aydın büyükşehir belediyesi’nin akp’ye katılması

korkusu olan zaten karşı tarafa geçsin bize korkmayacak direnecekler lazım kimseye geçme demeyin herkesin onuru kadar

''kirli aziz''* ile en yüksek iş ilişkisi olan il aydın* idi. ikincisi kütahya imiş.*
ne gösterdilerse artık: ''ya içeri atıl ya akape'ye katıl'' denmiş.buradan

özlem'de seçimini yapmış. akape'ye utanç katılımı yarın olacakmış. canlı yayınlanırsa olay beklentisi ile izlerim.

şu olaylara "siz biz" diye baktığımız sürece burnumuz boktan kurtulmayacak. siyaset sadece kendini düşünür. aynı futbol kulüpleri gibi. insanlar da, üç kuruş kazancınızdan arttırıp fanatizm peşinde koşar.

not: büyük resim kursları veriyorum. 50x70 tuvalde çalışıyoruz. saati 100 euro, kdv dahil. tuvali biz veriyoruz. onu kullanmıyoruz zaten.*

entry neydi? entry kaynaktı, entry emekti...
biri sevabına link falan atsın bu ne linksizliktir?

onur ve koltuk arasında kalınca koltuğu seçmeyi tercih eden bir başkanın verdiği karardır.
oysa , iktidar çevresinden gelen tehditlere karşı partimden değil, ama belediye başkanlığından istifa ediyorum diyerek görevini bırakabilir ve onurlu bir şekilde başı dik yaşayabilirdi ,hani “topuklu efe” idi ya kendisi!! koltuk ve makam yine kazandı…ayrıca: başkan çerçioğlu'nun aile şirketi jantsa'nın durumu da ilginç: 2.4 milyar lira borç, ciro ve kârda sert düşüş var.. topuklu efenin chp den topuklaması çok da şaşılacak bir şey değil gibi.


buradan

x'te bir hesaba göre kuşadası belediye başkanı ve özgür özel, imar izinleri konusunda çok üstüne gittiği için böyle bir karar almış.

buradan

özlem çerçioğlu'nun aydın'da sokağa çıkamaması ile sonuçlanacak olan eylemdir.

doğma büyüme aydın nazillliliyim. aydın merkez ben bildim bileli chplidir. nazilli ise merkez sağa yakındı. ben küçükken esat ergüler belediye başkanıydı. partisini tam hatırlamıyorum, dyp olabilir. 3 dönem sonunda görevi bırakınca yerine mhpli birini seçtiler. bir süre sonra istifa edip akpye geçti ve çok eleştirildi. sonraki belediye başkanı iyi partiden seçildi. o da istifa edip akpye geçti. nazilli halkı köpürdü. sokakta yürütmediler o adamı. son yerel seçimde akp esat ergüler'i aday gösterince tamam dedim kendi kendime, akp bu sefer doğrudan alacak. ama nazilli ilk kez %50'nin üzerinde bir oyla chpli belediye başkanı seçti. bakın merkez sağa yakın nazilli'de bunlar olduysa, varın siz düşünün aydın'da neler olacak.

aydın biraz küçük izmir gibidir. göç aldığı için akpye oy çıkar çıkmasına ama yerlisi atatürkçü, cumhuriyetçidir. akpye geçmez, geçmeyi kabul etmez. chpnin ota sürülecek aklı olsaydı, adı şaibeli o topuklu efeyi aday göstermezdi. işlediği suçlardan yırtmak için akpye geçtiğini hepimiz biliyoruz. aydın halkı da içine sine sine oy vermemişti zaten. bizim son seçimde kılıçdaroğlu'na oy verme motivasyonumuz ile aynıydı motivasyonları. akp bir sonraki yerel seçime kadar özlem'i kullanarak aydın'ın rantını yiyecek, sonra chp o koltuğa eşeği aday gösterse seçimi yine alacak. bunu herkes biliyor. özlem de siyasi kariyerini hapse girmeden bu şekilde noktalıyor. gitmeden cebini doldurmayı da ihmal etmeyecektir.

izleyin ve görün.

yıllardır boşa söylemiyorum chp akp nin stepnesidir diye.

gene de siz bilirsiniz.

böyle saçma iş mi olur arkadaş. seçmen akp'ye oy vermedi ama şehri akp'li belediye tarafından mı yönetilecek? koca belediye sadece başkandan ibaret değil ki. diğer insanların kendi fikirleri yok mu? aşiret gibi "ağalarını" mı takip ediyorlar? bir tane vatandaş siyasi fikrini değiştirdi diye herkes başka partiye mi geçecek? yoksa başkan hariç herkesi kovup yerlerine akp'lileri mi yerleştirecekler?

