkının gözünde, kötü bir yönetim olarak pompalanan kominizime karşı yenilmiştir. artık daha da ötesinde bir başarı elde edilmesi şarttır.
işte bu şartın gerekliliği ile 20 temmuz 1969'da apollo 11 görevinin komutanı olan amerikalı neil armstrong un ay a ayak basan ilk insan olduğu haberleri büyük bir sevinç ile duyurulmuştur. ancak armstrong 1971 yılında nasa'dan ayrılarak 1979 yılına kadar cincinnati üniversitesi'nde uzay mühendisliği bölümünde profesör olarak çalışmıştır.
sen aya ilk adım atan insan olacaksın ama sonrasında üniversite de hocalık yapacaksın mütevazi bir seçim sizce de öyle değil mi?
tüm bu süreçleri düşündüğünüzde ; bana göre ,zamanın şartları sebebi ile düzenlenmiş bir sahnedir herşey. tabiki de bu sadece benim komplo teorim.
devamını gör...
16.
nasa stüdyolarına sormak gerekir.
devamını gör...
17.
arkadaşlar neil amcam gerçekten aya çıktı. bakın sırf neil amcamın onuru için burada itiraf ediyorum evet ben neil armstrong'un yeğeniyim. hatta beni de götürdü. tabi bu formumla değil. yanına giderken yemek al demişler bu da portakal almış cebine koymuş. dönüşte de o portakalı yemeyi unuttuğu için getirip babama vermiş babam da ay görmüş portakal deyip afiyetle yemiş. yani ben ay'a vitamin basan ilk portakalım.
devamını gör...
18.
ben gidildiğine inanmıyorum. aya insansız bir uzay aracı bile gönderirken bir ton sorun çıkıyor. bir insan başarılı bir şekilde oraya iniş yapmış olamaz.
devamını gör...
19.
ay gidilemeyecek bir yer midir? nasa neden böyle bir komplo kursun? bu komplo iddiasının sscb ile olan uzay mücadelesi dışında mantıklı bir açıklaması var mı? o zaman sscb venüs'e araç göndermedi mi diyeceğiz mesela?
(bkz: komplo teorisi)
(bkz: komplo teorisi)
devamını gör...
20.
ay'a gidilmiştir ve amerikalılar da bunu başarmıştır. bunun üzerine komplo teorileri yazmaya gerek yok. eğer insanlık ve bilim tarihini iyice okursanız, orada şunu görürsünüz. bilim ve tarih eşlenik olarak birbiriyle beraber yol alır. insanoğlu tarihin en karanlık çağlarından beri uzay'a karşı bir merak içinde olmuştur ve önce yeryüzünden uzayı gözlemlemeye çalışmış, başarılı olmuş ve bu sayede takvimler ile matematiksel formülleri keşfetmiştir. daha sonraları en büyük tutku uzaya çıkabilmek ve ay'a erişebilmek olduğundan, 19.yy'dan itibaren bunun üzerine deliler gibi çalışıp inanılmaz buluşların kapısını aralamıştır.
bu işin kopuş noktası aslında newton'un klasik mekanik yasalarını ortaya koymasıyla başlamış, bilim eski yunan filozoflarının da temelini attığı düşüncelerin üzerine hızlı bir şekilde gelişme göstermiştir. daha sonra buharlı motorların keşfiyle bu ivmelenme iyice artmış, 19.yy'ın ikinci yarısından sonrada devamlı olarak aşama kaydetmiştir. 20.yy'a gelindiğinde uçak motorları yapımına başlanmış ve 1920'lerden itibaren bu teknoloji exponential olarak zıplaya zıplaya sürmüştür. özellikle de alman bilim adamlarının jet motorları üzerine o muazzam çalışmalarıyla da bilim yönünü bulmuştur.
bakın burada şu noktayı kaşırmamak lazım, bilim de bir meta bilindikte sonra bunun üzerinde çok fazla düşünülmez. eğer madde olarak tespitleri yapılıp ortaya konulduysa, sürekli aynı konu üzerinde git gel yapılmaz. örneğin, 1940 yıllarından itibaren tüm uçaklar özellikle ticari tüm uçaklar, savaş jetleri vs hariç, hep 30bin feet ya da 10 km yükseklikte yaklaşık olarak uçarlar çünkü bu yükseklikteki uçuşla min. yakıt sarfiyatıyla max. performans elde edilir. çünkü yerçekimi kuvvetleriyle uzay kuvvetlerinin birbirine en az etkisi olan nokta yaklaşık bu civardadır. bu nedenle 80 yıldır uçaklar hep bu irtifada seyir ederler. şimdi eğer ki ortaya farklı bir perspektif koyulmazsa ki koyulamayacağına da göre çünkü bu bir doğal kanun, bunu nasıl değiştireceksin ki?, uçaklar 100 yıl da 1000 yıl da geçse bu şekilde uçmaya devam eder.
