bacakları ayırıp modern sanat yapmak

x.com/RadioGenoa/status/179...

mevzu bahis sanatın en can alıcı yeri sansürlenmiş de olsa hoşuma gitti.

işte tüm sanat galerilerinde görmek istediğimiz hareketler bunlar. darısı 20lik çıtırlarımızın başına.

sanatını görseydik ne biçim aydınlanırdık.*
ne kadar cahil kalmışız. ne kadar geri kalmışız. bizde neden böyle modern sanatçılar yok.

sanatın sansüre tepkisi

linkte konuyla alakali yapilmis iki yorumu ekleyeyim, tespitler muthis;

her şey "contemporary art" başlığı altında listelenebilir. önemli olan burada sanatçının ortaya bir derdi/ anlamı olan eser çıkarmasıdır. o bacakların açık olmasının, pozisyonunun ve diğer her şeyin mutlaka sosyal bir anlamı vardır.

sanatta bazen duygular ve mesajlar çok sert verilir. verilme biçimi ise, toplumu rahatsız edecek seviyede net olabilir. sonuçta; toplumun normalleştirdiği hiç bir şey dikkat çekmez. "garip" şekilde dikkatinizi çeken şeyin peşine düşer ve onu araştırırsınız. dolayısıyla bir uyanış başlar ve temelde bahsedilen sorundan haberdar olursunuz. bu sebeple eser görevini tamamlamış olur. her eser sadece bir elçidir. mesajı bırakır ve almanızı sağlar.

yermeden önce, lütfen sanat'ı anlayın. sanat sadece estetiği olan, güzel gözüken eserler değildir. her eserin derdi vardır. eser eleştirir, eser bağırır, eser küfür eder hatta ağlatır. hikmeti okuyabilmekte.

modernizm öleli; postmodernizm, nihilizm ve orta çağ deliliği batı dünyasını esir alalı epey oldu ama bu sanat modern tabi. kesinlikle öyledir kardeşim, kesinlikle. modern insanın problemleri, varoluşçuluk sona erdiğinde sönümlendi. yetmişler ve seksenlerden beri modernizm yok. kesin bilgi, yatırım tavsiyesidir.

performans sanatı dediğiniz şey aslında sanat falan değil. orta çağ işkencecilerin kamusal alanda yüzlerce binlerce insan önünde yaptıkları işkencelere benzetiyorum ben bunları. işkenceci de işkenceye maruz kalan da aynı kişi, en önemli farkı bu günümüzde. eskiden otoritelerine tehdit algılayan egemenler bu kişileri ibret-i alem olsun diye herkesin gözü önünde işkenceyle katlederdi. şimdilerde, kerameti kendinden menkul bir üstünlük sanrısına sahip olanlar, sözde otoritelerini dayatarak onaylatmak için kendi kendilerine acı çektiriyorlar ve bunu sergilemenin de ötesinde dayatıyorlar. sjw'ler, farklı cinsel yönelime sahip olanlar, en tehlikelisi islamcılar...

böyle sanatı silkerim türünden bir sanat.

toplumun içten içe çürümesi böyle bir şey olsa gerek, ben bu çağın insanı değilim bu net benim için.

birilerine sanatçı demeden önce ve yaptıkları şeyin sanat olup olmadığını tartışmadan önce bu tanımları iyi bilmek gerek. tezimi performans sanatı üzerine yapmış biri olarak bu tarz eylemlerin sanatla bağdaştırılması bana saçma geliyor. ardında hangi ideaya sığınmaya çalışırsa çalışsın.

sevgilisi ile iddiaya girip makatına fırça sokarak resim yapmaya çalışan bir aptal velet de vardı.

amerika birleşik devletlerinin rusya ile soğuk savaş döneminde cia destekli sözüm ona modern sanat adı altında pollock, rotko gibi isimleri destekleyip bu isimlerin yaptıkları çalışmaları dünyaca ünlü hale getirmelerinin ardında tamamen rusya'dan geri kalmama olduğunu sanat tarihi dersi alan herkes biliyordur sanırım. benim gözümde günümüzde saçma sapan boyaları sıçratıp resim yaptığını hele ki sanat yaptığını iddia eden aptalların hiç bir değeri yok.
(bkz: yüksek sanat nedir)? ilgilenen bu konuyu iyi araştırsın derim.

yeni bir şey değil bu, yani kavram olarak. sunumu farklı sadece. neticede bir tekrardan ibaret sayılabilir zira gustave courbet "l'origine du monde (dünyanın kökeni)" resmini 1866'da yapmıştı. .

(bkz: saçmalık)

ilk aklıma gelen söz; iyi biri ve 111' de yazmış "saçmalık" diye benimde aklıma ilk gelen söz bu oldu. performans sanatı öldü artık, eskidendi o insan bedeni ile bir şeyleri anlatmak, femmeamoureuse yazmış eser diye açıklamış, "eser" kelime anlamına bir baksın, hatalı açıklama olmuş, sanat eseri, "insan" için tasvir edilemez.

elbette "muasır vatandaş çizgisinin epey üstündeyim" diyebilmek için bu gibi saçmalıkları savunacak ağır abaza tip mutlaka çıkacaktır.

aptallığın dibi yok.

sanatı 250 grama sıkıştırmışlar.

tam karsisinda kamerayla ceken bayan arkadas neyi cekiorsun neyi dikkatle izliyorsun kendin de bilmiyorsun allah bilir. :)

allah akil fikir versin ayirana da izleyene de.

cehape'li üstün sanatçı bedros baykamos 'un görsel olarak andırmasa da içerik olarak böyle bir sanat yapması vardı.
bodros büyüğümüz gitmiş camcıya yaklaşık 2metre boyunda boş bir çerçeve yaptırmış getirmiş sergiye koymuştu,

aaaaa nedir acaba bu , işçi düşmanı murat ülker'de aklımda kalan 100 bin tele verip bizde sanata destek olalım demiş cehape'li bedros'un sanatsal eserini almıştı.
kapitalizm yok edilmesi gereken bir düzendir ,bu daltarakta çıkartmış malafatı yayılmış sanat zengin işidir diyerek alıcı bekliyor ,zengin verecek parayı artık isker mi sabaha mı bırakır bilemem..
dünya gittikçe rezilleşiyor rezilleştikçe sona yaklaşıyoruz...
yine de gerçek sanatın ve kültürün değerini bilelim, değer verelim.
7-8 sene önce konusu kitap üzerine olan ,edebiyatı kartelleştiren komedi -dram karışık bir

dizi izlemiştim o gün anlamadım ama sonra anladım ki kapitalizm edebiyatı da tekeline almış doğrudur bakın artık düzgün bir edebi eser çıkmıyor 30-35 yıldır.
türk sineması da taşralı sinema salonu sahibi cahillerin senaryo dayaması yüzünden gelişemedi ,türkan şoray'dan dinlemiştim.