1.
kışları hariç yaşadığım davutlar'ın dahil olduğu aydın'ın belediyesidir. kışları da izmir'de yaşıyorum ve bundan bahsetmemin sebebini de yazının ilerilerinde göreceksiniz.
ülkenin şu anda en büyük gündem maddesinin başrolü olan belediyedir: (bkz: aydın büyükşehir belediyesi’nin akp’ye katılması) - ekleme: gerçi en taze büyük gündemimiz mücahit birinci oldu herhalde an itibarıyla.
daha doğrusu başrolde özlem çerçioğlu, yani aydın'ın belediye başkanı vardır.
kendisi x'te şöyle bir paylaşım yapmış en son:
aydın büyükşehir belediye başkanı olarak ben ve üç belediye başkanımız; cumhuriyet halk partisi içinde yaşadığımız sorunlar konusunda defalarca partinin yetkili makamlarında çözüm aramamıza rağmen maalesef bir sonuca ulaşamadık.
yaşanan anti-demokratik uygulamaların yanı sıra hem benim temel prensiplerim olan hem de aydınlılara ve aileme verdiğim dürüstlük, yasalar çerçevesinde hizmet, kamu ahlakından taviz vermeme ilkeleri nedeniyle cumhuriyet halk partisi ile aynı yolda yürüme imkanım artık bulunmamaktadır.
özellikle bilinmesini isterim ki, bu noktaya gelinmemesi için her seviyede dürüstlük, ahlak, yasalara uygunluk taleplerimizi dile getirmeme rağmen, şahsım ve ailem hedef alındık.
sonuç itibariyle cumhuriyet halk partisi’nde siyaset yapma imkanı kalmadığından ve gördüğüm lüzum üzerine parti üyeliğinden istifa ediyorum.
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şevk ve azimle; hiçbir ayrım yapmadan bugüne kadar nasıl hizmet ettiysem aydın halkının aynı prensiplerle hizmetinde olmaya devam edeceğimden hiçbir hemşehrimin şüphesi olmasın.
bütün aydınlı hemşehrilerimi saygılarımla selamlıyorum.
hiçbir zaman "sevgili" olmayan, yani aydın halkının bir muhittin böcek gibi yaygın sempatisini kazanamayan, artık saygıdeğer de olmayan özlem çerçioğlu...
temel prensiplerinden dem vurmuşsun. senin en temel prensibin, buralara ak belediyecilik gelmesin diye sana bu görevi vermemize en büyük ihaneti asla yapmama felsefesini içkinleştirmen olmalıydı. senin aydınlılara "verdiğin dürüstlük... ilkeleri"nin (o da ne demekse) neticesi, onlara hainlik yapman olmamalıydı. chp ile aynı yolu yürümek istemesen bile en kötü bağımsız kalırdın. aydın'ı satmazdın, satmaman gerekirdi.
ahlaktan falan hiç bahsetme bence zaten. senin hemşehrilerinin (ben dahil) hiçbir şeyden şüphesi yok, merak etme: bize yapılabilecek en büyük ihanette bulundun.
şimdi de aydın büyükşehir belediyesi'ne gelelim... izmir ile de daha sonra bağlantı kuracağım.
yahu aydın büyükşehir belediyesi, davutlar'da, mayıs ayında yol yaptı kaç defa. yani yabancı turistlerin buralarda fink attığı zamanlarda. ve buradaki en büyük otellerin hemen önündeki yol bunlardan biri... yani gürültü, toz, yapılmakta olan yollarda yürüme zorluğu vs... artık akp'desin ya, çerçioğlu. yol yapmanla övünebilirsin de işte biz bunları yadırgıyorduk, bilesin. bunu mesela kasım veya aralık gibi, burada yabancı turist yokken ve yerliler de pek yokken yapman daha mantıklıydı. ama sen neden nisanda, mayısta yaptırıyordun? çünkü aralıkta yaptırsan, buranın yerlilerinin %95'i burada olmayacağından, "vay be, aydın belediyesi amma da çalışıyor. helal olsun çerçioğlu ve ekibine!" denmeyecekti. sen sırf bu bize hizmet etmek için doğduğun imajını korumak ve pekiştirmek için biz burada yaşayanlarla birlikte birçok yabancı turisti irite ettin. belki de kimisi, "bu ne ya, buraya bir daha gelmeyelim" dedi ve şark kurnazlığı yapacağım derken buradaki turizmi, döviz girişini baltaladın...