siyasetçilerin bu tür parti değişikliklerinde seçmenin iradesini yok sayacak uygulamalar önlenmeli. aydınlılar belediye binası önünde en sert dille (bkz: protesto) yapmalı. başkan akp'li olmak istiyorsa gidip olsun, ama belediyeyi bıraksın.

en başta chp'nin bu durumu önlemek için her şeyi yapması lazım. yoksa halk bir daha chp'li adaylara güvenip oy vermesin. gerçi kim aday gösterilirse gösterilsin gidip tıpış tıpış verirler. ama insan seçmenden de biraz omurgalı olmasını bekliyor işte.

patates suratlı teyzeciğim...

sana bayıldığımızdan değil, ak belediyecilik buralara gelmesin diye sana oy verdik hep.

ama şu yaptığına bak!..

sürekli "çerçioğlu aydın için durmadan çalışıyor" falan yazılı billboard neyim görmekten de gına gelmişti zaten.

madem aydın halkına hizmet için o denli yanıp tutuşuyordun, kendini feda etseydin, bizi etmek yerine?..

yazık...

silinecek edit:
yukarıda lietunant dan eylem demiş, haklıdır. cumhutiyete bağlı oyuna sahip çıkan seçmen bunu yapmalıdır.
ama....
chp seçmeni haydi eylem yapsın bakalım özgür yaptıracak mi o eylemi?
yoksa süreç denen ucubelik yarışı için verdiği tavizlere mi sayacak ekose ceketli başgan?...
ne de olsa zombileştirilmiş seçmenden %22 zaten garanti mi?
entry:
öyle hoşuma gidiyor o kadar içimin yağları eriyor ki bunları izlerken.
çünkü biz demiştik kardeşşş...
türkiye cumhuriyeti'nin değerleri ile bu kadar oynamaya kalkınca ve hep aynı kesimin oylarını "alabilmek" için bu kadar yağlayınca bunca taviz verince bunlardan bir zikkim olmayacağı 2010'lardan beri belliydi zaten.
bu yüzden dipten gelen dalga* çok sert geliyor dedik, z kuşağı kurucu değerlere sahip çıkıyor dedik.
ne oldu; fettoşçusu, terör sevicisi, taşnakçısı, tarrrikatçısı üzerimize kalkıştı.
biz halanaynı yerdeyiz, diğerleri şimdi birbirine bok atma ve laf sokma telaşında.*
bu daha ne ki?
biri sözde sürecin patladığını seziyor, diğeri hala tasmasını tutanlara onu "öğreniyorum bunu öğreniyorum" diye selam yollamak derdinde.
sonra üşümezsoy diye bir hoca çıkıyor "sizin demokratikleşme dediğiniz kim daha fazla ihale alsın kavgasıdır" deyip malum kesimin kanalında kestirip atıyor.
hiçbir şey yapmasa iktidar olacak olan ana muhalefetin tek derdinin ne olduğu çıkıp açıklama yaparken gözlerinden ateş fışkıran özgürün ses tonuna bakın, zaten anlarsınız.
bizim uzun zamandır farkında olduğumuz gerçeklerin artık yaşı yetenlerin de farkında olması işte tam da bu sebeplerle öyle böyle keyif vermiyor.
biri gençlerin umudunu bitirme öbürü ümitlerini söndürme yarışında.
özlem ç. vasıtası ile bu artık ete kemiğe bürünmüş buz gibi bir gerçektir.
mızrak çuvalı yırtarak çıktı.
şimdi kime girecekse o düşünsün.

topuklu efe ambalajında penguen olur mu tabii. aydın coğrafyasında hem de..(ha bu aydın halkının seçimini de değiştirmez.. izmirde istanbulda ankarada değiştirdi mi. çürük elmaları halkta görür o kadar.)

zerre kadar şaşırmadığım gibi gayet de beklediğim türden bir olay.

zamanında birilerine çok şaşıracaksınız demiştim, gerçekleri öğrendiğinizde çok şaşıracaksınız demiştim..

dünyayı satanistler yönetiyor haberiniz yok.. *

büyük sayılabilecek bir belediyeye meslek yüksek okulu mezunu birini seçiyoruz, daha doğrusu deniz baykal gibi adamlar kendi sözünden çıkmayacağını düşündüğü düşük seviyeli kişileri önümüze getiriyor. parti içi demokrasiyi getirmedikçe ve siyaseti sadece zenginlerin yapabildiği bir eylem olmaktan çıkarmazsak bok içinde çırpınıp dururuz.
osmanlı son zamanları dahil belki son 150 yılın en yetersiz eğitimsiz siyasi kadrosu önümüzde iktidar , muhalefet hepsi dahil.

gündem değiştirmek için yaptıkları o kadar aşikar ki. açalım düz mantık akp nin bu hamlesi neye yarar? çok çok 3 sene orayı işgal edebilir sonraki seçimde aydından %1 bile oy alamaz.

