1.
genelde çocukken yapılan ama yaş yetmiş olsa bile yapmak istenen, kişiyi rahatlatacağı düşünülen eylem.
devamını gör...
2.
önceki hayatınızda fransız mıydınız acaba
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
ergenlik dönemlerinde, gecenin üçünde kafası güzel bir arkadaşımın üstelik ben aşağıdayken gerçekleştirdiği eylem. aklıma geldikçe gülüp geçerim, çok ciddiye alınacak bir yanı yoktur.
devamını gör...
5.
tuvalet yok mu canım sizin evde?
devamını gör...
6.
son derece orijinal olsa da alttakiler için farklı bir yağmur macerası olabilir. karşılığı bir ötesi olursa sorun çıkabilir.
devamını gör...
7.
şaarrrr diye bir ses geliyorsa 2.kattan yapılan bir eylemdir.
devamını gör...
8.
hep filmlerden bunlar işte hep kahrolasıcalar.
devamını gör...
9.
hep yapmak istediğim eylem.
ama mal yok abi nasıl yapalım
ama mal yok abi nasıl yapalım
devamını gör...
10.
ölümle sonuçlanacak bir kavgaya davetiye çıkarmaktır.
devamını gör...
11.
(bkz: alkol dostunuz değildir)
devamını gör...
12.
küçükken ben yapardım:)..
devamını gör...
13.
yağmurlu havada yapıldığın da gülme garantisi olan eylem.
devamını gör...
14.
ben de kendime manyak diyordum. siz beni gömersiniz sizi çılgınlar!'
devamını gör...
15.
eskiden, helaların bahçede olduğu zamanlarda, özellikle de kış günleri, erkeklerin başvurduğu teşaşür yöntemi. balkon ne? pencereden aşşaaa.
dona damlamayan son damla pencere pervazına damlayıp evin nefis bir idrar kokusu sarar.
köyde yaşamak istemeyeşimize hak verirsiniz.
bu arada... zavallı kadınlar...
dona damlamayan son damla pencere pervazına damlayıp evin nefis bir idrar kokusu sarar.
köyde yaşamak istemeyeşimize hak verirsiniz.
bu arada... zavallı kadınlar...
devamını gör...
16.
sanırım koca sözlükte çocukken bu eylemi gerçekleştiren tek yazar ben değilimdir diye umduğum hadise.
devamını gör...
17.
yeterince dayak yememiş insanımsı eylemi.
devamını gör...
18.
ergenken bi keresinde 10. kattan mastürbasyon yapmıştım ama bu olayı hiç yaşamadım. "herkes yapıyor bunu, yoksa siz hala balkondan işemediniz mi" gibi düşünen yazarlarımız varmış. şaşırmakla beraber bunu da anlıyorum. bir an, hayatımda hiç balkondan işemediğim için ezik hissettim ama geçti. saçma bence. zenci ve japon kadın eksiğim haricinde 'ölmeden önce yapılacaklar' listemde yok bu olay, olamaz da.
mast'ı bile sapıklıktan ziyade, hayal gücüm yüzünden yapmıştım zaten. sabah yürüyüşü yapan teyzeler üzerine basıp geçecekti hayalimde. ben, tıpkı göbek bağı ya da amcalık bağı, kan kardeşliği gibi olan, sperm bağı olgusuna inanıyorum okuduğum bir makale yüzünden. spermin temas ettiği bir kadın, o erkek ne olursa olsun, aralarında sperm hücreleri yüzünden yakınlaşma oluyor. sanki başka bir hayatta birlikte olmuşlar gibi oluyor. o teyzeye sonradan pazarda check yapmıştım. "geç evladım sen al önce benim acelem yok" demişti domates standında. suratsız bir kadındı o teyze normalde. şişman şişman bakışları ile gülümsedi bana orada. annem pazara beni yolladığı için, elimde pazar selesi vardı ve utangaç bir ergendim o zamanlar. yüzüm kızarmıştı o an. işte o teyzenin orada bana gülümseyerek iyi davranmasının nedeni sperm bağı bence. bir kez de gece iskelenin başına gidip yapmıştım bunu. yanda ölü gibi başı öne düşmüş balık tutan dayı, çişimi yapıyorum sandı ama ben bir "connection" bıraktım denize. dayı anlamadı. dayı bence uyuyor da olabilir. o tip balıkçı dayılar bazen şarabı çaka çaka, elinde olta ile uykuya dalıyor. bunların hepsi insana dair şeyler arkadaşlar. normal karşılamak lazım. kimbilir şu an bir yerlerde ruh eşim var belki benim iskele maceram yüzünden. dalgaya bağlı o aslında, rüzgara bağlı. mersin'in tömük kasabasından sperm bağımı bıraktım desem, aslında mantıken ruh eşim maksimum erdemli tarafında olur. lan çok özledim keşke gitsem. şu an bu matematiksel hesaplarla konuyu uzatmak istemem. yoksa hesaplardım bunu. kafam basar bu işlere. sadece yalnızlığımın girdabında savrulmayı beceremiyorum ben (saçmaladıktan sonra duygusal bitirmek). çok savruluyorum o girdapta. geçen bi savruldum, aa floryadayım.
mast'ı bile sapıklıktan ziyade, hayal gücüm yüzünden yapmıştım zaten. sabah yürüyüşü yapan teyzeler üzerine basıp geçecekti hayalimde. ben, tıpkı göbek bağı ya da amcalık bağı, kan kardeşliği gibi olan, sperm bağı olgusuna inanıyorum okuduğum bir makale yüzünden. spermin temas ettiği bir kadın, o erkek ne olursa olsun, aralarında sperm hücreleri yüzünden yakınlaşma oluyor. sanki başka bir hayatta birlikte olmuşlar gibi oluyor. o teyzeye sonradan pazarda check yapmıştım. "geç evladım sen al önce benim acelem yok" demişti domates standında. suratsız bir kadındı o teyze normalde. şişman şişman bakışları ile gülümsedi bana orada. annem pazara beni yolladığı için, elimde pazar selesi vardı ve utangaç bir ergendim o zamanlar. yüzüm kızarmıştı o an. işte o teyzenin orada bana gülümseyerek iyi davranmasının nedeni sperm bağı bence. bir kez de gece iskelenin başına gidip yapmıştım bunu. yanda ölü gibi başı öne düşmüş balık tutan dayı, çişimi yapıyorum sandı ama ben bir "connection" bıraktım denize. dayı anlamadı. dayı bence uyuyor da olabilir. o tip balıkçı dayılar bazen şarabı çaka çaka, elinde olta ile uykuya dalıyor. bunların hepsi insana dair şeyler arkadaşlar. normal karşılamak lazım. kimbilir şu an bir yerlerde ruh eşim var belki benim iskele maceram yüzünden. dalgaya bağlı o aslında, rüzgara bağlı. mersin'in tömük kasabasından sperm bağımı bıraktım desem, aslında mantıken ruh eşim maksimum erdemli tarafında olur. lan çok özledim keşke gitsem. şu an bu matematiksel hesaplarla konuyu uzatmak istemem. yoksa hesaplardım bunu. kafam basar bu işlere. sadece yalnızlığımın girdabında savrulmayı beceremiyorum ben (saçmaladıktan sonra duygusal bitirmek). çok savruluyorum o girdapta. geçen bi savruldum, aa floryadayım.
devamını gör...