1.
(bkz: emir kusturica)'nın 1985 yılında çektiği ve aynı yıl palm d'or kazanıp, akademi ödüllerinde en iyi yabancı dilde film adaylığı bulunan filmi. senaryosu (bkz: abdulah sidran)'a, müzikleri ise (bkz: zoran simjanović)'e aittir. orijinal adı (bkz: otac na sluzbenom putu)'dur.
başrollerde (bkz: yeraltı (1995)) filminde marko rolü ile tanıdığımız büyük oyuncu (bkz: miki manojlović), moreno de bartoli, mirjana karanović (ki kendisi yeraltı'nda petar popara'nın eşi rolündeydi) var. bir başka büyük oyuncu, (bkz: çingeneler zamanı)'nın perhan'ı (bkz: davor dujmovic) de filmin castında yer almakta. ilerleyen yıllarda (bkz: lost) dizisinde rol alan mira furlan ve boşnak oyuncu mustafa nadarević de filmde dikkat çeken diğer oyuncular.
künyeyi verdikten sonra geçelim filmin konusuna. film; tarihi bir aşk filmi cümlesi ile başlar. yönetmen kusturica'nın yoğun yugoslavya sevgisini, (bkz: yeraltı (1995)) filminde gördüğümüz yoğun sembolizmi, balkanlara has mizah ve dramı bir arada gördüğümüz çok güzel bir film. yoğun şekilde komünizm, tito eleştrisi içerir. karakterlerde çeşitli olgular simgeleştirilir. buradan sonrası spoiler.
saraybosna'da başlayan film; başrolümüz olan küçük malik'in gözünden tito-stalin çekişmesi içindeki yugoslavya'yı bize anlatır. malik bu süreçte olan her şeyi bize anlatır, biz de onun gözünden izleriz filmi. malik, kronik uyur gezer ve futbol aşığı küçük bir çocuktur. annesi sena, abisi mirza ve dedesi muzaffer ile aynı evde yaşarlar. abisi mirza (davor dujmovic) ise sinema aşığıdır. babaları mehmet meşa ise komünist ideolojide fakat dogmaları olmayan bir fikir adamıdır. stalin portresi önünde kitap yazan marx karikatürünü eleştirdiği için başı tito rejimi ile belaya girer. bahsi geçen karikatür şu;

metresi olan rus beden öğretmeni anjkca'nın ispiyonlaması sonucu meşa; kendi kayınbiraderi olan ve tito rejiminde önemli bir adam olan ziyo tarafından toplama kampına gönderilir. çünkü o dönem sovyet rusya ve stalin'den uzaklaşan tito rejimi yugoslavya'da komünist avına çıkmıştır. yugoslav komünist partisi ile rus komünist partisi arasındaki ayrım nedeniyle kardeş kardeşi yer, meşa kendi kayınbiraderi tarafından çalışma kampına gönderilir. meşa'nın eşi sena, bu duruma çok içerler büyük abisinden yardım ister ama rejim yalaması abisi ona yardım etmez. meşa'nın metresi olan rus beden öğretmeni anjkca ile işbirliği yaparak meşa'nın ailesini parçalar. malik'in sünnet düğününün ardından meşa artık ailesinden uzaktadır.
küçük malik'e babasının bir iş gezisine gittiği söylenir. annesinin terzilik yaparak geçindirmeye çalıştığı evde malik ve mirza da küçük işlerde çalışarlar. malik bir futbol aşığıdır ve kazandığı paralar ile futbol topu almak ister. ancak geçim sıkıntısı nedeniyle o paraları annesine vererek hayallerini erteler. o süreçte abisi mirza'dan da temiz bir dayak yer. malik'in küçük dayısı asker olan fahro'nun yardımı ile babalarını ziyarete giderler. babalarını ziyarete toplama kampına gittikleri süreç ve baba meşa'nın zvornik kasabasına sürülmesi ile malik'in hayatı yavaş yavaş değişmeye başlar.
babasının çapkınlıklarına şahit olur. ki babası dogmaları ve sahibi olmayan bir fikir adamıdır. ne yugoslav rejimine, ne sovyet komünist partisine ne de devlete bağlıdır. meşa'nın rus metresi, zvornik'te gittikleri eğlence mekanında eşini aldatması ile bu durumu anlatır yönetmen bize. meşa'nın film boyunca sadece oğullarına bir bağlılık, gerçek bir sevgi gösterdiğini görürüz. çünkü meşa; politika ve rejim/ideoloji dogmalarından ziyade daha iyi bir geleceğe odaklıdır.