ayrıca, kuşadası belediyesi ise davutlar'da sahildeki/plajlardaki işlerden sorumlu. buradaki herkese bedava şezlong ve şemsiye hizmeti sundu kuşadası belediyesi. sen/siz, yani aydın bşb ve çerçioğlu, bu nedenle kuşadası belediyesi ile çatıştın(ız). bunları hep duyuyoruz, biliyoruz...
daha fazla örnek vermek istemiyorum şu anda.
izmir konusuyla şöyle bağlayacağım konuyu ve yazımı... ankara gibi, iç anadolulu ve belli oranda muhafazakar bir yerel halkı olan ama memur ve öğrenci ağırlıklı dışarıdan gelen kişilerle belirli bir kültürel zenginliğe/çeşitliliğe kavuşan bir şehirde ak belediyecilik ya da chp belediyeciliği değişimi majör problemler yaratmayabilir. veya ben ankara'ya üniversite okumaya gittiğimde zaten gökçek bşb başkanı olduğundan öyle alıştım. ama işte sonra yavaş geldi ve cidden ankara'nın öyle inanılmaz bir dönüşüm geçirdiğine şahit olmadım ki yavaş'ın ilk zamanlarında da ankara'da yaşıyordum. istanbul konusunda konuşamam zira orada yaşamadım ama şundan emin gibiyim ki, izmir'e ak belediyeciliğin gelmesi adeta bir deprem etkisi yaratır orada. işte aydın konusuyla paralellik kuruyorum: bu iki ilimize ak belediyecilik asla gelmemeli zira buraların yerleşik kültürü bozuntuya uğrar, bu durumda. en kötü çalışan chp belediyeleri bile buraların emniyet supabıdır. en iyi çalışan ak belediyeler bile buraların yerleşik kültürü için büyük bir tehdittir. yani en basitinden, aydın'a ak belediyecilik gelip burada birkaç sene hüküm sürerse, bundan sonra kuşadası gençlik festivali falan yerine hafızefendi kültür şenlikleri falan düzenlenmeye başlar. yani bununla da kalmaz. şimdi konuyu uzatmak istemiyorum ki uzun bir yazı oldu zaten.
biz chp belediyeciliğine bayıldığımızdan izmir ve aydın'da bunları tercih etmiyoruz. buraların yerleşik kültürünü korumak için bunu yapıyoruz. bu da bir tür "muhafazakarlık" elbette ama daha iyi bir alternatifimiz yok maalesef.
ülkenin şu anda en büyük gündem maddesinin başrolü olan belediyedir: (bkz: aydın büyükşehir belediyesi’nin akp’ye katılması) - ekleme: gerçi en taze büyük gündemimiz mücahit birinci oldu herhalde an itibarıyla.
daha doğrusu başrolde özlem çerçioğlu, yani aydın'ın belediye başkanı vardır.
kendisi x'te şöyle bir paylaşım yapmış en son:
aydın büyükşehir belediye başkanı olarak ben ve üç belediye başkanımız; cumhuriyet halk partisi içinde yaşadığımız sorunlar konusunda defalarca partinin yetkili makamlarında çözüm aramamıza rağmen maalesef bir sonuca ulaşamadık.
yaşanan anti-demokratik uygulamaların yanı sıra hem benim temel prensiplerim olan hem de aydınlılara ve aileme verdiğim dürüstlük, yasalar çerçevesinde hizmet, kamu ahlakından taviz vermeme ilkeleri nedeniyle cumhuriyet halk partisi ile aynı yolda yürüme imkanım artık bulunmamaktadır.
özellikle bilinmesini isterim ki, bu noktaya gelinmemesi için her seviyede dürüstlük, ahlak, yasalara uygunluk taleplerimizi dile getirmeme rağmen, şahsım ve ailem hedef alındık.
sonuç itibariyle cumhuriyet halk partisi’nde siyaset yapma imkanı kalmadığından ve gördüğüm lüzum üzerine parti üyeliğinden istifa ediyorum.