sizce bunu bilmiyor mu ete kemiğe bürünmüş iblisler? gayet iyi biliyorlardır, bilmelerine rağmen yapıyorlarsa burada başka bir amaç vardır.

hep olduğu gibi gündemi başka yöne çekmek, sis atmak yani yaptıkları başka bir şey değil.

ihanet komisyonunu arka plana düşürmek istiyorlar, halk bu yemle uğraşırken onlar arka planda ulus devleti iğdiş etmeye devam edecekler.

uyanın gelmeyin bu oltalara, çok dikkatli olmak zorundayız.

tam bir siyasi omurgasızlik. 19 marttan sonra korktuğu var demek ki... o oylar sana değil partineydi.
oldukça erkeksi bulduğum bir kadın belediye başkanın oynak, politikacı erkeklerden daha iyi siyaset yaptığının göstergesi.

kayyuma geçeceğine ben kayyum olayım demiştir. korkudan olduğunu sanmıyorum. akp yediği dışkıları hep zurnanın son deliğinin üstüne atıp kendini aklar. yarın öbür gün kendi pisliklerini çerçioğlunun üstüne atıp topuklayacaklardır. çerçioğlu bunu adı gibi biliyor. çok büyük bir risk almış.

topuklayan efe. ilk seçildiğinde üniversitede okuyordum aydında. afişini görmüştüm ne pislik kadın bunu mu seçtiniz seçe seçe demiştim arkadaşlarıma. kadını tanımam etmem. ağzıma etmişlerdi öyle dedim diye. hissediyorum insanların tipine bakınca. aydında gold mimari rezalet belediye binasından başka ne yaptı bilmiyorum ben oralı olan varsa yeşillendirir. kaç para uçurdun da kayyum atanacak diye akp ye geçiyorsun allah bilir. dolandırıcı yuvasına kaçarsın tabi dokunulmazlık için. onursuzlar.

topuklu efelikten topuklayan efeliğe terfi etmek üzerinden siyaseti anlayalım artık. millet "bizim kızımız" diye sandığa koştu, sandıkta tokatladığı adama karşı siper oldu. niye? hizmet gelecek, şehir güzelleşecek falan filan... yersen! siz o kolpa vaatlere kanarken, herkes kendi geleceğinin hesabındadır.

siyasette kural basit kardeşim, önce can, yani koltuk; sonra canan, yani o koltuğun dokunulmazlık zırhı. onların gözünde seçmen dediğin üç güne unutur, ama o adliyedeki kalın dosyalar var ya, onlar unutmaz. en zayıf anını beklerler.

peki, köşeye sıkışan uyanık siyasetçi ne yapar? "ilkelerim, onurum" diye hapsi boylayıp enayi durumuna mı düşer? eski rus edebiyatında, veya film-noir sinemasında kaldı onlar. anında dümeni gücün estiği yöne kırar. dün sövdüğüne bugün "reisim" çeker, dün lanetlediği rozeti de yakasına takar, yürür gider. çünkü bu işlerde sağ-sol yok, sadece "rant" var, anladın mı?

onlar için bu bir ihanet değil, bu bir ticari zeka. "kayyum atayıp beni indireceklerine, ben kendim kayyum olurum" aydınlanmasıdır bu. düşman karargahına sızmak değil, direkt general olarak atanmak daha karlı elbette. o yüzden bu büyük vizyona, bu eşsiz kıvraklığa şapka çıkarmalısınız. çünkü siyasi arenada sizin düşündüğünüz hamleler değil, en iyi kıvraklığı yapanlar kazanır. omurga dediğin ne ki, sadece eğilip bükülmeye engel olan lüzumsuz bir ağırlık.

sabık hatay büyük şehir belediye başkanı lütfü savaş, 2009-14 yılları arasında akp üyesi olarak kazandı belediye başkanlığını. dönem sonunda partisinden istifa etti, chp'ye katıldı. chp üyesi olarak belediye başkanlığı yaptı 10 yıl. 2023 yılında hatay'ı yok eden deprem felaketinde kendisi, kibrit kutusu gibi yan yatan rönesans rezidansı müteahhitinin villasında, depremden korunuyordu. rezidansta ise gayri resmi rakamlara göre 900'ün üzerinde insan ölmüştü. bunların 52'sinin cenazesi bile bulunamadı.
antalya belediye başkanı muhittin böcek akp'nin öncülü anap'ta yetişen sağcı bir adamdır.
bunun gibi pek çok örnek veririm size.
sonuç itibariyle, eski bir banka reklamının sözleriyle "yok aslında birbirimizden farkımız ama eh biz cumhuriyet halk partisiyiz" diye bir şey var.
ölmez de sağ kalırsak bir gün size celal doğan'ı anlatırım.