bana acımadı ama sever o beni

pinhani'nin ayrılık acısı çekenlere kalplerini patlatmak amacıyla piyasaya sürdüğü bilir o beni şarkısı.

ancak şarkıda olabilecek avuntudur, taş mı yesin bu sanatçılar!(bkz: :d) yoksa acımayan sevmez de hatta acımadığının farkında bile değildir, welcome to real world!

şöyle de bir şey var:

pinhani'nin bilir o beni şarkısında geçen, iç burkan cümle.
çoğunluğun aksine, benim dinlerken aklıma gönül meselelerim gelmiyor.
kulaklığımı takıp gözlerimi kapattığımda karşımda kendi çocukluğum konuşuyor benimle. gözlerimi dolduran, kendi içime dönmeme vesile olan şarkı. hem herkesten çok o küçük kız bilir beni. bilir o beni

"bugün aramadım ama bilir o beni", hani şu küçük kahverengi ayıcık vardı ya? o sana çok küsmüş elz. onunla konuşmayı bırakmışsın. eskiden hep onunla dertleşir, onunla konuşurmuşsun. artık yapmıyormuşsun ve artık o da kendini yok olmuş hissediyormuş..

"çok uzaktayım ama görür o beni", yıllar sonrasına gitmişsin elz. kocaman olmuşsun. hem çirkin de değilmişsin be kızım. her gün aynaya bakıp kusurlarını görüyordun. saçlarınla uğraşıyordun sürekli. ah şu düz siyah saçlı kızlara özenmen yok muydu? her gün saçını düzleştirmek için uğraşıyordun. vazgeçmişsin sevindim. güzelsin görüyorum!

"eve dönemedim ama bulur o beni", elz o ev neresi öyle çok güzeel! hani şu hayallerindeki gibi yüksek katta olan, balkonu kocaman evlerden mi? kendi odan var mı elz? kardeşin de oldu değil mi? yalnız kalmayacaksın bu hayatta, harika! yatağına merdivenle çıkıp kaydırakla da iniyor musun? kesin öyledir, yapacağını biliyordum. değilse de yaparsın sen. buraya gelecek misin tekrar? bak artık korkacağın bir şey yok. böcek çıkmıyor hiçbir yerden, çok güzel oldu burası, muhtar amca halletti her şeyi.

"bana acımadı ama sever o beni", büyüdün ve beni unuttun sanırım elz. eskisi kadar kendini düşünmüyorsun. eskisi kadar hayal kurmuyor, eğlenmiyorsun. o sonsuz umudunu körelttin. sana baktığımda neden o renkli dünyanı göremiyorum? hani büyüyüp çokk büyük biri olacaktın. annene bahçeli bir ev alacaksın daha. neden böyle yorgun görünüyorsun elz? yoksa annen o söz verdiği ışıklı patenden almadı mı sana? hayır, sözünü tutar. almıştır. bencillik mi ediyorsun elz? bana acımadın, sessizsin ama seviyorsun beni değil mi? sana sinirleniyorum elz..

ah güzeller güzelim, sana verebilecek hiçbir cevabım yok ama sen yine de sor. konuş benimle.
karşıma geçsin, göğsüme vursun ben soru sormam, o bana sorsun
kim daha yorgun, kim daha üzgün? bilir o beni..
bilir o beni.

en can alıcı kısmı şöyledir:
karşıma geçsin göğsüme vursun, ben soru sormam o bana sorsun.
kim daha yorgun kim daha üzgün?
bilir o beni, bilir o beni...

edit: üstteki tanım şarkıya bakışımı değiştirmiş durumda. mutlu musun kadın? ağlıyorum!
edit 2: tamam ağlamadım ama etkilenmediğimi söyleyemem.

bilmesin, anlasın dedirten pinhani şarkısı.

sinirimi bozan cümle. alsın öyle sevgiyi başına çalsın o zaman. merhamet sevgiden daima üstün olmuştur. çünkü sevgiyi bir koşul olarak görmez. sevdiğin, sevmediğin, hiçbir şey hissetmediğin herhangi birine duyulabilir. iddialı konuşacağım; bir insana dair her şeyi belirler. davranışlarını, bakışını, sözlerini.. neye güldüğünü bile belirler.

bir insanın insafı yoksa sevgisi hiç yoktur.

öldürülen kadınlar ve katillerinin fotoğraflarının editlendiği videolarda "acımadı ama sever o beni" sözlerinin kullanıldığı şarkı. bu aralar insanlar yana yakıla böyle paylaşımlar yapıyor ve ben denk geldikçe deliriyorum.

pinhani'ye dis atmak isticek kadar canımı acıtan parçadır.
sırtını dönsün kalbini tutsun, ben geri gelmem, o deli olsun.
ben daha yorgun, ben daha üzgün
yakar o beni , yakar o beni...

kendini kandırma şarkılarına güzel bir örnek. severek dinleriz. lakin; düşüncelerimizi davranışlarımızla gösteririz. aramazsanız, uzaklaşırsanız, dönmezseniz kimse acımaz. bu hep böyledir. tamam lanet edilmezsiniz belki, karşı tarafın içinde sizin tarafınızdan küçültülüp sadeleştirilen bir sevgi tohumu kalmış olabilir. sonra böyle şarkılarla avutursunuz kendinizi. "bilir o beni". evet, bilir o seni.