küçük malik zvornik kasabasında maşa isimli küçük bir kıza aşık olur. ancak kız ölümcül hastadır. babası meşa'nın affı ile aşkı maşa'nın ölümü aynı zamana denk gelir. saraybosna'ya dönerler. malik'in küçük dayısı fahro'nun düğününde baba meşa ile onu hapse yollayan dayı zijo ve anne sena arasında bir hesaplaşma yaşanır. meşa kayınbiraderi ile hesaplaşırken yaptıklarını unutabilirim ama affedemem der. git ablanla barış der ve sonrasında kendisini ispiyonlayan rus anjkca'nın yanına giderek bodrum katında onu döver, sevişir. seviştikten sonra kadını terkeder ve rus ablamız kendini asmaya çalışır. sovyet komünizmi artık ölmüştür. düğün masasında içkilerini içerken yanındaki akrabası ile konuşan meşa; kasalar boşsa demokrasi falan yoktur der. ardından yugoslavya'nın rusya'yı yendiği bir futbol maçını dinlerlerken dede muzaffer sıçarım sizin politikanıza der ve huzurevine yerleşir. film bu şekilde biter.
malik'in sırp arkadaşının iri yarı oluşundan, filmin açılış sahnesinde intihar etmek üzere olan rus metrese alınan ruja kadar her sahnesinde, karesinde birden fazla eleştiri okuna sahip bu film mutlaka izlenmeli.
son bir kaç satır da müzikleri hakkında yazalım. goran bregovic'siz kusturica film müziği nasıl olur demeyin. gayet de oluyor. kustirica filmlerinin genelinde filme hakim bir melodi, bir şarkı vardır. bu filmde de aynı şekilde ilerlemiş ancak kimi sahnelerde geçen yerel müzikler vesaire de on numara. bu filmin ana fon müziği dinleyince hepinizin tanıyacağı; maša!
filmin genelinde bu melodiyi duyarız. kimi zaman mirza akerdeonu ile çalar, kimi zaman da sahnelere fon oluşturur.
(bkz: çingeneler zamanı)'nda hakim müzik; talijanska ve ederlezi idi.
(bkz: yeraltı (1995)) filminde ausencia ve mesecina idi.
black cat&white cat'de bubamara, black cat white cat öne çıkarken bu filmde de maša isimli şarkı filmi yukarılara taşır.
kustirica'nın yeraltı ve (bkz: do you remember dolly bell) filmleri ile güzel bir üçleme oluşturu. üçünü de izlediğinizde yugoslav yakın tarihine yönelik büyülü bir maceraya çıkmanız garanti.
başrollerde (bkz: yeraltı (1995)) filminde marko rolü ile tanıdığımız büyük oyuncu (bkz: miki manojlović), moreno de bartoli, mirjana karanović (ki kendisi yeraltı'nda petar popara'nın eşi rolündeydi) var. bir başka büyük oyuncu, (bkz: çingeneler zamanı)'nın perhan'ı (bkz: davor dujmovic) de filmin castında yer almakta. ilerleyen yıllarda (bkz: lost) dizisinde rol alan mira furlan ve boşnak oyuncu mustafa nadarević de filmde dikkat çeken diğer oyuncular.
künyeyi verdikten sonra geçelim filmin konusuna. film; tarihi bir aşk filmi cümlesi ile başlar. yönetmen kusturica'nın yoğun yugoslavya sevgisini, (bkz: yeraltı (1995)) filminde gördüğümüz yoğun sembolizmi, balkanlara has mizah ve dramı bir arada gördüğümüz çok güzel bir film. yoğun şekilde komünizm, tito eleştrisi içerir. karakterlerde çeşitli olgular simgeleştirilir. buradan sonrası spoiler.
saraybosna'da başlayan film; başrolümüz olan küçük malik'in gözünden tito-stalin çekişmesi içindeki yugoslavya'yı bize anlatır. malik bu süreçte olan her şeyi bize anlatır, biz de onun gözünden izleriz filmi. malik, kronik uyur gezer ve futbol aşığı küçük bir çocuktur. annesi sena, abisi mirza ve dedesi muzaffer ile aynı evde yaşarlar. abisi mirza (davor dujmovic) ise sinema aşığıdır. babaları mehmet meşa ise komünist ideolojide fakat dogmaları olmayan bir fikir adamıdır. stalin portresi önünde kitap yazan marx karikatürünü eleştirdiği için başı tito rejimi ile belaya girer. bahsi geçen karikatür şu;

metresi olan rus beden öğretmeni anjkca'nın ispiyonlaması sonucu meşa; kendi kayınbiraderi olan ve tito rejiminde önemli bir adam olan ziyo tarafından toplama kampına gönderilir. çünkü o dönem sovyet rusya ve stalin'den uzaklaşan tito rejimi yugoslavya'da komünist avına çıkmıştır. yugoslav komünist partisi ile rus komünist partisi arasındaki ayrım nedeniyle kardeş kardeşi yer, meşa kendi kayınbiraderi tarafından çalışma kampına gönderilir. meşa'nın eşi sena, bu duruma çok içerler büyük abisinden yardım ister ama rejim yalaması abisi ona yardım etmez. meşa'nın metresi olan rus beden öğretmeni anjkca ile işbirliği yaparak meşa'nın ailesini parçalar. malik'in sünnet düğününün ardından meşa artık ailesinden uzaktadır.