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı şevk ve azimle; hiçbir ayrım yapmadan bugüne kadar nasıl hizmet ettiysem aydın halkının aynı prensiplerle hizmetinde olmaya devam edeceğimden hiçbir hemşehrimin şüphesi olmasın.
bütün aydınlı hemşehrilerimi saygılarımla selamlıyorum.
hiçbir zaman "sevgili" olmayan, yani aydın halkının bir muhittin böcek gibi yaygın sempatisini kazanamayan, artık saygıdeğer de olmayan özlem çerçioğlu...
temel prensiplerinden dem vurmuşsun. senin en temel prensibin, buralara ak belediyecilik gelmesin diye sana bu görevi vermemize en büyük ihaneti asla yapmama felsefesini içkinleştirmen olmalıydı. senin aydınlılara "verdiğin dürüstlük... ilkeleri"nin (o da ne demekse) neticesi, onlara hainlik yapman olmamalıydı. chp ile aynı yolu yürümek istemesen bile en kötü bağımsız kalırdın. aydın'ı satmazdın, satmaman gerekirdi.
ahlaktan falan hiç bahsetme bence zaten. senin hemşehrilerinin (ben dahil) hiçbir şeyden şüphesi yok, merak etme: bize yapılabilecek en büyük ihanette bulundun.
şimdi de aydın büyükşehir belediyesi'ne gelelim... izmir ile de daha sonra bağlantı kuracağım.
yahu aydın büyükşehir belediyesi, davutlar'da, mayıs ayında yol yaptı kaç defa. yani yabancı turistlerin buralarda fink attığı zamanlarda. ve buradaki en büyük otellerin hemen önündeki yol bunlardan biri... yani gürültü, toz, yapılmakta olan yollarda yürüme zorluğu vs... artık akp'desin ya, çerçioğlu. yol yapmanla övünebilirsin de işte biz bunları yadırgıyorduk, bilesin. bunu mesela kasım veya aralık gibi, burada yabancı turist yokken ve yerliler de pek yokken yapman daha mantıklıydı. ama sen neden nisanda, mayısta yaptırıyordun? çünkü aralıkta yaptırsan, buranın yerlilerinin %95'i burada olmayacağından, "vay be, aydın belediyesi amma da çalışıyor. helal olsun çerçioğlu ve ekibine!" denmeyecekti. sen sırf bu bize hizmet etmek için doğduğun imajını korumak ve pekiştirmek için biz burada yaşayanlarla birlikte birçok yabancı turisti irite ettin. belki de kimisi, "bu ne ya, buraya bir daha gelmeyelim" dedi ve şark kurnazlığı yapacağım derken buradaki turizmi, döviz girişini baltaladın...
ayrıca, kuşadası belediyesi ise davutlar'da sahildeki/plajlardaki işlerden sorumlu. buradaki herkese bedava şezlong ve şemsiye hizmeti sundu kuşadası belediyesi. sen/siz, yani aydın bşb ve çerçioğlu, bu nedenle kuşadası belediyesi ile çatıştın(ız). bunları hep duyuyoruz, biliyoruz...
daha fazla örnek vermek istemiyorum şu anda.
izmir konusuyla şöyle bağlayacağım konuyu ve yazımı... ankara gibi, iç anadolulu ve belli oranda muhafazakar bir yerel halkı olan ama memur ve öğrenci ağırlıklı dışarıdan gelen kişilerle belirli bir kültürel zenginliğe/çeşitliliğe kavuşan bir şehirde ak belediyecilik ya da chp belediyeciliği değişimi majör problemler yaratmayabilir. veya ben ankara'ya üniversite okumaya gittiğimde zaten gökçek bşb başkanı olduğundan öyle alıştım. ama işte sonra yavaş geldi ve cidden ankara'nın öyle inanılmaz bir dönüşüm geçirdiğine şahit olmadım ki yavaş'ın ilk zamanlarında da ankara'da yaşıyordum. istanbul konusunda konuşamam zira orada yaşamadım ama şundan emin gibiyim ki, izmir'e ak belediyeciliğin gelmesi adeta bir deprem etkisi yaratır orada. işte aydın konusuyla paralellik kuruyorum: bu iki ilimize ak belediyecilik asla gelmemeli zira buraların yerleşik kültürü bozuntuya uğrar, bu durumda. en kötü çalışan chp belediyeleri bile buraların emniyet supabıdır. en iyi çalışan ak belediyeler bile buraların yerleşik kültürü için büyük bir tehdittir. yani en basitinden, aydın'a ak belediyecilik gelip burada birkaç sene hüküm sürerse, bundan sonra kuşadası gençlik festivali falan yerine hafızefendi kültür şenlikleri falan düzenlenmeye başlar. yani bununla da kalmaz. şimdi konuyu uzatmak istemiyorum ki uzun bir yazı oldu zaten.
biz chp belediyeciliğine bayıldığımızdan izmir ve aydın'da bunları tercih etmiyoruz. buraların yerleşik kültürünü korumak için bunu yapıyoruz. bu da bir tür "muhafazakarlık" elbette ama daha iyi bir alternatifimiz yok maalesef.
devamını gör...