barajı geçemeyenler 500 puan alanları kovalıyor

şu an boğaziçi üniversitesin de yaşanan içler acısı durumun özetidir bu cümle. öğrencilere saldıran polislerin gözlerinde ki kin ve nefret akıl alır gibi değil. onlar terörist değil kendinize gelin! onlar bu ülkenin pırıl pırıl gençleri. iktidar okumuş, zeki, aydın, bilinçli gençlerden korktuğunu o kadar belli ediyor ki. boğaziçi üniversitesin de keskin nişancının ne işi var ya? akıl alır gibi hükümetin bu ülkenin gençlerine olan nefretini.polislerin iktidarın polisi oldukları bu kadar belli etmeleri ne acı. koyun sürüsü olmayı reddeden ve haksızlığa karşı boyun eğmeyen, direnen gençlerimize selam olsun. #heryerbogaziçiheryerdireniş

haklı olduğunu düşündüğüm tespit. olayı clubhouse dahil farklı platformlarda takip ediyorum. herkesin ortak söylediği şey ''bu parlak zeki çocuklara bu muamele reva mı'' şeklinden öteye gidemiyor. fakat olay aslında temel insan hakları ve ifade özgürlüğü meselesi. olay insan. konunun öznelerinin zeki ya da sıradan olmasının hiçbir önemi yok. evet bir takım odakların ''la bunlar engilizce de biliomuş pis hayinler alüminyum'' şeklinde reaksiyon gösterdiğini belki bu nedenle de kör bir haset duygusuyla ilave şiddete başvurduğunu da kabul etmemiz lazım. ancak burada asıl korkulan ya da çekinilen konu ''bugün en basit taleplere bile bunlara şayet müsaade edersek yarın neler isteyeceklerini kontrol edemeyiz, o nedenle şimdiden kurutalım bu 'bataklığı' ya da 'ezelim başlarını'' düşüncesidir. o nedenle konuyu boğaziçi ile kısıtlayanların dertlerinin çözülmesiyle (istifa vs) memleketin diğer sorunlarına ''nemelazımcı'' yaklaşımla hayatlarına devam edeceklerini düşünüyorum. boğaziçi konusu yalnızca süregelen sorunların bir sonucudur. bugün en şahin kesilen kesimlerin dün başka üniversitelere aynı atama yapıldığında seslerini çıkarırlar mıydı sanmıyorum. dolayısıyla olur da bulu istifa ederse -ki görevden aftır bugünki rejimde bunun adı- bugün şahlanan maalesef riyakar zihniyet çenesini kapatıp köşesine çekilecektir.