küçük malik'e babasının bir iş gezisine gittiği söylenir. annesinin terzilik yaparak geçindirmeye çalıştığı evde malik ve mirza da küçük işlerde çalışarlar. malik bir futbol aşığıdır ve kazandığı paralar ile futbol topu almak ister. ancak geçim sıkıntısı nedeniyle o paraları annesine vererek hayallerini erteler. o süreçte abisi mirza'dan da temiz bir dayak yer. malik'in küçük dayısı asker olan fahro'nun yardımı ile babalarını ziyarete giderler. babalarını ziyarete toplama kampına gittikleri süreç ve baba meşa'nın zvornik kasabasına sürülmesi ile malik'in hayatı yavaş yavaş değişmeye başlar.
babasının çapkınlıklarına şahit olur. ki babası dogmaları ve sahibi olmayan bir fikir adamıdır. ne yugoslav rejimine, ne sovyet komünist partisine ne de devlete bağlıdır. meşa'nın rus metresi, zvornik'te gittikleri eğlence mekanında eşini aldatması ile bu durumu anlatır yönetmen bize. meşa'nın film boyunca sadece oğullarına bir bağlılık, gerçek bir sevgi gösterdiğini görürüz. çünkü meşa; politika ve rejim/ideoloji dogmalarından ziyade daha iyi bir geleceğe odaklıdır.
küçük malik zvornik kasabasında maşa isimli küçük bir kıza aşık olur. ancak kız ölümcül hastadır. babası meşa'nın affı ile aşkı maşa'nın ölümü aynı zamana denk gelir. saraybosna'ya dönerler. malik'in küçük dayısı fahro'nun düğününde baba meşa ile onu hapse yollayan dayı zijo ve anne sena arasında bir hesaplaşma yaşanır. meşa kayınbiraderi ile hesaplaşırken yaptıklarını unutabilirim ama affedemem der. git ablanla barış der ve sonrasında kendisini ispiyonlayan rus anjkca'nın yanına giderek bodrum katında onu döver, sevişir. seviştikten sonra kadını terkeder ve rus ablamız kendini asmaya çalışır. sovyet komünizmi artık ölmüştür. düğün masasında içkilerini içerken yanındaki akrabası ile konuşan meşa; kasalar boşsa demokrasi falan yoktur der. ardından yugoslavya'nın rusya'yı yendiği bir futbol maçını dinlerlerken dede muzaffer sıçarım sizin politikanıza der ve huzurevine yerleşir. film bu şekilde biter.
malik'in sırp arkadaşının iri yarı oluşundan, filmin açılış sahnesinde intihar etmek üzere olan rus metrese alınan ruja kadar her sahnesinde, karesinde birden fazla eleştiri okuna sahip bu film mutlaka izlenmeli.
son bir kaç satır da müzikleri hakkında yazalım. goran bregovic'siz kusturica film müziği nasıl olur demeyin. gayet de oluyor. kustirica filmlerinin genelinde filme hakim bir melodi, bir şarkı vardır. bu filmde de aynı şekilde ilerlemiş ancak kimi sahnelerde geçen yerel müzikler vesaire de on numara. bu filmin ana fon müziği dinleyince hepinizin tanıyacağı; maša!
filmin genelinde bu melodiyi duyarız. kimi zaman mirza akerdeonu ile çalar, kimi zaman da sahnelere fon oluşturur.
(bkz: çingeneler zamanı)'nda hakim müzik; talijanska ve ederlezi idi.
(bkz: yeraltı (1995)) filminde ausencia ve mesecina idi.
black cat&white cat'de bubamara, black cat white cat öne çıkarken bu filmde de maša isimli şarkı filmi yukarılara taşır.
kustirica'nın yeraltı ve (bkz: do you remember dolly bell) filmleri ile güzel bir üçleme oluşturu. üçünü de izlediğinizde yugoslav yakın tarihine yönelik büyülü bir maceraya çıkmanız garanti.
devamını gör...