buradan yola çıkarsak, ay yarışı ulaşılması gerek bir en üst hedefti. bu uğraşlar sonucunda ve tabi büyük denemeler oldu, ay'a ulaşıldı. mesela ay'a varılmadan 15 yıl önce japonya'ya atom bombası atacak kabiliyette bir teknolojik imkan vardı. bunu unutmamak lazım. hatta ww1'de bile ne donanma güçleri ve imkanlar vardı. bilim aşırı hızlı ilerler hele de o devirlerde muazzam hızlıydı.
ay'a varıldıktan ve ay üzerinde keşifler yapıldıktan sonra sonuçlar ortaya kondu ve bu dünya tarafından da ortaklaşa kabul edildi. çünkü oradan malzemeler getirildi, bu malzemeler üzerinde bilimsel çalışmalar yapılıp makaleler yayınlandı. tüm bilimadamları bunları onayladılar her ülkeden...
şimdi bu aşamadan sonra bu komplo teorileri nereden geliyor? asimetrik bilgi denilen, kökeni ve çıkışı belli olmayan ve bir hedeften ziyade rastgele bir misyonla hareket eden tuhaf bilgiler, her zaman genel halk tarafından kolaylıkla benimsenip yol bulur çünkü bir şeyin doğru ve yanlış olduğunu bilmek için önce o şeye hakim olacak düzeyde bilgi birikiminizin olması lazım...insanlığın genelinde de bu olmadığından kolaylıkla manipüle edilip kandırılma yolu çok daha açık. insanların geneline hep şu şekilde bir tarz daha hoş gelir; aslında ay'a gidilmedi, bunların hepsi bir oyun ve büyük derin güçler milleti kandırıyor ...işte olay bu kadar basit..bu hemen toplumda yer tutar çünkü bakın kökeni yok,çıkış noktası herhangi bir somut veriye dayanmıyor ve salıyor çayıra gidiyor. işte bu tam bir asimetrik bilgidir...aynısını coivd19 aşılarında da gördük, bunlar hep olur ve hep halk tarafından benimsenir. çünkü halklar efsaneler ister, inanmak ister, bir açıdan motivasyon...
şimdi aklı selim bir kişi bu sözlere karşı şunu der; ya kardeş sen böyle böyle diyon ama var mı kaynağın? delillerin neler? hangi somut verilerle bunları söylüyorsun? bu sözlerin dayanağında hangi bilimsel kuruluşlar ve alanında uzmanlar var işte, sorulması gerekenler de bu kadar basittir. çünkü birşey deniliyorsa ve bu ciddi birşeyse, bunu öyle karambole sallayamazsınız, ortaya delil ispat ve herkesce kabul edilebilecek makul veriler bilgiler koymalısınız...
işte size yol işte size çözüm işte size bilmsel gerçeklik ve tüm olaylar...
komplo teorileri her nekadar boş olsa da olaylara farklı açıdan bakmak açısından gereklidir ama öyle sapıtacak ve saçmalayacak kadar değil, dengeyi ve dozu ayarlayacak ve ona göre düşüneceksiniz.
eyyorlamam bu kadar...
bu işin kopuş noktası aslında newton'un klasik mekanik yasalarını ortaya koymasıyla başlamış, bilim eski yunan filozoflarının da temelini attığı düşüncelerin üzerine hızlı bir şekilde gelişme göstermiştir. daha sonra buharlı motorların keşfiyle bu ivmelenme iyice artmış, 19.yy'ın ikinci yarısından sonrada devamlı olarak aşama kaydetmiştir. 20.yy'a gelindiğinde uçak motorları yapımına başlanmış ve 1920'lerden itibaren bu teknoloji exponential olarak zıplaya zıplaya sürmüştür. özellikle de alman bilim adamlarının jet motorları üzerine o muazzam çalışmalarıyla da bilim yönünü bulmuştur.
