basit eşitsizlikler çözerken nüks eden adaletsizlik isyanı
başlık "echabrenef7091" tarafından 05.01.2024 15:23 tarihinde açılmıştır.
1.
ne zaman kitabın başına oturup matematik dersinin basit eşitsizlikler konusunu açsam ve birkaç soru çözmeye başlasam karşıma çıkan vahim ve kudümsüz gerçek. bilmeyenimiz yoktur; ülkede ve dünyada her açıdan birtakım eşitsizlikler, birtakım adaletsizlikler vardır. bu bazı ülkelerde çok, bazılarında da azdır. yani eşitsizliğin kendisi bile farklı coğrafyalar içinde eşit dağılmamıştır. bu da binleri, milyonları, milyarları üzüp dertten derde sürüklemektedir. hayır hayır, matematik konusu olan eşitsizlikler değil derdim. o konuda yeteri kadar soru çözüp gerisini boş verdim. evet; x, y, z'ler ve bize verilen sayılar kendi aralarında eşit veya eşitsiz. evet, bunların bu eşitsizliği diğer hayat gailelerine göre çok basit kalıyor. peki, peki hayatın diğer eşitsizlikleri niye basit değil ha?
mesela neden kimimiz bir damla suya muhtaçken kimimiz bolluk içinde yüzer? kimimiz çalışıp çalışıp bir yere gelemezken çalışmadan patronluk taslayanlar neden böylesine mutlu ve şanslı? peki ya kız tavlayabilenler? ulan bazısının hiçbir şey yapmasına gerek kalmazken salt varlığıyla sevgili edinebiliyor fakat kimi de kızlar için görünmez sanki. hayalet casper misali. komedi dizi ve programları neden dünyadaki bütün ülkelerde eşit dağılmıyor? avrupa ülkelerinde çok çeşitli ve sayıca fazla komedi yapımı bulunurken bizde neden gerilim, üzüntü, acı veren dizilerden geçilmiyor? ülke içinde batıya giden hizmet ve yatırımlar ve doğuya giden hizmet ve yatırımlar arasında neden bu denli kırılamaz bir eşitsizlik var? ağaç ve ormanlar karadeniz'in, ege'nin büyük kısmını kaplarken iç anadolu ve güneydoğu anadolu gibi bölgelerin kurak kalmasına ne demeli? hükümete yakın insan, kurum ve kuruluşların ceza alması gereken durumlarda ceza almayıp da masumların cezaya boğulması cabası.
işte bu ve buna benzer soruları, sorunları, eşitsizlikleri düşünür düşünür dururum. basit eşitsizlikler çözmeye dermanım kalmaz, gönlüm kaynağından akar gider, kapatırım kitabın kapağını hızla ve öfkeyle. sayfadaki "basit eşitsizlikler" ibaresini de her gördüğümde cinlerim tepeme çıkar. anla artık bayım, hiçbir eşitsizlik basit masit değil! bütün eşitsizlikler derhâl çözülmesi gereken toplum ve gezegen sorunlarıdır. "(x+2).(x-5) <= 2x+47 olduğuna göre x'in en büyük değeri kaçtır?" şeklindeki sözüm ona basit(!) eşitsizlik sorusuyla ülke içi hukuksuzlukların, kara para aklamaların, yolsuzlukların, kadın cinayetlerinin hiçbir farkı yoktur azizim. bütün bu eşitsizlikler, haksızlık ve problemler komplekstir. hayır hayır, basitleştiremeyiz bunları. yapamayız. zaten dünya iki üç günlük durağımızken, zaten otobüs yolculuğu ve sonrası bir hayli macera dolu geçecekken bu kısa süreli durakta birbirimize eziyet edemeyiz. her şey eşit olmalı. her şey.
buradan (bkz: milli eğitim bakanlığı)'na şiddetle ve hiddetle sesleniyorum, basit eşitsizlikler konusunun ismini değiştirin lütfen. eşitsizliğin hiçbir türlüsü basite indirgenemez, eşitsizlik her an büyüyen bir karmaşa içindedir, eşitsizlik zarar verir, ruhlara bir diken gibi batar adeta. eşitsizlik kötüdür, eşitsiz olmayın. neyse, bize müsaade, ortalık kalsın sade :)
mesela neden kimimiz bir damla suya muhtaçken kimimiz bolluk içinde yüzer? kimimiz çalışıp çalışıp bir yere gelemezken çalışmadan patronluk taslayanlar neden böylesine mutlu ve şanslı? peki ya kız tavlayabilenler? ulan bazısının hiçbir şey yapmasına gerek kalmazken salt varlığıyla sevgili edinebiliyor fakat kimi de kızlar için görünmez sanki. hayalet casper misali. komedi dizi ve programları neden dünyadaki bütün ülkelerde eşit dağılmıyor? avrupa ülkelerinde çok çeşitli ve sayıca fazla komedi yapımı bulunurken bizde neden gerilim, üzüntü, acı veren dizilerden geçilmiyor? ülke içinde batıya giden hizmet ve yatırımlar ve doğuya giden hizmet ve yatırımlar arasında neden bu denli kırılamaz bir eşitsizlik var? ağaç ve ormanlar karadeniz'in, ege'nin büyük kısmını kaplarken iç anadolu ve güneydoğu anadolu gibi bölgelerin kurak kalmasına ne demeli? hükümete yakın insan, kurum ve kuruluşların ceza alması gereken durumlarda ceza almayıp da masumların cezaya boğulması cabası.
işte bu ve buna benzer soruları, sorunları, eşitsizlikleri düşünür düşünür dururum. basit eşitsizlikler çözmeye dermanım kalmaz, gönlüm kaynağından akar gider, kapatırım kitabın kapağını hızla ve öfkeyle. sayfadaki "basit eşitsizlikler" ibaresini de her gördüğümde cinlerim tepeme çıkar. anla artık bayım, hiçbir eşitsizlik basit masit değil! bütün eşitsizlikler derhâl çözülmesi gereken toplum ve gezegen sorunlarıdır. "(x+2).(x-5) <= 2x+47 olduğuna göre x'in en büyük değeri kaçtır?" şeklindeki sözüm ona basit(!) eşitsizlik sorusuyla ülke içi hukuksuzlukların, kara para aklamaların, yolsuzlukların, kadın cinayetlerinin hiçbir farkı yoktur azizim. bütün bu eşitsizlikler, haksızlık ve problemler komplekstir. hayır hayır, basitleştiremeyiz bunları. yapamayız. zaten dünya iki üç günlük durağımızken, zaten otobüs yolculuğu ve sonrası bir hayli macera dolu geçecekken bu kısa süreli durakta birbirimize eziyet edemeyiz. her şey eşit olmalı. her şey.
buradan (bkz: milli eğitim bakanlığı)'na şiddetle ve hiddetle sesleniyorum, basit eşitsizlikler konusunun ismini değiştirin lütfen. eşitsizliğin hiçbir türlüsü basite indirgenemez, eşitsizlik her an büyüyen bir karmaşa içindedir, eşitsizlik zarar verir, ruhlara bir diken gibi batar adeta. eşitsizlik kötüdür, eşitsiz olmayın. neyse, bize müsaade, ortalık kalsın sade :)
devamını gör...
2.
ne diyorsun değişik derdim ama demiyorum öyle bir başlık.
devamını gör...