1.
bin dokuz yüz yetmiş altı yılında duygu sağıroğlunun yönettiği korkusuz cengaver filminde cüneyt arkın’ın canlandırdığı şahin bey karakterinin tarık şimşek’in canlandırdığı anton karakterine yönelttiği afili bir cümledir.
bir iftiraya uğrayan şahin bey mert bir türk olduğu için ve kahpe bizans’a kafa tutmaya yeminli olduğu için anton’la bir mücadeleye girer. bu arada onu tanımayan öz oğlu da ona karşıdır. oğlunu kurtarmaya çalışırken gözlerini kaybeden şahin bey savaşçı yeteneklerinden hiçbir şey kaybetmemiştir. son sahnelere doğru kör gözlerine rağmen anton’ın adım seslerini takip ederek onu ayağından vurur. daha sonra bu efsane cümleyi kurar: bağırmayacaktın anton, artık ağzının yerini biliyorum!
ağzının yerini bilmek önemlidir. çünkü şahin bey bu sözü söyledikten sonra attığı okla anton’un bir yanağından girer ve öteki yanağından çıkar. böylelikle bizans’ın ağzını dikmiş olur.
çok iyi bir film olup olmadığını bilmiyorum ama defalarca izledim. ama sorun defalarca izlemem değil. gün içinde bu cümlenin sürekli aklıma gelmesi.
bugün dolmuşta sabah sabah saatlerce ders vermek üzere kursa doğru yol alırken istediğim tek şey biraz sakinlikti. ancak arkamda oturan evrim fakiri bir arkadaş telefonda bağıra bağıra bir şeyler anlatmaktaydı, işte o an aklımdan bu cümle geçti: bağırmayacaktın anton!
bunu çok yaşıyorum aslında. bağıran herkese anton diyesim ve ağızlarını cengaver bir okla dikesim var.
bir iftiraya uğrayan şahin bey mert bir türk olduğu için ve kahpe bizans’a kafa tutmaya yeminli olduğu için anton’la bir mücadeleye girer. bu arada onu tanımayan öz oğlu da ona karşıdır. oğlunu kurtarmaya çalışırken gözlerini kaybeden şahin bey savaşçı yeteneklerinden hiçbir şey kaybetmemiştir. son sahnelere doğru kör gözlerine rağmen anton’ın adım seslerini takip ederek onu ayağından vurur. daha sonra bu efsane cümleyi kurar: bağırmayacaktın anton, artık ağzının yerini biliyorum!
ağzının yerini bilmek önemlidir. çünkü şahin bey bu sözü söyledikten sonra attığı okla anton’un bir yanağından girer ve öteki yanağından çıkar. böylelikle bizans’ın ağzını dikmiş olur.
çok iyi bir film olup olmadığını bilmiyorum ama defalarca izledim. ama sorun defalarca izlemem değil. gün içinde bu cümlenin sürekli aklıma gelmesi.
bugün dolmuşta sabah sabah saatlerce ders vermek üzere kursa doğru yol alırken istediğim tek şey biraz sakinlikti. ancak arkamda oturan evrim fakiri bir arkadaş telefonda bağıra bağıra bir şeyler anlatmaktaydı, işte o an aklımdan bu cümle geçti: bağırmayacaktın anton!
bunu çok yaşıyorum aslında. bağıran herkese anton diyesim ve ağızlarını cengaver bir okla dikesim var.
devamını gör...