başkasının şaplakladığı karpuzun namusu

manav reyonunda çok üzüldüğüm olaylardandır. çoğu kişi, başkasının şaplakladığı karpuza dokunmaz bile, hemen başka karpuzlara yönelir. ama lanet olası empati yeteneğim yüzünden ben o şaplaklanmış karpuzlara bir şans daha verip içlerinden seçiyorum. bu yaz buna dikkat edelim lütfen.

şapşaplayıp geçtiyse beğenmemiştir ya da o başkası karpuz seçmeyi bilmiyodur. ben garanti olsun tüm gözüme güzel gelen karpuzları şapşaplar sonra en beğendiğimi alırım. hiç de yanılmadım şimdiye kadar öyle bi yeteneğiz.

namus diyomus olm manyak misin karpuzu yiyip yarısını sana bırakmamıs karpuz aynı karpuz dısını yemiyon saplaklasa nolur

aklıma yiğit özgür'ün kırmızı karikatürü geldi. orada da başrolde bir karpuz vardı. fakat şimdi kim bulup da onu getirecek? eski elma kurdu olsaydım ara bulurdum.*
edit: kararlılıkta ben. aklıma düştü bulup okudum. sonra facebook hesabı olmayan birinin link paylaşamadığını gördüm. inat edip tek tek ekran görüntüsü alıp paylaşmaya karar verdim. kime neyi kısıtlıyorsun lan mark zuckerberg?

artık ellenmemiş meyve kalmaması sorunsalı var tabi hayatımızda.
ağız tadıyla meyve sebze bile yiyemez olduk.

seftalilerin ne gunahi var, yazarimizi cok onemli bir meyve olan seftaliyi es gectigi icin kiniyorum. bu arada seftalinin de tuysuzu makbuldur.