bakın burada şu noktayı kaşırmamak lazım, bilim de bir meta bilindikte sonra bunun üzerinde çok fazla düşünülmez. eğer madde olarak tespitleri yapılıp ortaya konulduysa, sürekli aynı konu üzerinde git gel yapılmaz. örneğin, 1940 yıllarından itibaren tüm uçaklar özellikle ticari tüm uçaklar, savaş jetleri vs hariç, hep 30bin feet ya da 10 km yükseklikte yaklaşık olarak uçarlar çünkü bu yükseklikteki uçuşla min. yakıt sarfiyatıyla max. performans elde edilir. çünkü yerçekimi kuvvetleriyle uzay kuvvetlerinin birbirine en az etkisi olan nokta yaklaşık bu civardadır. bu nedenle 80 yıldır uçaklar hep bu irtifada seyir ederler. şimdi eğer ki ortaya farklı bir perspektif koyulmazsa ki koyulamayacağına da göre çünkü bu bir doğal kanun, bunu nasıl değiştireceksin ki?, uçaklar 100 yıl da 1000 yıl da geçse bu şekilde uçmaya devam eder.
buradan yola çıkarsak, ay yarışı ulaşılması gerek bir en üst hedefti. bu uğraşlar sonucunda ve tabi büyük denemeler oldu, ay'a ulaşıldı. mesela ay'a varılmadan 15 yıl önce japonya'ya atom bombası atacak kabiliyette bir teknolojik imkan vardı. bunu unutmamak lazım. hatta ww1'de bile ne donanma güçleri ve imkanlar vardı. bilim aşırı hızlı ilerler hele de o devirlerde muazzam hızlıydı.
ay'a varıldıktan ve ay üzerinde keşifler yapıldıktan sonra sonuçlar ortaya kondu ve bu dünya tarafından da ortaklaşa kabul edildi. çünkü oradan malzemeler getirildi, bu malzemeler üzerinde bilimsel çalışmalar yapılıp makaleler yayınlandı. tüm bilimadamları bunları onayladılar her ülkeden...
şimdi bu aşamadan sonra bu komplo teorileri nereden geliyor? asimetrik bilgi denilen, kökeni ve çıkışı belli olmayan ve bir hedeften ziyade rastgele bir misyonla hareket eden tuhaf bilgiler, her zaman genel halk tarafından kolaylıkla benimsenip yol bulur çünkü bir şeyin doğru ve yanlış olduğunu bilmek için önce o şeye hakim olacak düzeyde bilgi birikiminizin olması lazım...insanlığın genelinde de bu olmadığından kolaylıkla manipüle edilip kandırılma yolu çok daha açık. insanların geneline hep şu şekilde bir tarz daha hoş gelir; aslında ay'a gidilmedi, bunların hepsi bir oyun ve büyük derin güçler milleti kandırıyor ...işte olay bu kadar basit..bu hemen toplumda yer tutar çünkü bakın kökeni yok,çıkış noktası herhangi bir somut veriye dayanmıyor ve salıyor çayıra gidiyor. işte bu tam bir asimetrik bilgidir...aynısını coivd19 aşılarında da gördük, bunlar hep olur ve hep halk tarafından benimsenir. çünkü halklar efsaneler ister, inanmak ister, bir açıdan motivasyon...
şimdi aklı selim bir kişi bu sözlere karşı şunu der; ya kardeş sen böyle böyle diyon ama var mı kaynağın? delillerin neler? hangi somut verilerle bunları söylüyorsun? bu sözlerin dayanağında hangi bilimsel kuruluşlar ve alanında uzmanlar var işte, sorulması gerekenler de bu kadar basittir. çünkü birşey deniliyorsa ve bu ciddi birşeyse, bunu öyle karambole sallayamazsınız, ortaya delil ispat ve herkesce kabul edilebilecek makul veriler bilgiler koymalısınız...
işte size yol işte size çözüm işte size bilmsel gerçeklik ve tüm olaylar...
komplo teorileri her nekadar boş olsa da olaylara farklı açıdan bakmak açısından gereklidir ama öyle sapıtacak ve saçmalayacak kadar değil, dengeyi ve dozu ayarlayacak ve ona göre düşüneceksiniz.
eyyorlamam bu kadar...
devamını gör...