basketbol maçlarının futbol maçlarından daha zevkli olduğu gerçeği

doğru zamanda doğru maçı seyretmek tabii en başta önemli olan.

futbola da haksızlık etmemek gerek.
iki sporun yaşattığı keyif, farklı frekanslarda değerlendirilirse ancak, doğru bir kanı geliştirilebilir.

en basitinden, deniz kıyısı ile yayla ortamı nasıl ki farklı bir huzur aşılar, basketbol ile futbol da, ayrı ayrı keyifler sunar insana...

futbol ile basketbolun yaşatacağı keyfi, sahada ve salonda verilen mücadelelere endeksleyerek hesaplamaya çalışırsak eğer;
basketbol, hem hücumda hem de savunmada gösterilen total bir gayretin sonunda sonuca gidilebilen bir spordur.
futbolda ise maçına göre, sadece savunma yaparak, istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. maç boyunca tek bir atak geliştirmeden, kornerden gelen bir topla golü bulup, 1-0 'lık sonuçla 3 puanı cebe indirmek mümkündür.
basketbolda ise mutlaka, hücum zenginliklerinizi sahaya sürmek zorundasınızdır.

basketbolda antrenör, maçın her anında oyuna etkide bulunabilir. bir mola alır ve takımını, tekrar maçın içine sokabilir. yapacağı oyuncu değişiklikleri, maçın seyrini bir anda değiştirebilir. rakip takım koçu boş durur mu peki? o da üzerine bir şeyler katar takımının ve bir bakmışsın, mücadele seviyesi her iki takım adına da en üst seviyeye ulaşmış.
futbolda ise antrenör sadece, maç öncesi verdiği taktikler ve kısıtlı sayıdaki oyuncu değişiklikleri sayesinde oyuna müdahale edebilir. devre arası, bir futbol antrenörü için çok önemlidir.

basketbol sürekli zevk verir ama futbol, maç içinde belli dönemlerde keyif veren bir spordur.
işte futbolun, basketboldan bir adım öne çıktığı belki de tek nokta budur.
basketbolda skor yapmak kolayken, futbolda ise son derece zordur. bu nedenle de atılan her gol ve geliştirilen her atak, izleyiciye keyif verir.
hele bir de maçın son saniyelerinde, ardı ardına gelen ataklar ve atılan goller öyle bir zevk patlamasına yol açar ki, basketboldan alınan tüm zevkler hikaye kalır bir anda.

bir everton-manchester united maçı hatırlarım ben mesela. 10 yıl olmuştur oynanalı.
manchester united gibi bir takıma karşı 89. dakikada 3-1 geride olacaksın ve de son dakikada 2 gol atıp, maçın 3-3 bitmesini sağlayacaksın.
bir de o maçı, bir everton taraftarı olarak izlediğinizi düşünsenize. alınan zevkin ulaşacağı boyutları tahmin etmek bile çok güç.

aynı şekilde, 2008 avrupa futbol şampiyonası'nda, çek cumhuriyeti karşısında 2-0 gerideyken, maçın son anlarında 3 gol birden atıp yolumuza devam ettiğimiz maçı düşünün. *
havalara uçmuştuk değil mi sevinçten?

basketbolda bu tarz gelişmeler çokça yaşanır, futbolda ise nadiren vuku bulur. nadir olduğu için de, müthiş bir keyif yaşatır.
yine de, genel olarak düşündüğümüzde, bir basketbol maçı izleyip keyif alma ihtimaliniz, futbola göre oldukça yüksektir.

gerçek falan değildir. kişiden kişiye değişen bir durumun gerçeği olmazdır. benim için bütün spor müsabakalarının toplamından daha değerlidir futbol fakat bir başkası için bir anlam ifade etmeyebilir. bu durum basketbol için futbol adına olduğundan daha fazla geçerlidir. seyirci ve takipçi sayılarına bakıldığında bir kaç istisna ülke hariç hemen hepsinde futbol severler daha fazladır.

katılmadığım önerme. ikisini de seyretmeyi sevmem ama futbol oynamayı çok severim. basketbol oynamak bana çok sıkıcı geliyor nedense.tabii ki oynayanlara ve seyredenlere saygım sonsuz. sonuçta (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz).

göze daha çok hitap ettiğinden dolayı daha zevklidir diye düşündürten gerçektir. nedenine girmek istemiyorum şu an.

bir gerçek değil, fikirdir ve bana göre saçmadır. ha daha heyecanlı mıdır? evet, çünkü saniyeler bile sonucu değiştirebilir her an. ama bu olay basketbolun ayrıca bir saçmalığıdır; düşünün çok önemli bir maç var, ve takımlardan biri diğerini 91-90 yeniyor. bu yenmek midir şimdi? yani aradaki farkın bir serbest atış yada bir 3 lük olması bile koskoca 3 puan veya kupa getiriyor. 91-90 yendik... bu basketbolun en büyük açmazı bence, bir kural falan konup bir oran yada çan eğrisi olmalı...komik ama bence öyle.

katıldığım önerme.
daha hareketli ve her saniyesi önemli olduğu için insanı ekrana kilitlemeli başarıyor basketbol. ve futbolda 90 dakikada genelde 10u bile bulmayan goller varken, basketbolda çok daha dinamizm ve basket vardır.

bunu bir ileriye taşıyarak, tenis basketboldan ve futboldan daha zevkli bir spor olduğunun altını çizerim.

futbolda gol için bekle dur. baskette dakikada bazen 2-3 sayı görüyorsun.
ben filmin 3. perdesini bile ff izlerim.

ben de satranç veya bilgisayarda strateji oyunları hepsinden zevkli derim. kısacası zevkler ve renkler meselesidir. kişiden kişiye değişen bir beğenidir.

kişiden kişiye değişir. ben basketbol severim kocam futbol, kızım maraton koşusu sever, küçük kızım zıplamayı.

izlemesi bana da daha çok keyif veriyor. eskiden futbol maçlarını çok severdim ama artık eskisi kadar eğlenmiyorum. sanırım yaşlandım.

biri (yani bb) zaten sıkıcıydı, öbürü de artık sıkıcı oldu. bilemiyorum.

basketbolda basket olduğunda sevinçten tribünün en üstünden en altına kadar uçan , hiç tanımadığı adama yıllardır görmediği kardeşi ile karşılaşmış gibi dakikalarca sarılan ya da maçta bir hafta önce maç muhabbetine başlayıp , maçtan bir hafta sonra bile muhabbeti devam ettiren kişiler görmedim ben hiç.

zırt pırt sayı olunca sevinç de bir yerden sonra sıradanlaşıyor. futbol bence formula 1'e daha çok benziyor . onda da bekliyorsun bekliyorsun hiçbir nane yok ama sonlara doğru birdenbire atraksiyonlar başlıyor , sollamalar , virajda savrulmalar finiş falan derken bilmem kaç saatte bir heyecan yaşıyorsun. futbol da öyle ardı ardına patlamalar olmuyor basket gibi, ama patlama olduğu anda da işte böyle tribünün en üstünden en altına kadar da uçabiliyorsun sevinçten.